Jimin dudaklarını okşayan dudaklar ile gözlerini açtı. Jungkook kendisini geri çekerek sevdiğine baktı. Güzel yüzü gözlerini aydınlatıyordu.
"Çok güzelsin." Parmaklarını sarı saçlara dokundurarak eğilip bir kere daha öptü.
"Jungkook neden?"
Jungkook kendini geri çekerek başını Jimin'in koluna yasladı. Neden?
"İyileşeceksin ve Kore'ye geri döneceksin." Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak, yüzünü buruşturdu. Gözleri yorgunluk ile kapanmak üzereydi.
"Hayır, Kore'ye dönmek istemiyorum ben. Jungkook ben Fransa'da kalmak istiyorum ama ailem."
Jungkook başını sallayarak, bakışlarını Jimin'e çevirdi. Jimin nerede kalmak istiyorsa orada kalacaktı.
"Ailen ile konuşurum şimdi dinlen." Jimin başını olumsuz anlamda sallayarak dirseklerinden destek alarak sırtını sedyeye yasladı.
"Babam karşı çıkar beni asla Fransa'da bırakmaz." Jungkook gülümseyerek parmaklarını sarı saçlara uzattı.
"Fransa'da değil, benim yanımda olacaksın söylediğim gibi sevgilim baban ile konuşacağım."
Jimin elini Jungkook'un elinin üzerine koyarak gülümsedi. Her şey yolundaydı onun yanında ama korkuyordu içinde taşıyamadığı endişe vardı.
Babası, her şeyden öte Jungkook'un babası, Jimin'in Fransa'da kalması. Hayır, Kore'ye geri dönecekti ve bu en iyi yöndü.
...
Dr Nowzaradan çıkış belgelerini imzalayarak Jungkook'a uzattığında, Jungkook, Jimin'e gülerek baktı.
"Jungkook istemiyorum." Jimin, başını olumsuz anlamda sallayarak Jungkook'un elinde tuttuğu çıkış kağıdını aldı.
"Ailen beni kabul etmeyecek beni Kore'ye geri gönder." Sojun yaslandığı duvardan ayrılarak adımlarını Jimin'e yönlendirdi.
"En azından bir kaç gün bizim ile kalman çok iyi olur... Fransa sana iyi gelir."
Jungkook abisine omuzunun üzerinden kısa bir bakış atarak, başını salladı.
"Sevgilim" dedi Jungkook, elinin üzerinden öperken.
"O restorantta başka ülkeleri gezmek, görmek istediğini söylemedin mi bana?" Jimin gülümseyerek, Elinin üzerinde duran eli tuttu ve başını salladı.
"Sadece bir kaç gün..." SoJun ve Jungkook gülümseyerek başlarını sallarken, Jimin tekrardan sırtını sedyeye yaslayarak gözlerini kapattı.
Ailesi ile bir şekilde konuşmuştu ve durumu Fransa'da değil, Kore'de, Tae'de kaldığını söylemişti. Son birkaç gün Jimin için oldukça ağır geçmişti.
Giysi dolabında ki, askılıkta asılı duran herhangi bir giysi misaliydi hayat. Yan yana ve renklerce dizili bir çok hayalet. Her bir kıyafetin ayrı anlamları, yaşanmışlıkları...
"Bu gün hangisini giyinsem?"
Üzerimize giydiklerimiz sadece hayat fragmanıydı...
Gerçek bir flim ise fragmanın önündeydi.Bu gün hangisini giyinsem derken bile birçok şeyi kast ediyorduk. Orada giyindiklerimiz başka bir hayat fragmanı. Başka bir yerde giyindiklerimiz ise modaya değil, insanlara başka bir ıcon oluşturmaktı.
Bir heykel gibi bu gün ne giyinsem algısına duşüyor, onun duruşunu ıcon gibi bürünüyorduk. Bu gün kendim olacağım modaya değil, siyah, mor yada çocuksu olan pembe rengini giyineceğim.
...
Saatler geçmişti ve Jimin araçtan inerek bakışlarını oldukça büyük olan eve çevirdi bakışlarını. Jungkook sol, SoJun ise sağ tarafında duruyordu.
"Evimize hoş geldiniz küçük bey." SoJun alay ile gülerken, Jungkook elini alnına götürerek başını iki yana salladı.
"Gel sevgilim." Jimin, Jungkook ile birlikte eve girdiğinde, arkasında gelen Sojun'a kısa bir bakış attı. Büyük salon, büyük koltuktar, büyük televizyon ve içinde duran küçük figürler.
"Jungkook?" Bir kadın gülümseyerek Jungkook'a sarılırken, Jungkook aynı gülen yüzlülük ile kendisine sarılan kadına sarıldı. Kulağına değen sıcak nefes ile başını Sojun'a çevirdi.
"Sakin ol annemiz." Jimin kaşlarını çatarak dirseğini SoJun abisine geçirdi.
"Buda kim oğlum?" Kadın gülümseyerek Jimin'e bakarken, Jimin ilk ne yapacağını şaşırsada, ardından başını Jungkook'a çevirdi.
"Arkadaşım anne bir süre bizde kalacak." Sojun koca bir kahkaha atarken, Jimin sinir ile bakışlarını Sojun'a çevirdi. Tae'den daha gıcıktı.
Jimin bir süre sessizliğini korurken, Jungkook, Jimin'in kolunu tutarak merdivenlere doğru ilerledi.
"Jungkook bırak kolumu annen." Jimin kolunu geri çekmeye çalışırken, çoktan üst kata çıkmışlardı büyük bir kapıyı kolaylıkla açan Jungkook'a kısa bir bakış atarak, bakışlarını Jungkook'dan çevirdi.
"Jungkook?"
Jungkook, başını sallayıp Jimin'i odaya doğru çekti ve kapıyı kapattı.
"Evet, birkaç gün burada kalacağın oda, odamız..."
Mesafe...
...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe-Jikook
Fiction générale(TAMAMLANDI) Bir mesafe aşkı hikayesi... "Korkuyorum hiç ses etme bulur alırlar seni." /Kapak bana aittir. /Kurgumun benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Sumut vardır.