3.Bölüm

14.1K 648 12
                                    

23 Mayıs 1997

Şiddetli gürültüyle birlikte yerimden sıçrayarak uyandım.Her sabah olduğu gibi Nihal abla odanın kapısında dikilmiş bir elini beline koymuş diğer eliyle de ranzara vuruyordu.Bu kadını açıkcası hiç sevmemiştim.Yurt müdürünün ve diğer çalışanların görmez yanından bizi sıkıştırıp şiddet uyguluyordu.Kaşlarını çatmış yine bağırıyordu.

"Hadi hadi,kalkın çabuk olun,akşama kadar sizin keyfinizi mi bekleyeceğiz?"

Yattığım yerden doğruldum,kollarımı açıp esneyerek gerildim.Dağılan saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp perdeyi sıyırarak gökyüzüne baktım.Saat daha erken olduğu için güneş yeni doğuyordu.

Annem beni bırakıp gideli tam 18 gün olmuştu.Hala ümitle annemin gelip beni buradan alacağı günü bekliyordum.

Oturduğum yerden emekler gibi yastığımı ve dağılan yorganımı düzelttim..Burada yaşımız küçük olsa bile bu gibi işleri kendimiz yapmak zorundaydık.Yatağımı topladıktan sonra ranzadan inmek için arkamı dönüp merdivenden sıkıca tutunarak 3 basamağı indim.Ayaklarımı yere sürte sürte dolabıma doğru yürüdüm.Herkes dolaplarının yanında üzerlerini değiştirmeye başlamıştı.Hepimizin de gecelikleri aynıydı.Barbieli pembe tişört ve pijama.

Geceliklerimi çıkarıp becerebildiğim kadar dürüp dolabıma koydum.Çilekli tişörtümle pembe eteğimi üzerime geçirdim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra beceriksizce saçlarımı ikili bağladım.O kadar uğraşmama rağmen birisi diğerinden aşağıda duruyordu.Aynaya bakıp saçıma bir kez daha ofladıktan sonra yemekhaneye gitmek için yola koyuldum.Koridorda tek başıma yavaş yavaş yürürken birinin seslenmesiyle durup sesin geldiği yöne baktım.

"Oylum,bekle..."

Tahminimce benimle aynı yaşlarda olan bir kız elinde bir şey sallayarak bana doğru koşarak geliyordu.

"La..Lavaboda tokanın birini düşürmüşsün.Bende getirmek istedim."

Uzattığı tokaya bakıp ikili bağladığım saçlarımı kontrol ettim.Çilekli süs tokalarımdan birisi yerinde yoktu.Uzattığı tokamı alıp saçıma taktım.
Karşımda çekinerek bir şey söylememi bekleyen kıza gülümseyerek bir adım yaklaştım.

"Tokamı getirdiğin için teşekkür ederim."

"Önemli değil.Aslında şeyy,benim adım Eylül.Aynı odada kalıyoruz.Ama sen kimseyle konuşmuyorsun.Bende çekiniyorum şeyy yani..."

"Tamam,tamam gel hadi."

Dedikten sonra elimi Eylül'ün omzuna atarak onu kendime doğru çektim.Yaptığım şeye şaşırmış olacak ki bir süre gözlerini açarak yüzüme baktı.

"Burada uzun bir süre kalmayacağım ama gidene kadar seninle arkadaş olabiliriz."

Eylül iç geçirdi ve yalandan gülümsedi.

"Aa,demek gideceksin,ne güzel"

"Evet annem gelip götürecek beni.Seni asla bırakmam diye söz verdi bana.Ama kısa bir süreliğine burada kalmam gerekiyormuş."

"Senin adına çok sevindim.Çok şanslısın.Ben kendimi bildim bileli burdayım.Kimsem yok benim.Evlat edinmek için gelen kimse beni beğenmiyor herhalde."

Eylül'ün gözleri doldu.

"Üzülme,ben hep gelirim seni ziyarete."

"Gerçekten mi ?"

"Tabi ya akıllım ne sandın?"

18 günden sonra ilk defa bir arkadaş edinip eğlenerek kahvaltımı yaptım.Kahvaltıdan sonra Eylülle birlikte bahçeye çıktık.

BELA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin