29.Bölüm

7.7K 313 59
                                    

Multimedya:Oylum,Yusuf

"Serra daha ne kadar kendini odaya kilitlemeyi düşünüyorsun?Bir tek perişan olan kişi sen misin?Bizde cümle âleme rezil olduk.Bebeğim hadi aç kapıyı."

Başımı sağa sola sallayarak daha şiddetli ağlamaya başladım.Yusuf'un beni aptal bir fahişe için bırakıp düĝünden kaçtığına inanamıyordum.Oysa her şey birkaç saat öncesinde ne güzeldi.

Bir kaç saat önce:

Saatlerdir uzandığım küvetin içinde doğrularak gider borusunun tıpasını çektim.Yeterince gevşemiş uyku moduna geçmiştim.Giden suyla birlikte yattığım yerden doğruldum.Ayağa kalkarak duş başlığını köpüklü vücuduma tuttum.Saçımı ve vücudumu iyice duruladım.Kaymamaya dikkat ederek küvetten çıktım ve Yusuf'un havlularını vücuduma doladım.Saatlerdir banyoda duruyordum.Muhtemelen müstakbel nişanlım aşağıda hazırlıklara yardım ediyordu.Şirin sevgilimin banyosunu kullandığımdan bile haberi yoktu.Akşama daha çok vardı.Aklıma gelen hain planla gülümsedim ve başımda sarılı olan havluyu çekip çıkardım.Ellerimle saçlarıma hacim verdim.Saçlarımın nemli gözükmesi hoşuma gidiyordu.Daha seksi olduğumu düşünüyordum.
Bu yüzden saçlarımı kurutmayacaktım.Vücudumu hızlıca kurulayarak deodorantımı sıktım ve vücuduma nemlendirici kremimi sürdüm.Son bir kez daha boy aynasında kendime baktım.Her şey hazırdı.Havluyu sıkıca vücuduma dolayarak banyodan çıktım.Yusuf'un odasındaydım.Onunla buraya birlikte olmak istiyordum.Nasılsa bu gece nişanlanıyorduk.Hem bu sayede onu kendime bağlayabilirdim.Niyetim anlaşılırsa büyük bir ihtimal Yusuf beni geri çevirirdi.Her zaman birlikte olma fikrine karşı çıkmıştı.Bunun sebebini bilmiyordum.Beni öpmekten daha ileri asla gitmemişti.Havlularla karşısına çıkamazdım.Terliklerimi ayağıma geçirerek çantamdan özenle seçtiğim mini geceliği üzerime geçirdim.Sabahlıĝın kuşağını özensizce bağlayarak bacaklarımın ve göğüslerimin dikkat çekmesini sağladım.Banyo havlusunu saçıma tekrar doladım.Balkona çıkarak etrafıma bakındım.Yusuf dilsiz kızın yanına dikilmiş onunla bir şeyler konuşuyordu.Ne konuştuklarını dinlemeye çalıştım.Bu mesafeden ne konuştuklarını çok net duyamıyordum.İkisininde yüzü güldüğüne göre sıkılmadıkları belliydi.Yusuf bir süre daha kızla konuştuktan sonra yaptığı işe geri döndü.Adamlara talimat veriyor masaları koyacakları yere yönlendiriyordu.Sinirle başımdaki havluyu düzelttim.Bu kızdan nefret ediyordum.Elimden gelse bir kaşık suda boğacaktım.Aklın sıra Yusuf'u elimden alacaktı.Kısa bir süreliğine daha bu aptal kıza tahammül edebilirdim.Fakat elime geçen ilk fırsatta bu kızı bu evden gönderecektim.Sonuçta her kadın gibi bende işimi sağlama almayı seviyordum.Vücudumu biraz daha ortaya sererek Yusuf'a seslendim.

"Aşkım elbisemi hala göndermediler mi?"

İkiside başını kaldırarak bana baktılar.Yusuf gözlerini kısarak vücudumu baştan aşağı süzdü.İçimden sevinç kahkahaları atıyordum.Dilsiz kız ellerini arkasında birleştirmiş sinirle başını yere eğmişti.Bu hareketiyle iç güdülerimin beni ne kadar haklı çıkardığını bir kez daha kanıtlamış oldum.

"Bana sormak yerine elbiseni diktirdiğin yeri arayıp sorabilirsin Serra.Benim de işlerim var her fırsatta bana emir vermeye bir son ver artık."

Yusuf'un söylediği sözlerle boğazımdaki yutkunma hissine engel olamadım.Sinirden kıpkırmızı olduğuma emindim.Yusuf beni bu aptal kızın ve çalışanların önünde nasıl rezil edebilirdi.Gözlerimin dolduğunu hissediyordum.Hışımla geri dönerek kendimi odaya attım ve seslice balkon kapısını kapattım.Ben neler hayal ediyordum Yusuf ne yapıyordu.Bunun hesabını en kısa zamanda Yusuf'a soracaktım.Ama o gün bugün değildi.Sinirlerime hakim olmaya çalışarak yazlık elbisemi üzerime geçirdim.Daha fazla bu odada kalıp hayal kırıklığımla yüzleşmek istemiyordum.Odadan çıkıp aşağı inmeye başladım.Kapının zili çalıyordu.Oylumu görmemle ellerimi göğsümde birleştirerek olduğum yerde bekledim.Sinirimi bu kızdan çıkarmak istiyordum.

BELA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin