9 ay sonra:
Bugün ben ve Akın'ın doğum günüydü. Bu dokuz ayda Alaz ve Kumsal Haziran ayında evlenmişti. Temmuzda ise abim ve Duru evlenmişti. Evet, ikiside tanışıyordu hemde trafikte tanışmışlar. Hemde kavga ederek. Abim ile Duru'nun arasını ben ve Anıl yapmıştık. Bunu Akın öğrendiğinde birazcık kızmıştı. Anıl'da İdil'den hoşlanıyordu. Bana açık açık söylemişti bende bir şeyler yapmıştım. Şuan onlarda sevgiliydiler. Bora abiler bizimle yaşamaya karar vermişti. Kumsal dört aylık hamileydi. Duru'da beş aylık hamileydi. Alaz'ın kızı, abimin ise oğlu oluyordu. Çok güzel denk gelmişti. Evimize neşe gelecekti. Balcalar İzmir'e taşınmıştı. Şuan bizi görmek için yanımıza gelmişti. Giydiğim ten rengi midi elbiseye son kez baktım ve ardından saçlarımı yapmaya başladım. Uzuyan saçlarımın ucunu hafif kıvırmıştım bu sayede katları belli oluyordu. Yüzüme birşeyler sürmeden kirpiğime rimel sürdüm ardından kırmızı bir tonda ruj sürdüm. Hediye kutumu alıp aşağı indim. Kutuyu köşedeki tekli masanın üzerine koydum. Herkes tamamen aşağı inmişti fakat Akın hala yoktu.
"Kocam nerede?" dedim.
"Başkasına kaçtı." dedi Anıl.
"Öyle birşey yapmaz." dedim.
"Birde Akınım yapmaz de." dedi Anıl gülerek.
"Akını yapmaz." dedi Akın.
Geldi arkamdan ve yanağıma öpücük kondurdu. Elimden tutup bir tur çevirip, ıslık çaldı.
"Benim gözüm ondan başkasını görmüyor." dedi Akın.
"Benimde." dedim.
Alaz mutfaktan içeri girdi.
"Yine etrafta romantiklik kokusu alıyorum." dedi Alaz.
"Burada en romantik sensin bence konuşma." dedi Akın.
"Eh o ayrı ama sizin romantikliğiniz doksan metre öteden bile anlaşılıyor." dedi Alaz gülerek.
"Az abartın." dedim göz devirerek.
Bana güldüler.
"Baran annem hadi git babana. Batı ilgilensene çocukla!" dedi Balca kızgınlıkla.
Baran üç yaşındaydı ve tam bir yaramazlık ustasıydı. Batı, Baran'ı kucağına aldığında ağlaması kesilmişti. Baran tam bir anne ve baba düşkünüdü. Azra iki yaşına girecekti ve neredeyse yürümeye başlayacaktı. Anne ve babasına ayrı bir düşkünlüğü vardı. Zeynep'in hep peşindeydi tahminimce bu yüzden yürümeye meraklıydı.
"Herkes hazır mı?" dedi Anıl.
"Hazırız." dedi Balca.
Işıkları kapattılar ve mumu yaktılar. Hep bir ağızdan iyi ki doğdun Masal ve Akın diyorlardı. Masaya konulan pastayı Akın ile aynı anda üfledik. Alkışlardan sonra ışığı açtılar. Akın ile birbirimize sıkıca sarıldık. Akın ile hediyelerimizi açtıktan sonra benim Akın'a vereceğim hediyeyi getirdim.
"Hani hediyeleşmek istemiyordun?" dedi Akın.
"Bu benim sana hediye almayacağım anlamına gelmiyor. Hem ben doğum günümde yanımda olunmasını bile seviyorum ve yüzünden hediye istemiyorum. Neyse çok konuştum." dedim.
"Neyse biliyordum senin hediye alacağını bu yüzden bende sana hediye aldım." dedi gülerek.
Elindeki minik kutuyu bana verdi. Tam kutuyu açmaya çalışıyordu ki elimle hediyenin kapağını kapattım.
"İlk ben bakayım sonra sen bak." dedim gülerek.
"Peki güzelim nasıl istersen." dedi gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN RUHLAR
Teen FictionKonusunu inanın ben bile bilmiyorum yazdım ve devamı geldi. Tek bildiğim; Hep başlarına kötü şeyler gelse bile sonunda aşkı bulacak o çift Masal ve Akın. ALINTI: "Nereye gidiyorsun domatesler güzeli?" dedi. "Cehennemin dibine Akın gelicek misin?" de...