Günler geçtikte içindeki acıyı bir türlü yok edemiyordu Jimin. Jungkook görüldü atıyor ama asla bir kelime dâhi kurmuyordu.
Jimin gözünden akan yaşları silerek, bakışlarını camdan yana çevirdi. Artık kendisine gelmesi gerekiyordu. Biliyordu giden asla geri gelmezdi.
"Belkide her şey buraya kadarmış... O artık beni sevmiyor."
Jimin odasından çıkarak oturma odasına doğru ilerledi. Babası oğluna şaşkınlık ile bakarak güldüğü sırada, Jimin anlam veremeyerek koltuğa oturdu.
"Biran hiç çıkmayacaksın sandım odandan."
Jimin omuz silerek başını önüne eğdiği sırada, annesi neşe ile dış kapıya doğru ilerledi.
"Ben çıkıyorum acıkırsanız yersiniz bir şeyler." Jimin sessiz kalmaya devam ederken, babası bu sessizliğin sebebini merak ederek Jimin'in kolunu sıkıca tuttu.
"Oğlum kaç aydır sana ne oluyor?" Sessizlik...
Hayat, tüm duyguların bütünüydü. Bazen güldürür, bazen güldürdüğü kadar ağlatırdı. Sandık başında talihini bekleyen insan topluluğuydu.
Hayat, sevdiklerini alır, sevmediklerini bir valize koyardı.
Hayat, mesafe tanımazdı.
Hayat; Yeter bu özlem diyor ki yok olsun senin ile benim aramızda ki Mesafe derdi...
Jimin düşüncelerinin ardından akan göz yaşlarını silerek hızla ayağa kalktı ve odasına doğru ilerledi. Babasının arkasından bağırış sesi kulaklarında uğultu hâlinde yükseliyordu.
Giden asla geri gelmiyordu, buna inanıyordu. Jungkook yoktu artık, iki senesini verdiği aşkı bir hâyal olarak içinde yaşayacaktı. Seven yazardı zaten, seven her türlü yazardı.
...
Jungkook valizini hazırlayarak bakışlarını telefonuna çevirdi. Sabahın 7:24 civarlarında ülkeyi terk edecekti. Jimin'e kavuşmasına sadece saatler kalmıştı.
"Kardeşim erkencisin." Abisi sırıtarak kardeşine bakarken, Jungkook elini ensesine götürerek saç bitimini kaşıdı.
"Sen annem ve babama hiçbir şey söyleme bir kaç günlüğüne arkadaşlarımda kalacağımı söyle yeter abi."
Abisi sojun, kardeşi Jungkook'a gülerek başını salladı. Jungkook'un dudakları kıvrılırken, abisine sıkıca sarılarak gözlerini kapattı.
"Teşekkürler abi." Sojun, kendisini geri çekerek odayı terk ettiği sırada, Jungkook son işlerini hallederek odadan çıktı.
Babası ve annesi oğlu Jungkook'un elindeki valize bakarak anlam vermeye çalışsalar bile sojun kısa bir açıklama yaparak arkadaşlarında kalmaya gideceğini ailesine anlattı.
"Oğlum yeni geldin ailenin yanına daha sonra git." Jungkook başını olumsuz anlamda sallayarak valizini sıkıca tuttu.
"Onlar ile çoktan anlaştım baba bir hafta sonra geri döneceğim Fransa'ya."
Babası derin bir nefes alarak kollarını beline yerleştirdi.
"Pekâlâ bunu yaşayamadığın gençliğine veriyorum."
Abisi sırıtarak elini dudaklarına götürdüğü sırada, Jungkook anne ve babasına sarılarak abisine kısa bir bakış attı. Abisi sojun göz kırparak dış kapıyı gösterdiğinde, Jungkook başını sallayarak hızlı adımlar ile evi terk etti.
Jungkook elinde sıkıca tuttuğu valizi ile iki senesine doğru ilerliyordu. İki sene ne çok fazla şeyi taşıyordu içinde. Yazışmalar, hayâller, duygu yüklü mesafeler, gece gündüz demeden ekrana gülerek atılan onca fotoğraf ve videolar.
Jungkook gözünden akan yaşları silerek arabanın kapısını açtı. Jimin'e son bir kaç gün içinde çok acı vermişti ve yan yana geldiklerinde ona nasıl kendisini affettirecekti?
Geçen senelerde Jimin ona nerede yaşağını söylemişti ama tam anlamı ile evini bilmiyordu.
Jungkook havaalanına doğru sürerken aracı bir yandan ise telefondan navigasyonu açıyordu. Epey uzun zaman geçmişti yolları unutalı.
Fransa havaalanı.
Jungkook, Concorde uçağına yerleşerek emniyet kemerini bağladı. Bakışlarını küçük camdan dışarıya çevirdiği sırada Jimin ile ilgili kurduğu hayallerin gerçek olmasına bu uçağın tekerleklerinin yere değmesi ile gerçekleşeceğine inandı.
Her geçen dakika diliminde Mesafe kavramı azalıyordu. Jungkook bu düşünce ile gülümsediği sırada yanına gelen hostes ile bakışlarını hostese çevirdi.
"Est-il possible de changer cela?
"Bir isteğiniz varmı efendim?"
Evet, Jimin'e bir an önce kavuşmak istiyorum.
"Donut." Kadın, başını sallayarak bir donut uzatırken, Jungkook Euro'yu uzatarak kadının elindeki donut'u aldı ve küçük uçak camından mesafelerin kısalmasını izledi.
Mesafe...
Bölüm sonu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe-Jikook
Ficción General(TAMAMLANDI) Bir mesafe aşkı hikayesi... "Korkuyorum hiç ses etme bulur alırlar seni." /Kapak bana aittir. /Kurgumun benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Sumut vardır.