ŞAFAK

11

Uyandığımda koltukta değil Turan'ın yatağındaydım doğruldum hızlıca ve üstümü düzeltip aşağıya indim." Ben yukarı çıkmadım?" Ben götürdüm." Yaralısın sen be adam! Yaralı! Neden yapıyorsun öyle?!" Burda uyumaktan daha iyidir." Yaralısın." Dedim bu sefer heceleyerek." Olabilir?" Aptal mı bu? Yoksa geri zekalı falan mı? Bana da öyle geliyor. Yanına yaklaştım bu sefer polarını geri çektim ve kolundaki yaraya baktım iyi kanamamış. O nasıl oluyor lan? Ne bileyim." Oturmayacak mısın?" Kızgınım sana hayır." Başını kaldırıp baktı." Otur güzelim." Emirlerin bana geçmez yüzbaşım." Yürü be kızım! Adam olacaksın yüzbaşı! Bak sürekli senin gazına geliyorum sus." Yorulma." Sen yorulurken iyiydi? Kalsın canım." Yanıma gel Şafak." Gelmiyorum zorla mı?" Ayağa kalktı.
Net sıçtık. Valla bana da öyle geliyor içses." Emin misin gelmemekle." Eminim." Gurur önemli tabi. Tabi oğlum ne sandın? Yaklaştı. Yaklaştı ve daha çok yaklaştı başını eğdi hafifçe aramızdaki boy farkından." Gelmiyorsun şimdi yanıma." Nefesi yüzüme vururken çenemi dikleştirdim." Gelmiyorum." Kendimi bir anda tepe taklak buldum. " Noluyor lan?! Turan!" Bende böyle getiririm." İndir." Gelecek misin?" Gelicem indir." İndirdiğinde omuzlarına tutundum." Gelmicem." O tutamadan kaçtım." Nereye kaçıyorsun?" Cehennemin dibine." O yaklaştı ben geriye kaçtım. Bir süre sürdü bu kovalamaca en son canına tak etmiş olmalı ki bir anda öyle bi adım attı kendimi direk koltuğa attım.
Önümde durup üstüme doğru eğildi.
" Uyuz komutan." Ne?" Uyuz." Güldü ve kendini yanıma bıraktı." Neden gelmiyormuşsun peki?" Kızgınım! Ya yarana birşey olsaydı." Senden önemli değil." Nasıl telafi edeceğini biliyor şerefsiz.  Maalesef." Dua et ağzın iyi laf yapıyor." Bendenimi kendine çekti ve saçlarımdan öptü." Laf yaptıranlar var."
                                 🌕
" Hiç güvenemedim sakın başına bela alma." Of Turan napabilirim yani?"
Aslında çok şey yapabilirdi hele ki yanında Hira varken. Son kez süzdü bakışlarıyla Turan iyileşmişti tamamen ama Şafaktan hiç emin değildi. " Turan!" Tamam sakin gidiyoruz." Onlar maç izlemeye giderken Şafak Hira'ya döndü." Eğlenmeye gidelim." Tamamdır." İlay da onaylayınca çıktılar kendilerine bir mekan buldular. Alkollüydü Hira'nın bu konuda yarası vardı o yüzden başka bir yer buldular güzel bir mekandı. Girdiler içeri ve kendilerine birşeyler söyledikten sonra ilk Şafak çıktı meydana dans ettikçe etti ardından Hira ve İlay çıktı. Eğlendiler sonra sarhoş iki adam yaklaştı Hira'ya. Belinden tuttuğu gibi iğrenç nefesini yüzüne verdi midesi bulandı Hira'nın Şafak farketti önce yanına yaklaşırken sarhoşlardan biri konuştu." Alayım seni şöyle." Tam boynuna yönelecekken Şafak eline geçirdiği ilk sandalyeyi adamın kafasına vurdu. Sandalye parçalanırken sarhoş yere yığıldı. Hira kendini geri çekerken İlay çığlık attı. Sarhoşlardan biri tabanca çekince ortalık karıştı.
                                 🌕
Turan Şafak'a, Aras Hira'ya, Aslan İlay'a baktı." Ben dedim gitmeyelim diye." Diye söylendi Turan. Altı üstü bir maç keyifleri vardı o da sevgilileri sağ olsun karakolda bitmişti." Şafak?" Sus bi." Başkomiser girdi içeri." Şimdi açık konuşucam kamera kayıtlarını izlerken ben çok güldüm." Çekirdek uzattı. Kamera kayıtlarını açtı. Şafak birisinin kafasında sandalye kırıyor sonra hoşuna gidiyor ve tabancayı İlay'a veriyor o sırada Hira tabancasının arkasıyla yargı dağıtıyor. Şafak'ın eline bir sandalye daha geçiyor kurşun sıkılınca hepsi kızların üstüne atlıyor Şafak bir sandalye daha parçalarken İlay delirmiş gibi birisinin kafasında bardak parçalıyor. " Bak bunu kullanalım sandalye çok iş görüyor." Sabır çekti içinden Turan.  Aslan ise gözlerini İlaydan ayırmadı kız resmen parçalıyordu. Şafak sandalye bulamayınca bilek gücüne geçti Hira ise yargı dağıtmaya devam ediyordu.
O an Hira savcı olduğunu hatırlamış ve aydınlamış bir yüz ifadesiyle havaya sıktı."  Başsavcısı Hira Aksoy!" O an herkes durdu derin bir sessizlik çöktü Şafak ve İlay ise sırıtıyordu en son içimde kalmasın der gibi elindeki bardağı önündeki adamın kafasına vurdu. Sonrası zaten karakolda bitti onlar da hatırlamıyordu buraya nasıl geldiklerini. Başkomiser çıkınca Aslan konuştu ilk." İlay? Kızım sen masumdun?" BU MU MASUM?!" Diye sordu aynı anda Şafak ve Hira.
" Lan sen bunu tanımamışsın kavgada fena." Hira?" Ne Hira ya sabır." Şafak? Ben sana ne dedim." Başına bela alma." Sen naptın?"  Başıma bela aldım. Ama dinle bi niye?" Niye Şafak?!" Oturdu bıkkınlıkla." Anlat niye?!" İlk dövdüklerimiz sarhoştu Hira'ya dedi ki gel seni neyse anladınız sonuç bu." İçeri diğerleri girdi." Abla savcı öğretmen ve asker olduğunuzu söyleseydiniz biz siz baş..." Kes lan." Şikayetçi misiniz?" Tövbe." Allah korusun." Asla." Hayır tabiki." Ne haddimize." Kısa kes!" Diye kükredi Şafak. Bu işten de sıyrılmışlardı. Yol boyunca konuşmadı Aras ve Hira sürekli evde diyerek susturmuştu. Eve geçtiklerinde masumca baktı Hira.
" Bu sefer olmaz! Kızım sen niye Şafak'ın..." Saçmala Aras! O kız beni korudu orda!" Derin bir nefes aldı Aras ve yaklaştıkça Hira nefesini tuttu. " Ben sana napayım Hira?" Yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudaklarını dudaklarına bastırdı Hira. İkisi de sinirlerini dudaklarından çıkartıyordu. Üstündeki gömleğe gitti Hira'nın eli sırtı duvarla buluştu. Hira'nın üzerinde ise diz kapağının biraz üstünde saçlarıyla uyumlu kırmızı bir elbise vardı. Sırtı duvardan ayrıldığında Aras'ın eli  Hira'nın elbisesinin fermuarına uzandı.
                                 🌙
Şafak Turan'a baktı Turan Şafak'a.
" İyiki başına bela almadın Şafak ya bir de alsaydın napardık?!" Turan.." Şafak? Ne Turan kızım ben sana arkamı dönemeyecek miyim arkamı döndüğüm an başına bela alıyorsun?!" Turanğ." Ne Turan Şafak! Ne Turan ya! İyiki bi maç izleyelim dedik bir baktık Şafak Hanım karakollara düşmüş!" T.." Şafak! Hadi her şeyi anladım askerim desene! Ne diye kavgaya giriyorsun?!" Tekrar söylemekti ki Şafak uzanıp dudağının kenarından öptü. Baktı Turan.
" Niye öpüyorsun? Sinirliyim Şafak! Sende bağırsana niye öpüyorsun!?"
Yanına sokuldu Şafak. Başını göğsüne koydu." Yapma." Dedi Turan dişlerini sıkarak. " Bana şunu yapma." Dedi aynı şekilde. Daha da çok sarıldı Şafak. " Kızma bana bi an öyle görünce sinirlendim." Derin nefesler aldı Turan dayanamadı en sonunda dudaklarını dudaklarına bastırdı  ayrıldıklarında Turan'ın sinirinin kırıntısı bile yoktu yani Şafak için zaferdi.
                                🌙
" Ben seni böyle tanımadım." Gidebilirsin Aslan istiyorsan." Kızım şeytan çıktı içinden hadi her şeyi anladım o en sonki bardak neydi?" İçimde kalacağını kafasında kırılsın dedim." Farkettim." Dedi sinirle. Oturduğu yerden dikleşti ve elini hafifçe dizine vurarak oturmasını işaret etti. İkiletmedi İlay, Aslan'ın dizine oturdu ellerini boynuna yerleştirdi. " Aslanğ kızma." Nasıl kızayım ben sana İlay hı sen söyle." Kızma." Başını geriye yasladı Aslan.
Hepsinin bu kızlarla işi vardı sürekli bela almaları hiç de iyi değildi.
Şafak ve başa bela almamak ne alaka canımm bölüm nasıldı sizi seviyorum 💛 Turan ne çektin be sen Şafaktan Aras' ı deniyorum bile diğer bölümde görüşürüz canlarım 💛