Geçen günkü yemek çok güzel geçmişti. Çok mutluyduk. Sabah erkenden kalkmıştım. Bugün klinikte bir sürü işim vardı. Kendime sekreter gibi birini bulmam gerekiyordu. Hemen hazırlanıp işe geçtim. Birisi dün bana yardımcı olmak için yazmıştı fakat bugün gelmemişti. İşlerimi akşama kadar sürecekti diye düşünüyordum ama bugün ilk defa saat dörtte eve gelmiştim. Eve geldikten iki saat sonra abimde gelmişti. Ben evdekilere yemek hazırlıyordum. Alaz zaten geçen günkü yemekten sonra Bora'nın yanına yurt dışına çıkmıştı. Yemek yaparken bazı kokular midemi bulandırıyordu. En son yemeği kapatıp, tuvalete koşup kusmuştum. Kusmak beni kötü hissettiriyordu. Tuvalete ki işim bitince kendimi yorgun hissettiğim için koltuğa uzandım. Günün yorgunluğu ile uyuyakalmıştım. Akın'ın beni kucağına almasıyla uyanmıştım. Tabi gözlerimi açmadım ama uyandığımı fark etmişti. Bildiğin kucağında uyuyordum.
"Aile var burada." dedi Anıl dalga geçerek.
"Banane benimde ailem var burada." dedi Akın.
"Bu arada siz cidden üç kişilik bir aile oldunuz." dedi Anıl duygulanmış bir şekilde konuşarak.
"Beyler onca şeyden sonra mutluluğu hak ediyoruz." dedi abim gülerek.
"Tabi ki de lan!" dedi Anıl heyecanla.
"Bir ara kutlayalım hem bebeği hem de mutluluğumuzu." dedi Oğuz.
Bir anda hapşurdum ve yine midem bulandı. Uykum hala vardı. İçimdekiler neredeyse Akın'a doğru gelecekti ki hemen ayağa kalktım.
"Ay kusacağım!" dedim banyoya doğru koşarken.
Gözüm ışığa alışamadığı için az kalsın kapıdan çıkacağım diye duvara tosluyordum.
"Dikkat etsene kızım duvara çarpıyordunuz!" dedi Akın arkamdan bağırarak.
Akın peşimden gelip saçımı tutmuştu. İşim bitince kendisi yüzümü yıkadı ve sildi.
"İyi misin birtanem?" dedi alnıma öpücük kondurarak.
"Kusmasam daha iyi olacağım." dedim canım sıkkın bir şekilde.
"Abi- Gidip doktorunla konuş." dedi sıkıntıyla.
Tuvaletten çıkmıştık.
"Akın aslında ben sana bir şey sormak istiyorum." dedim.
"Sor bakalım?" dedi.
Salona geçtik.
"Biz başka bir eve taşınalım mı?" dedim.
"Bir anda bu nereden çıktı?" dedi Akın şaşkınlıkla.
"Öyle işte başka eve çıkalım. Hem çocuğumuz olacak onun için iyi bir yer lazım." dedim saçma bir şey sallayarak.
"Ne yani burası kötü mü?" dedi Anıl.
"Daha güzel sallayabilirdin." dedi Akın gülerek.
"Kolaysa sen salla." dedim sinirle.
"Bir gün kapışırız doğumdan sonra falan yoksa sen sinirlenirsin ve bebeğimiz zarar görür." dedi gülerek.
"Al bak şimdiden satıldın. Masal ağlaa!" dedi Anıl gülerek.
Elime aldığım yastığı kafasına geçirdim.
"Acıdı." dedi Anıl saçının tepesini ovuşturarak.
"Hak ettin. Şimdi karımdan özür dile." dedi Akın ciddi kalmaya çalışarak.
Akın'ın kafasına da elimdeki yastığı geçirdim.
"Acıdı." dedi saçlarının arasını ovuşturarak.
"Ooh ikinize de canıma deysin." dedim mutlulukla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN RUHLAR
Teen FictionKonusunu inanın ben bile bilmiyorum yazdım ve devamı geldi. Tek bildiğim; Hep başlarına kötü şeyler gelse bile sonunda aşkı bulacak o çift Masal ve Akın. ALINTI: "Nereye gidiyorsun domatesler güzeli?" dedi. "Cehennemin dibine Akın gelicek misin?" de...