Kore'ye geri döneli günler geçmişti. Tae ile Sojun abinin arasında oldukça garip bir ilişki vardı ve bu durumu Tae asla Jimin'e söylemiyordu.
Jungkook'un Fransa'dan, Kore'ye geri dönmesinin üzerine Jimin her fırsatta elimde telefon ile bir bildirime muhtaç kalmıştı. Mesafe böyle bir şeydi işte...
"JimJim, Sojun yazdı." Jimin bakışlarını Tae'ye çevirerek gülümsedi. Evet, Tae ile Sojun'un arasında bir ilişki vardı henüz bunu Tae dile getirmese bile Jimin anlıyordu.
Jungkook: Sevgilim?
Jimin mesajı okuyarak gülümsedi. Jungkook'u özlüyordu.
Jimin: Özledim seni Jungkook.
Jungkook mesaja gülerek baktı. Birisinin kendisini özlemesi kadar güzel bir şey yoktu. Henüz ne yapacağına karar veremezken, kapının açılması ile bakışlarını abisine çevirdi Jungkook.
"Jungkook, Tae'ye ne yazacağım aklıma hiçbir şey gelmiyor kafayı yemek üzereyim."
Jungkook koca bir kahkaha atarak sırtını yatağa yasladı. Sanırım aynı durumdaydılar.
"Ne yazdığına bağlı abi." SoJun kaşlarını çatarak bir sure düşündü.
"Bana şöyle dedi oğlum... Hey! Bunu sana neden söylüyorum?" Jungkook omuz silkerek başını yana yatırdı.
"Abi Kore'ye mi gitsek?"
SoJun telefonu kapatarak yatağa fıralattı. Ailesi ile çok içli dışlı değillerdi şu sıralar.
"Jungkook Kore'ye gitmek iyi bir şey değil, yani en azından şu sıralar."
Jungkook başını sallayarak duruşunu dikleştirdi. Jimin'i özlüyordu.
"Pekâlâ Kore'ye gitmeyeceğiz ama onu aşırı özlüyorum bununda çaresi varmı abi?"
SoJun bakışlarını telefonuna çevirerek gülümsedi, yoktu.
"Ben dışarıya çıkıyorum." Jungkook, Sojun'un elini tutarak kaşlarını çattı.
"Nereye gidiyorsun abi?" SoJun sırıtarak omuz silkti.
"Kore'ye gidiyorum." Jungkook yataktan kalkarak dolabına doğru ilerledi. Valizini yatağa fırlatıp bir kaç kıyafetini çıkartırken, SoJun kalahalar içinde kardeşine bakıyordu.
"Şu sıralar gitmeyeceğimizi söylemiştin abi!" SoJun elini alnına götürerek omuz silkti.
"Ah, sen valizini hazırlamaya devam et kardeşim ben arkadaşların yanına gidiyorum."
Jungkook bakışlarını abisine çevirerek, ciddi misin bakışını attı tek kaşını kaldırarak. Sojun odayı terk ederken, Jungkook sinir ile eline geçen valizini tam kapıya fırlattığı sırada bir anda odasına giren babası ile elini ağzına götürdü.
"JUNGKOOK!"
Jungkook alt dudağını ısırarak başını hafifçe önüne eğdi.
"Neden attın bunu bana oğlum? Hem valizi neden çıkardın sen şimdi?"
Jungkook elini ensesine götürerek utangaç bir şekilde kelimeleri içinde toparlamaya çalıştı.
"Baba ben valizi temizliyordum sadece." Bay Jeon oğlu Jungkook'a gülerek başını salladı ve hızla odayı terk etti.
Oğulları son zamanlarda çok fazla değişmişti bu gözünden kaçmıyordu. Bay Jeon hastanesine doğru ilerlemek üzere, aracına doğru ilerledi.
...
Bir kaç hafta geçmişti. Jimin yüzünde oluşan gülümseme ile adımlarını Tae'nin evine doğru yönlendiriyordu. Jungkook'dan aldığı haber günün en güzel haberiydi.
"JimJim?" Tae uykulu gözleri ile dış kapının önünde Jimin'e bakıyordu.
"Sabahın bu saatinde neden buradasın?" Tae kaşlarını çatarak adımlarını oturma odasına doğru yönlendirdi. Sojun saatlerdir mesaj atmıyordu.
"Hey, Tae!" Tae bakışlarını Jimin'e çevirerek yüz üstü koltuğa boylu boyunca uzandı.
"Kapat çeneni Jimin! SoJun mesaj atmıyor zaten sinirlerim bozuk."
Jimin umursamazca omuz silkerek karşı koltuğa oturdu. Pekâlâ finale hazır mıydı bunu çok merak ediyordu.
"Tae sanırım sana benim için çok önemli bir şey söylemem gerekiyor."
"Senin için önemli olan bir gerçeği ben neden dinleyeceğim?" Tae homurdanarak Jimin'e el sallarken, Jimin yüzünü buruşturarak, kolundaki saate kısa bir bakış attı.
"Pekâlâ gidiyoruz." Tae kaşlarını çatarak, oturuşunu düzeltti.
Nereye gidiyorlardı?"
"Nereye?" Jimin, Tae'nin tepkisine gülerek kolundaki saati Tae'ye doğru çevirdi.
"Fransa'ya hemde bu akşam."
Mesafe...
...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe-Jikook
Fiksi Umum(TAMAMLANDI) Bir mesafe aşkı hikayesi... "Korkuyorum hiç ses etme bulur alırlar seni." /Kapak bana aittir. /Kurgumun benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Sumut vardır.