6

201 17 1
                                    

İki sene önce

Jimin elinde tuttuğu küçük basketbool topunu duvara atıp tutarken, bir anda gelen bildirim sesi ile elindeki topu yere fırlatarak telefonuna uzandı.

Tae'den gelen mesaja gülerek başını iki yana salladı. Tae ile uzun zamandır konuşuyorlardı ama harbi deli bir çocuktu.

Tae: Jimin dünyanın en muhteşem insanı ile konuşuyorsun düşüncelerini anlat bakalım?

Jimin: Biliyorum sen gerçektende kaçıksın.

Jimin yazdığı cümleye koca bir kahkaha atarak sırtını yatağa yasladı.

Kollarını kaldırarak mesaj atacağı sırada, bir anda yüzüne düşen telefon ile küçük bir küfür mırıldandı. Alnına düşen telefon ile homurdanarak bakışlarını tekrardan Tae'nin sayfasına çevirdi.

Tae: Çok düşündüm ben ve bir karar aldım.

Jimin bu sefer sırtını duvara yaslayarak alt dudağını ısırdı. Tamam Tae'nin fikirleri saçmadır ama bir o kadarda eğlencelidir.

Jimin: Çok merak ettiğimi biliyorsun değil mi?

Tae: Hey! Tamam, birazcık abartılı olsada aşırı eğlenceli olacak JimJim.

Jimin gözlerini devirerek parmaklarını kalvyede gezdirdi.

Jimin: Söyle öyleyse TaeTae.

...

Jimin, Tae ile buluşalı dakikalar geçmişti ve Tae'nin elinde tuttuğu telefona anlam vermeye çalışıyordu Jimin.

"Ne yapıyorsun?" Tae, Jimin'e doğru yaklaşarak baş ve işaret parmağını birbirine bastırdı.

"Kondum kondum." Jimin koca bir kahkaha atarak bakışlarını Tae'nin elindeki telefona çevirdi. Tae tam bir cümle kuracağı sırada Jimin'in telefonuna gelen bildirim ile bakışlarını telefonuna çevirdi.

Instagramdan bir yeni mesaj.

"Oo sevgilin mesaj mı attı?"

"Kapat çeneni Tae!"

Jimin ekranı üste kaydırarak mesajın üzerine bastığında, anında mesaj gözüne çarpmıştı.

Jungkook kim lan?

Jimin, Jungkook isimli adamın mesajını okuyarak yanıt verdi.

Jungkook: Çoğunluğumuz bilmez mesafe'nin anlamını bana kalırsa Mesafe ayrılık değil, duygulardır.

Jimin mesaja gülerken, bir anda Tae'nin başını kendi telefonuna doğru uzattığını görünce hızla telefonu çekti. Çok büyük bir suç işliyormuş da polise yakalanmış gibi.

"Oğlum dur lan!"

"Benden ne saklıyorsun sen?"

Jimin ayağa kalkarak dış kapıya doğru ilerleyeceği sırada duyduğu ses ile başını omuzunun üzerinden Tae'ye çevirdi.

"Görüşürüz" Jimin, hiçbir şey demeden evi terk etti.

Jungkook denen adamın söylediği şeye anlam verememişti. O ne demekti lan? Kendi evine gidene kadar düşünse bile en sonda kendisini yatağına attığında telefonunu açtı ve son kere mesajı okuyarak cevap yazdı.

Jimin: Mesafe bildiğim kadarıyla bir noktadan diğer noktaya ayrılan uzaklık... Ah, anladın işte.

Jimin kurduğu cümleye gülerek mesajı düşünmeden gönder tuşuna bastı.

"Oğlum çattık ya."

Çok değil, bildirimin ekrana düşmesi ile telefonu alarak gelen mesajı okumaya başladı.

Jungkook: Evet öyledir aslında bir nevi ama. Mesafe bana kalırsa sadece uzaklık anlamına gelmez, uzaklık kalpleri ayıran çok güçlü bir duygudur.

Jimin koca bir kahkaha atarak başını salladı. İyi ama bunu neden şimdi hiç tanımadığı insana anlatıyordu?

Jimin: Pekâlâ mantıklı ama bunları bana neden anlatıyorsun sen? Yaşın ve  yaşantını bile bilmiyorum lan ben senin! Kimbilir elinde bir bastonun vardır senin böyle aptalca kelimeleri epey yaşı büyük olanlar kurarlar ard arda.

Jungkook tek kaşını kaldırarak ekrana gülerek baktı. Tamam belkide biraz saygısız davranan bir ergene denk gelmişti kendisi. Haklıydı kendisini tanımıyordu henüz ama o ne demek oluyordu? Bastonlu bir adam mı? Jungkook buna koca bir kahkaha atarak parmaklarını klavyede gezdirdi.

Jungkook: Yaşım düşündüğün gibi değil, yaşım yirmi beş ve bastonum falan yok. Sanırım ben bir ergene denk gelmiş olmalıyım bu kurduğun ağır sözler kırıcı ve hiçde pekin değil.

Jimin'in dudakları sinirle aralanırken, telefonunu kapattı ve içinden sinir ile sayabildiği kadar saymaya başladı. Tamam bu çocukluğundan beri yaptığı saçma ama en sakinleştirici bir çözümdü.

Bir, iki üç ve hiç!

En büyük aşkların kavga ile başladığını biliyordu ama bu adam kesinlikle bir akıl hastanesinden kaçan bir deli, yada tam bir kaçık olmalıydı.

Jimin ellerini kucağına koyarak tavanı izlediği sırada gelen bildirim sesi ile omuz silkerek derin bir nefes aldı. Pekâlâ bu Jungkok denen adam ile uzun bir yolculuğa çıkacağı belliydi.

Mesafe...
...

Bölüm sonu.

Mesafe-JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin