7.Bölüm

10.6K 491 20
                                    

Multimedya:Oylum'un denediği babetler.

Önden hızlı bir şekilde yürüyerek, yürüyen merdivenlere doğru ilerliyor bir taraftanda gelip gelmediğimi kontrol etmeye devam ediyordu.Beni nereye götüreceğini hem merak ediyor hem de korkuyordum.Acaba Emine teyzenin söylediklerine mi kızmıştı?

Yürüyen merdivenlere adımını atıp beni tekrar kontrol etti.Bende adımımı yürüyen merdivene atıp Yusuf'u takip etmeye devam ettim.Aşağı iniyorduk.Asansörün aksine yürüyen merdiven iki elleri de poşetlerle dolu olan insan kaynıyordu.Arkamdan birinin çarpmasıyla sendeleyerek öne doğru eğildiğimde belime sıkı bir şekilde bir kol dolandı.Düşmekten son anda kurtulmuştum.Başımı kaldırıp gözümün önüme düşen saçlarımı geriye ittim.Beni son anda düşmekten kurtaran kolun sahibine baktım.Yusuf...

Ben kaçtıkça bu adam bana daha mı fazla yaklaşıyordu ne?

Sinirli bir şekilde arkamı dönüp beni iten kişiye baktım.Bu mevsimde güneş gözlüğünü takmış,orta yaşlarda kırmızı rujlu platin sarısı saçları ve siyah mini elbisesi olan bir kadın vardı.

Bakışımdan rahatsız olmuş bir şekilde güneş gözlüklerinin üzerinden baktı ve dudaklarını yalayarak konuşmaya başladı.

"Bir sorun mu var?Niye bakıyorsun?"

Ağzını yaya yaya konuştuktan sonra bir cevap bekler gibi gözlüklerin üzerinden yüzüme bakmaya devam etti.

Yok canım hiç bir sorun yok.Alt tarafı biraz önce senin yüzünden düşüyordum.

"Hanımefendi ne demek bir sorun mu var?Biraz önce arkadaşım sizin yüzünüzden düşüyordu.Siz özür dilemek yerine hala ne olduğunu anlamamış gibi davranmaya devam ediyorsunuz."

Yusuf sert çıkan sesiyle kadına bunları söyledi.Nedense beni savunması daha doğrusu koruması fazlaca hoşuma gitmişti.Acaba benim konuşamadığımı bildiği için mi bunları söylemişti.Ya da gerçekten kızdığı için mi?Her ne sebeple olursa olsun kadına laf söylemesi çok hoştu.

Yürüyen merdivenlerin sonuna geldiğimizde Yusuf elini çekmeden beni kenara doğru yönlendirdi.Zaten bir merdiven yukarımızda olan kadında bizimle birlikte inerek kenarda durdu.

İki elinde de dolu olan poşetlerini diğer eline vererek bir elinin boşta kalmasını sağladı.Maşalı saçlarını havalı bir şekilde geriye savurdu ve gözlüklerini çıkardı.Büyük siyah gözleri ve uzun kirpikleri vardı.Kirpiklerinin ucunda ki rimel topakları belli oluyordu.Gözlükleri olmadan nasıl gözüktüğüne dikkat ettim.Çirkin değildi.Ama güzel de sayılmazdı fakat çekici denilebilecek bir kadındı.

"Pardon,Yakışıklı niye bu kadar sinirlendiğini anlayamadım.Haa merdivenlerde olan ufak kazadan bahsediyorsan arkadaşın düştü mü?Hayır düşmedi.O halde bu kadar uzatmaya gerek yok değil mi?
Böyle aksilikler her zaman başımıza gelebilir.Özür dileme mevzusuna gelirsek bu sizin için çok önemliyse pekala özür dilerim,cici kız.Kendine daha fazla dikkat etmelisin.Aramızda ki sorun umarım hallolmuştur yakışıklı.Eğer hala sinirin yatışmadıysa sana özel baş başa bir terapi verebilirim."

Yusuf'a doğru iyice yaklaştı ve kulağına doğru eğildi.Konuşsa dudakları Yusuf'un kulağına değecek gibiydi.Pür dikkat ne söyleyeceğini dinliyordum.Derin bir nefes alıp Yusuf'un kulağına üfledi ve benim gözlerimin içine bakarak Yusuf'un kulağına fısıldadı.

"Ben yanında ki eziğe benzemem yakışıklı.Yakar kavurur kül ederim.Şimdi ben alev almadan uza.Haa ateşimi görmek istersen evim müsait.Hemen geçebiliriz.Ne dersin?"

Ağzım açık bir şekilde bir kadına bir Yusuf'a bakıyordum.Benim aksime Yusuf hiç şaşırmış gibi durmuyordu.Kadın yüzünde arsız bir sırıtış sergileyerek bir iki adım geriledi.Kendinden emin bir şekilde Yusuf'un ne cevap vereceğinii bekledi.

BELA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin