18. Bölüm

96 6 31
                                    

Hamza, salonda bir nevi pimi çekilmiş bir bomba bırakarak sakin gözüken koşar adımlarıyla çıkışa doğru ilerledi. Bu sırada eliyle belimi destekleyerek kendisiyle beraber ilerlememi sağlıyordu.

Davetliler arasında büyük bir uğultu oluşmuştu. Adımı sık sık duyduğum uğultular. Cümleleri anlayamasam da adımın geçtiğini biliyordum. Fakat şuan milletin dedikodularına kafa yoracak durumda değildim.

Salondan davetlilerin göremeyeceği kadar uzaklaştıktan sonra Hamza elini belimden alıp hızlı adımlarını daha da hızlandırarak önüme geçti ve aramızdaki mesafeyi açtı.

Arkamdan gelen sesle olduğum yerde durup arkama baktım.

"Esther !"

Tylor ve Gloria şuan tam karşımdaydı. Bana yetişmek için nefes nefese kalmışlardı. İkisi de bana doğru birkaç adım atıp aramızdaki mesafeyi azalttılar.

"İçerideki olanlar da neyin nesiydi ?"

Cevap veremedim. Sustum. Bunun cevabını bende bilmiyordum. Neden Hamza abime iftira attı, benim hakkımda öyle şeyler söyledi bende bilmiyordum.

"Esther, bak o adam seni bunları yapmana zorluyorsa eğer."

Tylor yüksek çıkan sesiyle konuştu ama cümlesini bitirmedi. Bana bakıyordu. Benim bakışlarım ise boş arazide dolanıyordu. İkisinin de yüzüne bakamıyordum. İkisine karşı kendimi öyle mahçup hissediyordum ki. Neden mahçup hissediyordum onu da bilmiyordum.

Tylor eliyle çenemi yumuşak bir şekilde kavrayarak ona bakmamı sağladı.

"Seni o adamın elinden kurtarabilirim."

Güven veren sesiyle konuşmuştu. Ben onun temasından kendimi bir iki adım geri atacağım sırada buna gerek kalmadı.

Hamza, karşımdaki adamı kolundan tutup kendisine doğru hızla çekti.

"Sen ne hakla benim karıma dokunursun !" dedi ve Tylor'a bir kafa attı. Tylor yüzüne yediği darbeyle birkaç adım geriledi. Hamza Tylor'ın yakasından tuttu, ayağını Tylor'un ayağına hızla dolayarak Tylor'un yere boylu boyunca düşmesini sağladı. Hamza Tylor'ın üzerine çıkarak onu yumruklamaya başladı. Bu sırada olanlar karşısında Gloria ağlayarak "abi" diye sayıklıyordu. Gloria küçükken de böyleydi. Sevdiklerinin başına bir şey geldiğinde sakinliğini koruyamazdı.

Gloria hiçbir şey yapamayarak sadece kavgayı izlerken ben Hamzanın elini kolunu tutmaya çalışıp durmasını söylüyordum fakat Hamza'nın gözü asla beni görmüyordu.

Birkaç saniye sonra işler tersine döndü ve bu sefer altta kalan Hamza oldu. Tylor, aynı Hamza'nın yaptığı gibi yumrukları peş peşe Hamza'nın yüzüne indiriyordu. Tabi bu sırada söylenmeyi de ihmal etmiyordu.

"Hem kızı esir tutuyorsun hem de karım diye sahipleniyor musun ?"

Bir yumruk.

"Senden de bu beklenirdi aptal herif."

Bir yumruk.

"Yeter."

Benim bağırışımla Tylor'ın yumruğu havada asılı kaldı.

Tylor bana dönüp baktı. Hamza ise direkt Tylor'a bakıyordu.

"Hamz- Harold, arabaya geç !"

"Bu olanlardan sonra hala o adamın yanında mı olacaksın Esther ?"

Tylor'a cevabını veremeden benden önce Hamza davrandı.

"Sen hâlâ hangi cesaretle benim karımla konuşuyorsun lan gevşek !" dedi ve bir yumruk daha Tylor'ın suratına yapıştırdı. Hamza'nın yumruğu Tylor'ın yüzünü bulduğu gibi Gloria çığlığı bastı. Gözlerim bir kavga eden iki adamda bir de " abi" diye sayıklayan Gloria arasında gidip geliyordu. En sonunda bu iki iflah olmaz adama laf geçiremeyeceğimi anlayınca Gloria'nın yanına gittim. Gloria, ellerinin arasına başını almış, bir yandan gözyaşı akıtıyor bir yandan da sayıklıyordu.

ORKİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin