Sena'dan
Görkem'le en son dün sabah konuştum. Akşam yatmadan önce yazacaktım aslında ama masada ders çalışırken uyuyakalmışım.
O da yazmadı. Beni otobüste göremeyince yazar sanmıştım. Arkadaş değil miydik? Başıma bir şey gelmiş olabileceğinden endişelenmedi mi?
Bu sabah gerçekten otobüste uyumayacaktım ama dün de geç yattığımdan benim için uyumak kaçınılmazdı.
༄
Dün sabah olduğu gibi yine omzumu dürtüyordu. Gözlerimi tam olarak açamadan "Görkem?" dedim.
"Kızım son durağa geldik. Uyuyakalmışsın." dedi otobüs şoförü.
Ne demek son durak? Ne demek uyuyakalmışım? Burası neresi? Burada olamam 2.ders sınavım var benim.
Şoföre "Abi en kısa zamanda Ulutepe Fen Lisesine nasıl giderim?" diye sordum.
"Bu otobüs beş dakika sonra o tarafa doğru gidecek. On dakikaya da orada olur."
Telefonumu açıp saate baktım. Ders başlayalı on dakika olmuştu. İyi kötü sınava yetişecektim.
"Tamam abi ben burada bekleyeyim o zaman." dedim.
"Yalnız hat yön değiştiriyor. Bir daha kart basman gerekecek." dedi şoför.
Gitti boşu boşuna yedi buçuk liram. Kart basmak için kalkıp otobüsün başına kadar yürüdüm. Otobüs kartımda kalan son parayı da buraya harcamış oldum.
Akşam nasıl döneceğim ben? Neyse onu da akşam düşünürüz. Şu an önemli olan sınava yetişmek.
Hesapladığım gibi ilk dersin bitmesine az bir süre kala okula vardım.
Herkes harıl harıl sınava çalışıyordu. Beril de buna dahildi tabii. Neden geç kaldığımı bile sormadı. Matematik sonuçta bu. Haftada 8 ders. Not ortalamasını en çok etkileyen ders. Bunların yanı sıra haftanın ilk sınavı. Yazılı haftalarına baştan sağlam giremezsen hafta boyunca süründüğün hemen herkes tarafından bilinen bir gerçek.
10 dakika sonra zil çaldı ve kelebek sistem uygulandığı için herkes sınav yerlerine gitti. Benim için sorunsuz geçen bir sınav olmuştu ama tuvalette ağlayan kızlar için aynısını söyleyemeyeceğim.
Okulumuzda yazılı haftalarının tamamen boş geçtiğini söyleyebilirim. Hocalar derse girer girmez sınavlara çalışmamız için zaman verir ve kendi işine bakardı. Ne sınavı olduğu fark etmeksizin yaparlardı bunu. Çünkü rekabetin bu kadar çok olduğu bir ortamda din yazılısına bile harıl harıl çalışanlar vardı.
Din yazılısı öğleden sonra yapılacaktı. Ona çalışmak için çok vaktim vardı. Bu yüzden matematik yazılısından sonraki derste kafamı masaya koyup dinlendim. O sırada geç kaldığım için telefonu vermediğim aklıma geldi. Gizli gizli telefonumu kontrol ettim. Abimden gelen mesajlar vardı yine.
Abim: Sena okulda mısın? (09:20)
Abim: Sabah yok yazılmışsın (09.20)
Bunun bildirimini bu kadar hızlı mı gönderiyorlar?
Siz: Geç kaldım (09:58)
Abim: Ev yetmiyormuş gibi okula da mı geç kalır oldun
Siz: Uyuyakalmışım
Abim: Sen otobüste uyuyor musun Sena?
Konuştukça batıyordum resmen
Siz: Dün akşam çalışmaktan uyuyamadım ki.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hâlâ Otobüste Misin? | Yarı Texting
Novela JuvenilO da kendisine ne olduğunu bilmiyordu ama ilk gördüğü anda tutulmuştu kıza. Nedense onunla deli gibi konuşmak istiyor ama bir yandan da ona yaklaşmaktan çekiniyordu. En son bir yol buldu bulmasına da... Her şey Sena'nın uzun zamandır bindiği otobüst...