Tuttuğum tek dileğin o olması, onun yanımda olması.
Tanrının bana verdiği bir ışığımın olması.
Yanımda olması, mesafelerin önemsiz olması.
Mesafelerin bir noktası olması.
Onun varlığının gücünü tuttuğum elinde olması.
Kilometrelerin önemsiz olması.
Sanırım dünyada başıma gelen en güzel gerçeğin o olması, Jungkook olması......
Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama elini sıkıca tuttuğum elini bırakmadan öylece yürüyorduk.
"Nereye gidiyoruz?"
Bu sessizli bozan ilk kişi Jungkook olmuştu. Utanarak gözlerimi onun yabancı olan gözlerine çevirdiğim sırada bana bakıyordu.
Yabancı bir soruydu bu; "nereye gidiyoruz?"
"Bilmiyorum," Harika! Sorduğu soruya karşı verdiğim o harika cevap ile utanarak bakışlarımı kaçırdım.
"Sanırım ben nereye gideceğimizi biliyorum." Jungkook adımlarını âni bir şekilde durdurması ile başımı ona çevirdim.
"Nereye?" Gülümseyerek bakışlarını etrafında gezdirdi. Sanırım bir taksi arıyordu.
"Bir hafta boyunca sokakta kalmayacağım sevgilim. Otele gideceğiz." Sessizlik...
"Senin ile bir hafta otelde mi kalacağım?" Jungkook, Jimin'e kısa bir bakış atarak alt dudağını ısırdı.
"Ben buraya senin için geldim, her dakikamı sana harcamaya geldim. Bunu bize yapamazsın. Benim ile kalacaksın."
Haklıydı... Jimin başını önüne eğdiği sırada, Jungkook çenesini tutarak eğdiği başını yavaşça kaldırdı. Yakıcı bakışlarını Jimin'in yüzünde gezdirirken, Jimin alt dudağını ısırarak geri adım attı.
"Sanırım önce eve gidip aileme söylemem gerekiyor." Jungkook başını geriye yaslayarak dilini yanağının içinde gezdirdi.
Tanrının neden böyle bir acı verdiğini anlayamıyordu Jungkook. Jimin'e olan arzu ve isteğini içinde yok etmek istiyordu.
Jimin önden hızlı adımlar ile evine doğru ilerleyerek, Jungkook bir süre arkasından baktı. Bir sırt çantası ile Jungkook'a doğru ilerlerken, Jungkook, Jimin'in belini sıkıca kavrayarak hızlı adımlar ile taksiye doğru ilerledi
Jimin ve Jungkook geçen dakikaların ardından taksiden inerek büyük binaya doğru ilerlediler.
Jungkook oda kartını alarak Jimin ile birlikte asansöre doğru ilerlerken, Jimin asansörün aynasından Jungkook'a bakıyordu."Jimin'im..." Jimin, başını Jungkook'a çevirdiği sırada asansör kapısının açılması ile kelime yarıda kalmıştı. Jimin heyecan ile Jungkook'un peşinden ilerlerken, Jungkook her ne kadar sakin davransada içindeki özlemi o kapı açılınca çıkaracaktı.
Küçük oda kartını no: 24 numaranın yanında duran butona dokundurduğunda, açılan kapı ile önce Jungkook, ardından Jimin girdi.
Jungkook oda kartını bir köşeye fırlatarak kapıyı kapattığı sırada titreyen elini uzatarak Jimin'in beline yerleştirdi.
"Jimin'im dayanamıyorum."
Jimin, Jungkook'a doğru bir adım atarak, derin bir nefes aldı. Hissettiği sıcak nefes yüzüne çarparken, Jungkook kollarını Jimin'in beline dolayarak kendisine doğru çekti.
Dudaklarında hissettiği yabancı tene alışık değildi Jimin. Jungkook dolan gözlerini kapatarak yıllardır arzuladığı tene sahip oldu. Dudakları arsızca dolgun pembe dudakların üzerinde kıpırdanırken, elleri ince bedeni sarıyordu.
Jimin avuç içlerini Jungkook'un göğsüne koyarak kendisini geri çektiğinde, Jungkook ısrar ile Jimin'i kendisine bastırdı.
"Jungkook hayır... istemiyorum."
Jimin nefes nefese kendisini geri çekerek sırtını duvara yasladığında, Jungkook sinir ile başını olumsuz anlamda salladı. Jimin'i kendisine çekmek için bir hamle yapacağı sırada Jimin'in bakışları ile yumruk yaptığı elini diz hizzasına indirdi.
"Jimin'im bana şuan dur diyemezsin!"
Jimin nemli dudaklarını elinin tersi ile silerek başını olumsuz anlamda salladı. En başından beri iyi birisi olmadığını biliyordu. Jungkook'u haketmiyordu, onu seviyordu ama bunu istiyordu.
Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak dolu gözleri ile Jungkook'a baktı.
"Belkide birazdan yaşanacaklardan korkuyorumdur." Jungkook, Jimin'e doğru yaklaşarak avuç içlerini sevdiği adamın omuzlarına bastırdı.
"Korkulacak hiçbir şey yok Jimin'im, ben senden iki senemi istiyorum."
Jimin tam bir cümle kuracağı sırada duyduğu ses ile kendisini geri çekti.
"Sana aşığım ben. Beni durduramazsın."
Mesafe...
...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe-Jikook
General Fiction(TAMAMLANDI) Bir mesafe aşkı hikayesi... "Korkuyorum hiç ses etme bulur alırlar seni." /Kapak bana aittir. /Kurgumun benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Sumut vardır.