KIRGIN RUHLAR

20. Bölüm Özgürlük

Şaşkınlıkla Akından hızla ayrıldım. Kapıya baktım. Emre karşımdaydı.

"Benim gördüğümü sizde görüyorsunuz dimi?" dedim şaşkınlıkla.

"Hayır." dedi Akın.

"Korkmayın lan sadece benim yerime başka biri geçti." dedi Emre gülerek.

"Yalan atma!" dedim sinirle.

"Masal sen iyi misin?" dedi Akın.

Emre yok oldu.

"Ne oluyor lan?" dedim korkuyla.

"Ne oluyor?" dedi Akın.

"Az önce Emre benden özür diledi." dedim şaşkınlıkla.

"Masal sen iyi değilsin." dedi Alaz korkuyla.

Emre bir anda Alaz'ın yanına oturdu.

"Harbiden iyi değilim." dedim şaşkınlıkla.

Kafamı dizime koydum. Göz yanılması yaşıyordum. Yanımda haraketlilik hissedince baktım dibimde Emre vardı. Çığlık attım.

"Valla iyi değilim. Ben az önce yanlışlıkla ağrı kesici alacağıma uyuşturucu mu aldım." dedim korkuyla.

"Sen o uyuşturucuları atmadın mı?" dedi Bora abi sinirle.

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Evde Berk'in yolladığı uyuşturucuları bodruma koymuştum. Az önce ağrı kesici alacağıma onu mu içmiştim. Yine çığlık sesi ve ağlama sesi gelmeye başladı. Emre bana gülmeye başladı. Akın'a daha da sokuldum. Uçtuğumu hissettim.

"Bodruma koydum atın onları ve kafamdaki seslere söyleyin sussun!" dedim sinirle.

"Tamam." dedi seçemediğim bir ses.

Herkesi iki kişi olarak görüyordum. Biri beni kucağına aldı. Bir yere uzandım. Uykum çok fazla vardı...

Cırcır böceği sesine uyandım. Gece olmuştu. Ne ara odama gelmiştim hatırlamıyordum. Aşağı indim. Emre'nin ölü bedeni yoktu. Hepsi durgun oturuyordu.

"Ben ne ara yukarı çıktım?" dedim şaşkınca.

"He uyandığına göre bu sana gelmiş." dedi Akın.

Elime mavi bir zarf verdi.

"Biriniz ne olduğunu anlatacak mı?" dedim sinirle.

"Berk'in verdiği uyuşturucuları ağrı kesici diye içmişsin!" dedi Bora abi sinirle.

"Ne!" dedim şaşkınlıkla.

Bodruma indim. Uyuşturucuların hepsini önceden atmıştım. Emin olmak için etrafa baktım ama attığım için yoktu. Ağrı kesiciye baktım. İçindeki faklı bir markaydı. Elimdeki ağrı kesici pakedini alıp yukarı çıktım.

"Ben hepsini attım. Bunun içine Barış koymuştur." dedim.

"Eee sen bize aşağıda olduğunu söyledin." dedi abim.

"Hayır ben hepsini attım." dedim.

"O zaman niye öyle dedin?" dedi Bora abi.

"Ne bilim ben hatırlamıyorum." dedim.

"İyi o zaman biz kalkalım." dedi Alaz.

"Oturun siz hatta burada kalın. Benim küçücük bir işim var. Benim telefonum nerede?" dedim.

"Masal telefonu fırlattığını hatırlamıyor musun?" dedi Akın.

Aklıma geldi.

"Hee doğru! Aldınız mı yerden?" dedim merakla.