Yeni eve taşınalı iki hafta olmuştu ve bugün akşam evde tek kalıyordum. Akın'ın vardiyası vardı. İkimizde kalkmıştık ve hazırlanıyorduk. Ben üzerime mavi uzun kollu kazak, altınada siyah ispanyol pantolon giyinmiştim. Montumu giyinip Akın ile aynı anda evden çıkmıştık. Akınıma polislik çok yakışmıştı. Kliniğe geldiğimde dün konuştuğum hastam gelmişti. Onunla konuşmak için odaya geçtiğimizde bana sıkıntısını söylemişti bende ona neler ile çözüm yolu yapabileceğini söylemiştim. Birkaç işimi halledip, Duru ile kahvaltı etmeye gittik. Kahvaltıdan sonra birkaç hasta daha gelmişti. Onlarla ilgilendikten sonra Duru'yu evine yolladım. Kendi işlerim neredeyse bitmişti bu yüzden bende son işlerimi halledip eve gitmiştim. Kendime göre birşeyler hazırlayıp yedim. Ardından Talha'nın dedikleri gelince araştırma yapmamın bir sakıncası olmayacağını düşünmüştüm. Birkaç saat sonra kapı çalmıştı. Kapıya gittim. Oğuz ve Anıl vardı.
"Ne oldu?" dedim.
"Akın yolladı bizi." dedi Anıl.
"Off ben ona demiştim ama tek kalırım diye!" dedim.
"Bizde dedik şimdi ona dokunmayalım sinirlidir diye ama nafile gelmezsek yanına yarın o bizi dövmeye gelecekti." dedi Anıl.
"Kimin kocası aynı ben ya!" dedim kapıdan çekildim.
İçeri geçtik.
"Karnınız aç mı?" dedim.
"Yok sağol kardeşim biz yedik de geldik." dedi Oğuz.
"Anladım acıktığınızı hissederseniz tencerede azıcık yemek var onu doldurup yersiniz." dedim gülerek.
"Biliyoruz yerini kendimiz yaparız." dedi Oğuz.
"Oğuz banada yapar." dedi Anıl gülerek.
Bilgisayarı kapatıp koltuğa oturdum.
"Film izleyelim mi?" dedim.
"Olur çok güzel olur." dedi Oğuz.
"İyi siz koltuğu açın bende bize yastık ve örtü getireyim." dedim.
"Tamam ama ben yardımcı olayım mı sana?" dedi Anıl.
"Yok ben hallederim." dedim.
Üç yastık ve büyük bir yorgan getirdim. Komedi filmi izlmeye karar kıldık. Hepimiz uzandık ve aradan geçen dakikaların sonunda uyuyakaldım...
Bugün cumartesi olduğu için sabah geç kalkmıştım. Bugün verilen adrese gidecektim. Bugün oğluşum dört buçuk aylık olmuştu. Belli olan karnıma elimi koydum. Akın akşama doğru gelirdi. Anıl hepimize kahvaltı hazırlamıştı. Masaya geçtik ve kahvaltı etmeye başladık. Kahvaltıdan sonra Anıl ve Oğuz bulaşıkları yıkamak için mutfağa geçti. Bende oturma odasını topladım. Ardından onlar gitti bende dün bulduğum adrese gitmek için hazırlandım. Arabaya binip konuma gittim. Lüks bir evin önünde durduğumda şaşkındım. Arabadan inip kapıya doğru gittim. Kapıdan içeri girdim ve evin ziline basacakken birisi konuşmaya başladı.
"Sen kimsin?" dedi birisi.
Arkamı dönüp baktığımda karşımda takım elbiseli bir adam vardı.
"Ben Selçuk bey ve Gülçin hanıma bakmıştım?" dedim
"Evdeler fakat ne için geldiniz?" dedi.
"Sizi alakadar etmez." dedim sert bir şekilde konuşarak.
"İyi peki ben haber veriyorum." dedi ve biraz ileri gitti.
Telefonda birisi ile konuştu ve kapattıktan sonra evin kapısı açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN RUHLAR
Teen FictionKonusunu inanın ben bile bilmiyorum yazdım ve devamı geldi. Tek bildiğim; Hep başlarına kötü şeyler gelse bile sonunda aşkı bulacak o çift Masal ve Akın. ALINTI: "Nereye gidiyorsun domatesler güzeli?" dedi. "Cehennemin dibine Akın gelicek misin?" de...