Bazı gerçekler gün yüzüne çıktığında belli oluyor acılar. İşte o acı gerçekler ile anlıyor insan varlığın değil, yokluğun aynasını.
Jungkook'un anlam veremeyen bakışları ile Sojun derin bir nefes vererek bakışlarını Jungkook'a çevirdi. Nasıl söyleyecekti o mesajları?
"Abi?"
"Anlat ona gerçeği, mesajları..." Sojun elini ensesine götürerek başını salladı. Pekâlâ gerçeği gün yüzüne çıkarma zamanı gelmişti.
"Jimin'e her şeyi söyledim kardeşim." Jimin öfke ile bakışlarını Jungkook'a çevirdi öfkesi açık ve netti.
"Jimin ben sana söylemek çok istedim yaşadıklarımı ama seni kaybetmekten korktum."
Sojun kardeşi Jungkook'a doğru ilerleyerek, elini omuzuna koydu.
"Bence uzatmaya gerek yok Jimin, Jungkook için oldukça zor bir durumdu bunu sana anlatamazdı."
Jimin başını sallayarak bakışlarını kaçırdı. En azından gerçeği öğrene bilirdi.
"Beni sevmiyor musun?" Jimin'in sorusu ile Jungkook telaşla başını salladı. Bu soruyu sorması hatta düşüşnmesi içini yakmıştı. Jimin'i her şeyden çok seviyordu.
"Sana olan aşkımı defalarca dile getirdim ama biliyorsun ben duygularımı her zaman sakladım."
"Korkuttun beni Jungkook. Yaşananların her bir şeyi bir oyun sandım."
Jungkook dolu gözleri ile adımlarını Jimin'e yönlendirdi. Dudakları bir sokak ortasında birleşirken, Sojun gülerek kardeşine bakıyordu.
"Buda saatlerdir bu anı bekliyormuş taa en başında uçakta anlamıştım."
Sojun elini çenesine götürerek güldüğü sırada, bir anda omuzuna çarpıp yere düşmekte olan bedeni tutarak bakışlarını iri gözlü çocuğa çevirdi.
Koyu kahverengi saçları, iri kahverengi gözleri ile yutkundu. Göğsünde duran genç hızla kendisini toparlayarak bakışlarını önündeki iri bedene çevirdi.
"Özür dilerim taşa takıldım."
Sojun aralanan dudakları ile başını sallayarak bir süre daha gencin yüzünü izledi.
Saniyesinde gencin bakışları Jungkook ve Jimin'i bulduğunda irileşen gözleri ile elini ağzına götürdü.
"Oha JimJim?"
Tae uzun boylu gencin yüzüne bir kere daha bakarak, başını salladı. Kendisine öyle bakması ile kaşlarını çattı.
Jungkook dudaklarını Jimin'in dolgun dudaklarından çekerek, alnını alnına yasladı. Özlediğini fark edince gülümsedi.
Parmakları sarı saçların üzerinde gezerken, Jimin'in bakışları anında Tae ile buluştu.
"Tae?" Jimin, Jungkook'a kısa bir bakış atarak hızla Tae'ye doğru ilerledi.
"JimJim vay canına dostum."
Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak bakışlarını sojun'a çevirdi. Her şey Jungkook'un yüzünden olmuştu eğer bunu babası duyarsa...
"Gidelim Tae." Jimin, Tae'nin kolundan tutarak hızlıca eve doğru çekiştirdi.
Son bir kaç saat içinde yaşananları kaldıramıyordu. Jungkook, Jimin'in arkasından bir süre bakarak hüzünle gülümsedi. Onu geri alacaktı.
"Hadi gidelim," dedi Sojun Jungkook'a. Jungkook bakışlarını abisine çevirerek başını salladı.
"Jimin ile aramı düzeltmeden, ve ona dokunmadan asla Fransa'ya dönmeyeceğim abi."
Sojun, Jungkook'a gülümseyerek başını salladı ve çenesinin ucu ile yolu işaret etti.
"Otele gidelim yarın ne yaparsan yaparsın bu günlük bu kadar yeter."
Jungkook başını sallayarak, başını geriye çevirdi. Doğru söylüyordu Yarın sabahın ilk ışıklarında Jimin'in yanına gidecekti.
...
"Jimin bir genç seni soruyor."
Jimin odasına giren babası ile doğrularak, hızla dış kapıya doğru ilerledi.
Dış kapının hemen önünde duran babası, babasının hemen arkasında duran Jungkook ile bir adım geriledi.
"Jungkook?" Jungkook sevdiğine gülümseyerek bakışlarını önündeki duran adama çevirdi. Sabahın erken saatlerinde burada, bu şekilde bulunması ne kadar normaldi bilmiyordu ama Jimin ile aralarını bir an önce düzeltmek istiyordu.
"Jimin lütfen beni dinle senin ile konuşmamız gerekiyor."
Jimin babasına kısa bir bakış atarak, Jungkook'un kolundan sıkıca tuttu.
"Gel benim ile."
Jungkook kolunu tutan ince beyaz ele gülümseyerek peşinden ilerledi.
Açık bir kapının içine girdiklerinde, Jimin, Jungkook'un kolunu bırakarak kapıyı kapatıp kilitledi. Bakışları Jungkook'un gözleri ile buluştuğunda şimdiye kadar hiç görmediği bir duygu gördü.
"Jimin'im lütfen..." Jimin başını sallayarak derin bir nefes aldı. Bilmiyordu, belkide fazla uzatıyordu ama iki senedir bir yalan içinde karşısında ki adama bağlanıp aşık olmuştu.
Biliyordu herkesin içinde bir yarası vardı.
Jungkook kollarını Jimin'in beline sıkıca sararak başını omuzuna gömdü.
"Jimin'im... Sana dön diyemem ama açılan yaralarımı sar ne olur."
Açılan yaralar kolay sarılmazdı, sarılan yaralar ise kolay kapanmazdı. Jimin, Jungkook'un sarılaşına titreyen vücudu ile karşılık vererek çenesini omuzuna yasladı.
"Halledeceğiz... Karşılıklı açılan yaralarımızı beraber saracağız."
Mesafe...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe-Jikook
Narrativa generale(TAMAMLANDI) Bir mesafe aşkı hikayesi... "Korkuyorum hiç ses etme bulur alırlar seni." /Kapak bana aittir. /Kurgumun benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Sumut vardır.