Yaz tatili muhtemelen niki'nin en sevdiği zamanlardan biriydi. Çünkü Rahatlayabildiği ve gelecek hakkında endişelenmediği nadir zamanlardan biriydi.
Niki bugünlerde daha da çok mutluydu çünkü jake hâlâ yanındaydı. Ve kız kardeşi sonunda onu daha sık görmeye geliyordu.
Dürüst olmak gerekirse niki, jake ile beraber gün batımını izledikten sonra her şey nihayet kafasına oturmuş gibiydi.
Konon ve Yoo Mi birkaç günlüğüne kalmaya gelmişlerdi. Bu jake'in süpriziydi. Çünkü niki onu Eun'un evine götürmüştü.
Konon ve Yoo Mi valizlerini açarken niki mutfakta smoothie'leri hazırlıyordu. Niki onlara valizlerini açtıktan sonra bir süre dinlenmelerini de söylemişti ve bu da kendisine kalan zamanın tadını çıkarmaya yetmişti.
"Benim smoothie'lerimden bazılarını içmiyorsun değil mi?" Jake içeri bakmıştı ve mutfağa doğru ilerlemişti. Ellerini yıkıyordu.
Ellerini hızla kurulamayı bitirmişti. Fincanları niki'nin elinden almıştı ama mutfaktan ayrılmadan önce niki jake'in yanaklarının pembeleşmesini dikkatle izleyerek yanağına bir öpücük kondurmuştu.
"Teşekkür ederim" dudaklarından bir gülümseme çıkarken bir yandan da çekiniyordu. O sırada jake soğuk fincanları ellerine alıp dışarı çıkmıştı ve elindekilerini masanın üstüne indirmişti. Niki pencereden dışarı bakmıştı ama yakıcı güneş neredeyse onu kör edecekti ve tam o sırada kafasını hızla geri önüne döndürmüştü.
Jake, "Başka yiyecek var mı?" diye mırıldanıp kapıdan içeri bakmıştı. Niki kendi kendine "tamam o zaman" diyerek başını sallamıştı.
"Hey bana yardım etmiyecek misin? daha işim bitmedi." Niki sıcak elini çekiştiriyordu ve parmakları sıkıca jake'in etrafına dolanıyordu ve bu da jake'in olduğu yerde kalmasına neden oluyordu. Gülmüştü ve elini niki'nin eline ayarlamıştı.
"Önce layla'yı beslemem lazım." Niki'nin elini bırakmaya çalışıyordu ama niki buna izin vermemişti.
"Onu zaten besledim" diye mırıldanmıştı niki " Daha doğrusu Yoo Mi beslemek istedi ve bende onun yapmasına izin verdim"
Niki, "gerçekten yardım etmek istemiyor musun?" Jake sonunda niki'nin yanına yaklaşarak kollarını sıvamıştı. "Hayır, sadece seni yemek yaparken izlemek, yemek yapmaktan çok daha güzel"
"Bu ne anlama geliyor?" Niki karşısında gülen jake'e sormuştu. Jake'in kolunu beline dolandığını fark etmeden başını sallamıştı ve mangoyu kesmeye devam etmişti.
"Hiçbir şey" yanağına bir öpücük kondurmadan önce kendi kendine gülüyordu ve son birkaç günde jake'i bu kadar şefkatli kılan şeyin ne olduğunu merak ediyordu. Belki de onu kardeşinin yanına götürdüğü için olabilirdi ya da
Mi Yu'yu duyduktan sonra onu neşelendirmek içindi. Ama jake tüm yıl boyunca her zaman tatlı ve sevgi doluydu bu yüzden biraz fazla yakınlaşmaları ona tuhaf gelmiyordu."Peki yardım edecek misin etmeyecek misin?" Niki önündeki kesilmiş meyve parçalarını kaseye boşaltırken jake gülümsemesini bastırarak başını sallamıştı.
"Elbette yardım edeceğim" çilekleri yıkamaya başlamıştı. "Bu güneşli günde seni yalnız bırakamam" gülümseyip çilekleri doğramaya başlamıştı.
"Sanırım bu meyve kaselerinden sonra işimiz bitti" niki kaseleri düzenliyordu.
O sırada jake ellerini yıkamıştı. "Şimdi yemek yiyebilmemiz için kaseleri dışarı çıkarmama yardım edebilir misin?" Niki çok sayıda yaptığı kaselerden birkaçını alıp bahçeye doğru ilerlemişti.°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Hep birlikte bahçede oturuyorlardı ve güzel havanın tadını çıkarıyorlardı. Masaya oturduklarında niki bir eksikliğin farkına varmıştı. "Durun...limonatayı unuttum" kendi kendine mırıldanıyordu. Bu da konon'un gülümsemesine sebep olmuştu.
"Endişelenme ben gidip alırım" jake gülümsemişti ve oturduğu sandalyeyi kenara çekip ayağa kalkmıştı. Niki olumsuz anlamda başını sallamıştı.
"Hayır ben alırım" niki ayağa kalkmıştı ama jake'te geri yerine oturmuyordu. Niki, jake'e dönüp, "Hadi ama unutmam benim hatamdı ben alırım."
"İkisi de gitsin" Yoo Mi başını sallamıştı ve önündeki meyveden bir ısırık almıştı. Ama çoktan jake ve niki beraber mutfağa gitmişlerdi.
Niki,"Sadece benimle gelmek istedin değil mi? Limonata için değil yani hım?" diye dalga geçmişti. Jake niki'ye yaklaşarak onun yanaklarının pembeye bürünmesini sağlamıştı.
"Tamam belki sadece seninle birlikte olmak istiyor olabilirim" diye fısıldamıştı jake.
"Bunu biliyordum" diye mırıldanmıştı niki.Jake niki'nin yüzüne biraz daha eğilip aralarındaki boşluğu kapatmıştı. Niki biraz hazırlıksız yakalanmıştı ama hemen duruma ayak uydurup parmaklarını jake'in boynuna dolamıştı.
"Aaa bu çift çok sevimli...birlikte gerçekten çok tatlılar." Yoo Mi konon ile önlerindeki tatlı çifte bakıyorlardı. "N-ne zaman buraya geldiniz?" Niki jake'ten ayrılıp mutfak tezgahına yaslanmıştı. Ve hemen jake'e doğru dönmüştü. O sırada da jake niki'ye bakıp gülümsüyordu.
☆Okuduğunuz için teşekkürler
Umarım beğenmişsinizdir☆♡Yunki♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪︎Bir Çöpçatanla Eşleştirme▪︎
Fanfictionçeviri kitap (kendim çevirdim ve kendim ekleme yaptım) ☆yunki☆