30

24 4 0
                                    

Bozuk Türkçesiyle birşeyler geveleyen herife iğrentiyle baktı Giray. Sonra saçı dağılmış Güneş bakışlarını Güneş'e çevirdi biraz hırpalamışlardı o kızın bedenini süzerken işlerin karışacağını anladı ve tabancasını yokladı. Emniyeti açıktı, etrafta yaklaşık 10 kişi vardı ve en fazla 4 kişinin emniyeti açıktı. O yapacaklarını tartarken Güneş kolunu tutan adama omzuyka sertçe vurdu. Adam yere düşerken silahını çıkardı Giray. Beklediğinden erken olmuştu bir kurşun Güneş'in boynunu sıyırırken diğeri göğsüne isabet etti. Kolundan çekti Giray ve bir kayanın arkasına geçtiler." Kızım sen manyak mısın?!" Zar zor nefes alırken konuştu Güneş." Biraz. Asıl sen aptal mısın?! Ne diye kendini ifşa ediyorsun!" Geberme diye!" Tekrar nişan alırken elini göğsüne bastırdı Güneş. Göğüs kafesi dar geliyor nefes alıp vermesi bile zehir oluyordu derin bir nefes almaya çalıştı." Sensin aptal! Bekleseydin biraz halledecektim ben!" Cevap gelmeyince şaşırdı hazır cevap olması lazımdı bu kızı ona döndüğünde nefes alamadığını anladı." Güneş?" Öksürmekle yetindi Güneş." Hayır. Ben varken sana ölüm yasak Üsteğmen!" Son kurşunu da sıktığında başı düştü Güneş'in. Eline bir kumaş parçasını dolayıp göğsüne bastırdı Giray. Nolursa olsun yaşayacaktı onu.
                                 🌕
Güneş ameliyattan çıkmış ve iyidi hemen karşı odada yerini almıştı.
" Biz bu katı acaba komple bizim üstümüze yapmalarını mı istesek?" Diye söylendi Kürşat." Bence de." Dedi Turan." Susun lütfen gidin Güneş'e bakın. Uyuyayım bende." Emredersiniz." Onlar çıkarken Turan bana döndü." Sen ve bu saatte uyumak?" Beni bu kadar iyi tanımamalıydı." Uyumayacağım ya başım şişti." Baş parmağını alnıma yaslayıp masaj yaptı hafifçe. Alnımdan öpüp devam etti. " İyi geliyor mu?" Hıhım." Gözlerim kapanırken başımı yastığa bastırdım.
" Yorgun musun?" Hayır anlamına gelen bi mırıltı çıkardım." Su ister misin?" Hıhım." Suyu dudaklarıma götürdü. Ufak bir yudum aldıktan sonra kollarımı esnettim." Bende Güneş'e bakmak istiyorum." Ama dinlenmen lazım söz biraz dinlen sonra götüreceğim seni." Söz dedin bak." Ben ne zaman sözlerimi tutmadım Gökyüzüm?" Hep tuttun." Saçlarını yıkamamız lazım kan olmuş hep." Kestirsem aslın..." Yazık değil mi onlara?" Yazık mı?" Değil mi? Daha güzel örüyorum böyle ama sen bilirsin." Dursun mu ama kan çıkmazsa?" Kan olan yerleri kestirirsin." Başımla onaylamakla yetindim.
Akşam olmuştu yanımdaki Turan'a baktım uyuyordu. Zar zor doğruldum ve kalktım." Şafakğ?" Geliyorum birazdan uyu sen." Hıhı." Uyku sersemi olması işime gelmişti yavaş adımlarla kapıya ilerledim. Güneş'in odasına geldiğimde tabancasını çekti.
" Sakin benim." Sen niye uyumadın?" Koltuğa oturdum." Uyku tutmadı.
" Turan nasıl izin verdi?" Sırıttım hafifçe." Uyku sersemi yorgundu bugün." Güldü." Sende kullandın." Napayım yani Güneş senin yanına gelmeme izin vermiyor dinleneyim diye." Haklı biraz ama.." of özledik işte Güneş sus şimdi de okey getirsem oynar mıyız?" Yuh Şafak yuh yani." Napayım ya sıkıldım." Anlat bakalım Turanla nasılsınız?" İyi gibiyiz ya yani bişey yok gibi." Göz kırptı." Yok var daha evliliğe daha erken. Abimle sen en son.." güldüm." Of açma o konuyu hâlâ utanıyorum ya!" Yastığı fırlattı.
" Kızım neyseki abime atmışsın ya eski sevgiline atsaydın?" Oha." Tabi. Hem abimde ses çıkarmıyor?" Şimdilik." Evet şimdilik." Göz devirdi Güneş." Gözü açılmıştır." Şafak!" Güldüm seslice. Acıyla yüzüm buruştu sonra." Kızım yaani keşke bana ataydın abime atmak yerine." Sus tamam yeter." Ben gideyim Turan uyanmadan beynim kalmaz yoksa. Kaynana gibi mübarek." Güldü." Git bakalım." İmayla sırıtıp çıktım odaya döndüğümde Turan hâlâ uyuyordu.
" Şafak?" Geldim uyu hadi." Yatağıma uzandım bende. İlk defa söz dinledi ve uyudu sabah kalktığımda da uyuyordu neyseki, yani yine Güneş'e gidebilirim ama bu sefer yakalayabilirdi." Akşam nereye gittin?" Doğruluğu gibi sorduğu soruyla şaşkınlığımı gizledim. Ben bir askerdim duygularımı gizlemek hiçbir zaman zor olmadı. Ya da hissetmemek de diyebiliriz. Acıyı daha az hissederdim mesela ya da üzüntüyü,mutluluğu." Bu.." Yalan atma güzelim." Kızma ama." Ben sana kızamıyorum ki zaten napıyorsun kızım sen bana kendimi pamuk gibi buluyorum." Güldüm." Güneş'in yanına gittim." Şafak doğru düzgün yürüyemiyorsun bile." Olsun." Dedim tatlı tatlı gülümseyerek." Bana öyle bakma." Nasıl bakıyorum?" Öyle işte her dediği yaptırıyorsun birde öyle bakınca buz kesiyoruz." Güldüm seslice. " Kalbime inadın var senin."
Birazcık." Geriye yaslandım sonra. Alnımdan öpüp geri çekildi o da. Bir yere gitti söylemedi tugaya gitmiştir herhalde diye üstüne de gitmedim. Güneş geldi sonra konuştuk bir süre.
                              🌕
" Bak yürüyemiyorsun." Başladın yine kaynana gibi söylemeye hayır yani Tomris anne bile bu kadar söylenmiyor!" Ha?" Ne ha?" Bir daha söyle." Neyi?" Dedim anlamayarak.
" Tomris anne demek." Dudakları beğenmiş bir ifadeyle kıvrıldı.
" Sevdim." Eve girdiğimde derin bir nefes aldım. Hastanede söylenmesi yetmiyormuş gibi burda da söyleniyordu. Tomris teyzeden daha iyi kaynana olur. Tam. Koltuğa attım kendimi." Yavaş Şafak hâlâ yaraların iyileşmedi." Turan vallahi Türk Dil Kurumu'na başvuracağım artık yara kelimesi kaldırılsın diye ne yaraymış arkadaş!" Dedim söylenerek." Tabi senin canın acımıyor ama bizim canımız acıyor burda haberin yok." Vurulduğunda az söylemişim!" Dedim. Yanıma kuruldu hemen ve bedenimi kendisine çekti. " Az söylemedin asıl ben geberdim o aralar." Tabi canım tabi." Dedim söylenerek alttan ters bakışlar attım.
" Çıkma teklifi ederken öyle demiyordun." Tek kaşı yukarı kalktı ve baş parmağı alt dudağımda gezindi." O yaptığım en doğru ikinci şeydi." Birincisi neydi?" Seni sevmek."
Kaşlarım havalandı." Yalan atma." Sana yalan borcum yok." Gözlerimi kırpıştırdım. Hadi F-16 alalım. Olur.
" Turan." Emret." Emredeyim yani hemen emredeyim.." dinliyorum."
Abimle Güneş." Hayır Şafak girmem ben o işlere." Turanğ." Dedim parmaklarımı parmaklarına dolayarak." Hayır Şafak girmem o işlere." Dudak büzdüm bakışlarımı ellerimize çevirdim." Neden peki?" Şafak yapma işte şunu." Dedi dişlerini sıkarak. " Lütfen Turan." Başımı kaldırdım." Yemezler bu sefer olmaz." Başını çevirdi. Boynundan öptüğümde yutkunduğunu gördüm." Şafak yapma dedim." Doğruldum." Peki." Sırtımı göğsüne yasladım yine. Parmaklarıyla oynarken başını boynuma sakladı.
" Yapma böyle." Yapmıyorum birşey."
Trip atıyorsun." Atmıyorum." Başımı ona çevirdim." Atıyorsun." Atmıyorum dedim ya Turan." Ama atıyorsun Şafak sanki tanımıyorum seni." Başını kaldırdı." Tamam bakarız." Zaferle sırıttım." Kıyamıyoruz ki işte sana.." baya iyi kıyamıyorsun ya kaç defa ayrıldık hem karakolda da çok güzel fırça yedim?" Kızım sinir krizleri başka karakol başka bu başka." Parmakları saçlarımda gezindi." Biz dokunmaya kıyamıyoruz saçının tek teline zarar gelecek diye adam yumruk atıyor."
Güldüm. " Ama bende onu ..." Bi sikmediğin kalmıştı herifi Şafak neyseki şikayetçi olmadı korkup." Olsaymış bana ne." Dedim omuz silkerek. Göz ucuyla baktı yeterliydi.
" Olsaymış demek." Evet?" Dedim omzumun üstünden. Yarım bir gülüş belirdi dudaklarında ardından başını yine boynuma sakladı. Abim arayınca başını kaldırdı bende telefonuma uzandım." Abi?" Güneş yok."
Durum buu nasılsınız sonunda 400ü geçtim 500de özel bölüm artı normal bölüm gelecek sizi seviyorummm💛💛

ŞAFAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin