ŞAFAK

32

" Bilmen güzel." Güldüğünü tahmin edebiliyordum. " Seninde bilmen güzel güzelim." Sırıttım hafifçe.
" İddiayı kazanmayı hâlâ bekliyorum." Çok beklersin." Çok beklemem güzelim merak etme." Görürüz yüzbaşım." Göreceğiz Gökyüzüm." Sen ne isteyecektin?" Düşünmedim ki." Düşün." Düşünürüz sonra. Birkaç güne ordayım." Gel çünkü iddiayı brn kazanacağım." Güzelim operasyona çıkıyoruz. Allah'a emanetsin." Turan.. dönünce beni mutlaka ara olur mu?" Peki güzelim." Allah'a emanetsin vatanım.
Sağlam gelmezsen senin ecelin ben olurum Turan." Gülme sesi doldu kulaklarıma." Geleceğim güzelim geldiğimde de kanım gibi kıpkırmızı olan dudaklarından öpeceğim." Bu sefer ben güldüm." Kanatacak kadar öpeceğim dudaklarından." Kanatacaksın yani?" Kanatacağım."
Gelin yüzbaşım beklerim ben. " Bekler misin gerçekten." Salak salak konuşma tabiki bekleyeceğim sevgilimi." Şafak.. cidden bekler misin beni?" Bekleyeceğim Manyak Komutanım." Allah'a emanetsin vatanım." Sizde Komutanım." Telefon kapandığında Turangil gelene kadar bana uyku olmayacağı anlaşıldı. Oflayarak etrafa bakındım ve kızların yanına geri döndüm." Noldu?" Göreve gidiyormuş." Şezlonga oturdum yavaşça." Sen iyi misin?" İyiyim. Otele dönüyorum ben biraz dinleneceğim." Peki." Eşyalarımı alıp geri döndüğümde kendimi yatağa bıraktım. İçimde tuhaf bir his vardı Turan gelene kadar da sönecek gibi değildi. Özlüyordu insan korkuyordu birşey olacak diye endişeleniyordum yalan yoktu. Derin bir nefes aldım ve telefonumu kontrol ettim. Gitmişlerdi. Ben onun yanında değildim. Ben onun yanında olup onunla omuz omuza göreve gidemiyordum. Bu içimi huzursuz ediyordu açıkçası.
Oflayarak doğruldum. Hızlı gelmeliydi yoksa ölecektim. Şimdiden özlemiştim. Son kez sarılmak,son kez öpmek son kez kokusunu içime çekmek istiyordum. Bencil olduğumu düşündüm ilk defa. Belki şuan burda olmasaydım yanında olacaktım. Bencillik etmiştim. Gözlerimi kapattıp derin nefesler aldım. Yine boğazımı sıkıyorlarmış gibi hissettim. Ben öldüğümü hissettim. İçimde öyle bir his vardı ki nerdeyse delirecek gibi oldum. Kendimi bir şekilde toparlamam lazımdı.

Sabah gelen telefonla biraz da olsa rahatlamıştım. Çok konuşmamıştık. Birkaç güne geleceklerini söylemişti iddiayı hatırlatmıştı. Gülümsedim bununla az kalmıştı. Bekliyordum. Gelecekti biliyordum bunu ama işte kalp. Düşünüyordu sürekli. Geldiğinde detaylı rapor alacaktım ondan.
                                🌕
Aradan yaklaşık 2 gün geçmişti kapı sesi geldiğinde yorgun adımlarla kapıyı açtım başımı doğrulttuğumda karşımdaki yüzle kollarımı boynuna sardım sıkıca. Başımı boynuna saklayıp derin nefesler aldım. Özlemiştim. Kolları belimi sararken o da benden farksız değildi. Kızlar yine plajdaydı bende onu bekliyordum. Gelmişti işte. Tutmuştu sözünü. O görevdeyken denize bile gitmemiştim onu beklemiştim bulması kolay olsun diye odamdaydım. Bedenlerimiz ayrıldığında yüzümde gezindi koyu gözlerli saçlarımı geriye attı ve yanağımı okşadı." Geldim bak." Bekledim bende bak." Yarım bir tebessüm belirdi dudaklarında. Onu içeri çekiştirerek getirdiğimde yorgun olduğu gözlerinden belliydi." Uzan sen. Yorgunsun." Susmayı ve bakmayı tercih etti yine. Yavaşça uzandı yatağıma, Hira ve Güneş bu aralar benim için beraber kalıyorlardı. Yanına uzanırken üstünü örttüm, yüzüne düşen saçlarını geriye attım.
" Zor muydu?" Hangisi?" Görev." Sensizlik kadar değil." Dudaklarım yukarı kırılırken ona doğru döndüm.
" Gider hasretini o zaman." O da bana doğru dönüp başımı boynuna yasladı. Başını boynuma saklarken derin nefesler aldı arada bi öptü kokladı.
Bir eli saçlarıma çıktı parmakları saçlarımda dolaştı. Başını boynumdan çektiğinde tatlı tatlı gülümsedim.
" Bir sözüm vardı sanki." Dudaklarını dudaklarımda hissettim anında ağzıma kan tadı gelirken geri çekilip komodinin üstündeki peçeteyi aldı ve dudağımdaki kanı sildi." Ben kanatacağım dedim." Gülümsedim yine bu sefer ben sıkıca sarıldım ona. Özlemiştim. Başı tekrar boynuma düşerken sadece uyumam istedim onunla." Şafak uyutsana beni." Elim saçlarına çıktı ve parmaklarım saçlarında gezindi. Saçlarından öptüm." Zordu demekki." Nefes alış verişleri düzene girdi kısa bir sürede kendimi uykuya teslim ederken kokusu ciğerlerime doldu. Gece yine uyandığımızda doğruldum hafifçe. Başını dizlerimin üstüne yerleştirdi gülümsedim bununla." Selim aptalı yüzünden az kalsın diğer tarafa gidiyorduk." Gülümsemem anında silinip yerine kaşlarım çatıldı.
" Ha? Nasıl?" Bakışlarımı kolundaki yaraya çevirdim." Selim'i geberteceğim!" Parmaklarım yaranın üzerinden tüy gibi geçerken yüzünü okşadı diğer elim." Şerefsize bak rüyasında görür artık Gökçe'yi." Güldü yarım bir şekilde." Bence de Gökçe'yi rüyasında bile görmesin." Sağlam koluna hafifçe vurdum.
" Elinde ağırmış baya." Fırsata çevirme krizi." Şafak ama ya.." aması yok önce ben Selim'i geberteceğim sonra Gökçe'yi veririz." Vermem." Verirsin." Vermem." Verirsiin." İnadım inattır vermem." Ters bakışlar attığımda napayım yani der gibi dudak büzdü." Turan ama seviyorlar." O şerefsize kız mı vereyim yani Şafak? Kardeşim gibi bir cadıdan bahsediyoruz iyilik yapıyorum Selim'e?" Turan." Dedim uyarırcasına.
Göz devirdi. Başını dizimden kaldırdı üstümde mavi bir elbise vardı onun eteklerini düzeltti." Abin seni bana nasıl versin asıl." Neden?" Gökyüzü bana verirse.." istemiyor musun beni?" İstememek mi? İstemesem neden ilk senin yanına geleyim?" İlk benim yanıma mı geldin?" Gökçe'yi daha görmedim." Önce Gökçe'ye gitseydin keşke kardeşin ne de olsa." Kokunu özledim." Derin bir nefes aldım. O ise bakışlarını elbisemden çekip gözlerimde sabitledi. Eli saçlarımda gezinirken geri çekildim. Anlamaz gözlerle baktı bana uzandığımda anlayıp yanıma uzandı beni yine göğsüne çekerken gözlerimi kapattım kokusuyla.
Günlük bölüm atacağım artık finale yaklaşıyoruzz💛