10 🚌༄ Seninle Gelirim

198 31 26
                                    

Görkem'den

Ertesi gün cumartesi olmasına rağmen erken kalktım. Furkan'la aramızda geçenlerden dolayı bugün babamın yanında dükkanda fazladan vakit geçirecektim.

Uyanır uyanmaz elime telefonu aldım. İçimden bir ses Sena'ya günaydın mesajı yazmamı söylüyordu ama susturdum onu. O benim sevgilim ya da flörtüm değildi. Belki onun için arkadaş bile değildim. Ayrıca muhtemelen cumartesi günü bu saatte uyanık olmazdı.

Hazırlanıp kahvaltı için mutfağa gittim. Anlaşılan annem ve ablam hâlâ uyuyordu. Babam hazırlamıştı kahvaltıyı. Beni görünce "Ben de tam seni çağıracaktım. Çay oldu." dedi.

Kahvaltı edip evden çıktık. Atladık sanayiye gittik. Sabahtan çok iş olmayacağı ya da en azından bana pek iş verilmeyeceğini düşünerek tulumumu bile giymeden küçük ofiste oturmuş telefonla uğraşıyordum ki Zafer abi ofise girip "Senin için bir işim var." dedi. Tulumumu giyip onun peşine düştüm.

Zafer abi "Bu motosikletin sahibi senin yaşlarında bir genç. Dün getirdi aleti. Frenler geç tutuyormuş. Sen bir bak bakalım nesi varmış." dedi ve küçük ofise yöneldi.

Onun gideceğini fark edince "Abi sen yardım etmeyecek misin?" diye sordum.

"Oğlum onun pek bir sıkıntısı yok ya yağlanmış her tarafı. Muhtemelen keçesi patlamıştır. Sen bir bak yine de." dedi ve beni motosikletle baş başa bıraktı.

Yamaha MT-125, güzel motosiklet ama biraz hunharca kullanılmış. Zafer abinin de dediği gibi keçesi patlamış ve yağ kaçırıyor. Bunun sahibi ya kasislere nasıl gireceğini bilmiyor ya da tek teker yapmayı falan denemiş. Pek bilinçli bir arkadaş değil.

Keçesi değişecekti sadece ama makine hoşuma gittiği için biraz daha inceledim. Kozmetikleri güzeldi. Kırmızı detayları vardı. Ufak bir çalıştırsam, sesini duysam kimse de bir şey demezdi.

Taktım anahtarı bir gaz verdim ama beklediğim gibi bir sonuç alamadım. Elcik kısmı çevirdikçe boşa dönüyordu. Bir kez de sert asılmayı deneyince sonuç alabildim. Motorun elciklerinde de sorun vardı. Muhtemelen orijinal değildi. Ah şu makine bir benim olsaydı... Sena'yla gezerdik.

Anahtarı çıkarıp Zafer abinin yanına gittim. Elciklerden de bahsedip ofisteki koltuklardan birine yerleştim. Telefonumu burada bırakmıştım. Açar açmaz bir sürü mesaj gördüm. Çoğu Eray'dandı. Sanırım acil bir şey olmuştu ama Sena'dan da bir mesaj vardı. Önce Sena'nın mesajına baktım.

Sena: Günaydın (09:33)

Siz: Günaydın (09:41)

Sena: Napıyosun (09:41)

Siz: Çalışıyorum

Siz: Sen

Sena: Oturuyorum ben de öyle

Siz: Nasılsın

Sena: İdare eder sen nasılsın

Siz: İyi gibi

Neden iyi değil de idare eder? diye soracak oldum ama o benden hızlı davranıp konuyu değiştirdi.

Sena: Sayıyı hatırlıyor musun diye sormak için yazdım

Siz: Hatırlıyorum tabii

Sena: Söyle o zaman.

Siz: 8752904712356

Sena: Doğru

Sena: Sen şimdi formülleri de rahat ezberliyorsundur

Sena: Derslerin de iyidir

Hâlâ Otobüste Misin? | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin