Derin bir nefes alıp bedenime tam oturan, açık maviden laciverte dönen elbiseme göz gezdirdim. Fena olmamıştım. Kapı çaldığında yutkundum ve derin bir nefes aldım. Dudaklarımda güzel bir tebessüm belirirken kapıya ilerledim.
" Hoşgeldiniz." Turan'a göz gezdirdim çaktırmadan. Yutkundum. Uzattığı çiçeği alıp geri çekildim. Timur'a döndüğümde sadece süzüyordu. Abim ise etrafı izliyordu. İçeri girdiler birkaç şeyden bahsettiler sonra ben kahveler için mutfağa gittim." Abim çok kötü bakıyor." Güldü Hira.
" Vermeyecek gibi." Hele bi vermesin izlesin ona napıyorum." Kızım sizde sevgili misiniz değil misiniz anlamıyorum." Kahveyi fincanlara paylaştırdım Timur girdi mutfağa.
" Hangisi?" Neden?" Durun işte komutanım salın bana." Abim görevi Timur'a bırakmıştı demekki. Gözlerim açıldı." Lan o ne?" Acı biber hadi götürün." İçeri geçip kahveleri dağıttım." Abin çok kötü bakıyor." Diye fısıldadı Aslan." Kesin vermeyecek." Diye fısıldadı Aras.
" Bana da öyle geliyor ama hayırlısı."
Turan ilk yudumunda ne olduğunu anlayama çalıştı bana baktı sonra. Bu senin tasarımın değil diyordu. Gözlerimle Timur'u işaret ettim. Abime çevirdi bakışlarını ve tekde içti kahveyi. Abimin dudakları memnuniyetle kıvrıldı. " Sebebi ziyaretimiz malum. Çocuklar sevmiş bize yol göstermek düşer. Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz." Şafak?" Gülümsedim." Onu üzersen bende seni üzerim." Bakışlarını bana çevirdi dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı. Yüzükler takıldığında bir dakika yaptı parmağıyla Turan Timur'un ensesinden tuttuğu gibi yere çekti. Kulağına birşeyler fısıldayıp bıraktı. Sikiceğim seni diyordu. Aşağıya indiğimizde bir kargocu yaklaştı yanıma." İlay senin falan mı?" Bilmiyorum ki?" Paketi kenara koydum ve Turan'ın yanağından öpüp pakete ilerledim o an yıllardır aşina olduğum ses duyuldu. Bedenimin yandığını hissettim gözlerim kapandı yavaşça çığlıklar duyuyordum ama kim olduğunu seçemedim. Korktum ilk defa. Turan'ı bugün bırakıp gideceğim diye korktum. Ölümden değil, Turan'ın tek kalmasından korktum.
🌕Beyaz fayansı izlemeye devam etti Turan. Göz kapakları ağırlaşmıştı. Yanmış saçlarını düşündü, patlasa bile parmağında kalmış yüzüğünü düşündü gözleri karardı. Koyu gözleri etrafı taradı ruhsuzca. Tüm öfke damarlarında gezindi. Hastaneden ayrılıp kravatını genişleterek arabaya ilerledi. Kravatı arka koltuğa fırlattı tugaya gidiyordu. Hesap sormaya. Bunu anlamıştı ki Selim de arkasından girdi askeriyeye.
" Kim lan sana emir veren it!" Karşısındaki şahısın yakasına yapıştığı gibi tek eliyle duvara fırlattı.
" Konuş lan!" Yine yakası kavradı bu sefer diğer duvara fırlattı. Selim girdi içeri çıkaramadı onu sorgu odasından. Aras ve Aslan girdi bu sefer." Bu piç yaptı!" Kollarını kurtardığı gibi yine yakasını kavradı bu sefer masaya vurdu kafasını.
" Turan bak ameliyattan çıkmak üzere. Git gör onu bizde bunu halledelim." Şafak lafını duyunca durdu ,döndü. " Ben geldiğimde bu herif konuşmuş olacak." Emirdi. Çıktığı gibi hastaneye nasıl gittiğini anlamadı. " Gökyüzü." Alnından öptü. Bakışları bedeninde gezindi. Pek de iyi sayılmazdı. " İlk defa korktuğumu hissettim.." saçlarından öptü.
" Ölmekten korkmadım. Geride bıraktıklarımdan korktum." Gözlerini kapattı sıkıca birkaç damla daha yanağından süzüldü." Ağlama sakın." Göz yaşlarını sildi." Abimler nerde?" Dışardalar." Birknez daha öptü yanağından." Korktum Gökyüzü. Bir duyguyu daha seninle tattım." Keşke tatmasaydı. Sevmemişti. Kaybetme korkusu garipti. Öldürecek kadar acı veriyordu öldürecek gibi oluyordu ama öldürmekten beter ediyordu kaybetme korkusu. " Abi." Güzelim?" Sarıldı sıkıca." Söz veriyorum güzelim belki Yiğit'i koruyamadım ama senin saçının teline zarar gelmesine izin vermeyeceğim. Söz veriyorum." Yorgun gözlerle baktı etrafa Şafak.
" Güzel Kızım dinlen sen biz yavaştan gidelim." Onlar çıktıktan sonra bir tek Turan kaldı yanında." Bela Mıknatısı korktum ya!" Gülmeye çalıştı Şafak ama başaramadı." Tamam yorma kendini." Turan." Emret." Su verir misin?" Yanındaki şişeye uzandı Turan. Boğazı acıyordu Şafak'ın su bira da olsa rahatlatmıştı. Geriye yaslandı yavaşça." Vatanım." Saçlarında derin bir nefes aldı. Kokusundan çok kan kokusu gelmişti.
" Biraz dinlen saçlarını yıkayalım. Olur mu?" Başıyla onaylamakla yetindi Şafak." Mahvettim nişanı.." saçmala Gökyüzü çocuklarımıza anlatırız işte. Anneniz az kalsın ölüyordu diye." Turan ciddiyim ben." Bende ciddiyim şahsen ben anlatacağım. İkincisi.." elini avcunun içerisine aldı." Bu yüzük hâlâ parmağında eğer benimsin demektir. Kendiniz üzemezsin. Ben benim olana zarar verilmesinden hoşlanmam."
Turan ama.." aması yok bunun. Üzülerek kendine zarar veriyorsun. Benim olana zarar veriyorsun Şafak."
Dudaklarını birbirlerine bastırdı Şafak. Susmayı tercih etti." Kravatına ne oldu?" Arabada." Bana inat mı siyah gömlek giydin?" Sen bana inat mı mavi elbise giydin?" Gülümsedi hafifçe." Hayır. Gökyüzün olduğum için mavi giydim." Bu sefer gülümseyen Turan oldu." Konuştu mu?" Konuştu." Ne öttü?"
Geçen gün sizin operasyondan dönerken yakaladığınız heruf vardı ya o. Birkaç hafta önce." Aslan. Bana bu herifin herşeyini bul. Hepsini." Tamam." O çıkarken son kez karşısındaki herife iğrentiyle baktı. Vatanına gitti yine. Konuştular bir süre.
🌕
" Turan ana avrat söveceğim şimdi dur ya!" Ensemden tuttuğu gibi eğdi ve saçlarımı yıkamaya devam etti.
" Sen dur asıl! Islanmadık yerimiz kalmadı altı üstü saçını yıkayacaktık!"
Lan saç mı kaldı ki yıkıyorsun?!" Dur işte düzgünce." En son havluyu saçıma sarıp başımı kaldırdı." Heh dur işte şöyle canımı ye." Göz ucuyla baktım." Bakma bana öyle." Tek koluyla beni kaldırırken devam ettim göz ucuyla bakmaya." Bakma bana öyle." Bakarım sana böyle! Saçımı mı yıkıyorsun yoksa saçımı mı yoluyorsun?!" Çok mu acıdı?" Masumca sorduğu soruyla gözlerimi kırpıştırdım. Biz bu adama kızamayız. Evet. Kesinlikle. " Affettim götür beni." Nereye?" Salona." Beni otututturduktan sonra saçlarımı kuruttu her zamanki gibi sonra ördü. Bakışları sürekli yüzüğe gidip geldi.
" Şimdi biz nişanlı mıyız?" Nişanlıyız Gökyüzüm." Dudaklarım yukarı kıvrıldı." Turan." Emret." Beni kendine çevirdi." Çeyizin var mı senin?" Ordan oraya nasıl geldik?" Abin yapmamıştır bende Gökçe'ye yaptırmıyorum. Onu da bi ara halletmemiz lazım." Ben hâlâ abimin nasıl verdiğini düşünüyorum." Ödüm koptu bi an zaten vermeyecek diye." Timur'a ne söyledin?" Bende kalsın."
Turan!" Kızım hangi geri zekalı kahveye acı sos koyar?!" Dudaklarım aralandı." Acı sos mu?" Acı sos." Lan madem öyleydi niye tekde içtin?!" Abin görsün diye?" Çok zekisin Turan ya. Görmesin nolacak?" Vermezdi seni." Abimin mimiklerine hayranım cidden ben hiçbirşey anlamadım adam seni tehdit etmiş." Tehdit demeyelim de ona." Gözlerimi kırpıştırdım. Abim gerçekten fenaydı. Bana cadı diyordu ama kendisi neydi yani.
Finale çok çok az kaldıı💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK
HumorYeni tim yeni şehir yeni insanlar. Şafak BOZKURT tayini Hakkâri' ye çıkar ve çocukluk arkadaşlarını bulur. Şafak geçmişinin izini silemezken Turan çocukluğunun izlerini silemez aynı yerden yaralılardır aslında. Sadece oyuncular farklı.( Küfür içerir)