14

466 35 2
                                    

HEYYYYY
MERHABAAAA
O kadar teşekkür ederim ki sizlere
6k olmuşuz daha 4-5 gün önce 5 k oluşumuzu kutluyorduk..
İlginiz ve desteğiniz için teşekkür ederim.
Sizlerden bir şey rica etmek istiyorum..
Okunma çok iyi ama oy ve yorum sayımız çok düşük sizin yorumlarınız beni motive ediyor lütfen yorum ve oylarınızı eksik etmeyin.
Geçenlerde de dediğim gibi sınır getirmeyi düşünmüyorum.
Bu arada Çığlıklarımın Feryadı 2 yi ara tatilde yayınlayacağım instagram üzerinden cevaplamıştım buradan da cevaplayayım.
Güncel bilgiler için instagramdan beni takip edebilirsiniz.
@yasamimates instagra kullanıcı adım.
İyi okumalar dilerim hepinize❤️‍🩹❤️‍🩹


Saat sabah 6 ya gelmek üzereydi. Revan Melih’in omuzuna yatmış uykuya dalmışken Melih, Silo ve ben sigara yakmış balkonda birbirimize  bakıyorduk.

‘Planları hızlandırmamız gerek’ dedi sessizliği bozan Silo’nun sesi.

‘Nazeni uyansın da bir’ dedi Melih sessizce.

‘Nazeni ne zaman uyanır?’ diye sordu Silo bana bakarak.

‘Sabaha uyanır ama toparlaması bir kaç günü bulur’ dedim.

‘Yarın sabah size kimlerle karşı karşıya kalacağınızı kimlerle çalıştığınızı gösterelim’ dedi Silo

‘Silah eğitimlerinize de Nazeni toparlanınca başlarız’ diye ekledi.

Kafamı sallarken Melih’e baktım sigarasını içerken Revan’a bakıyordu.

‘Kızları uzak mı tutsak Silo’ diye sordu Melih

‘İşin zaten içindeler artık’ dediğin de Silo ben söze girdim.

‘Nereden döndürürsek kar’ dedim Melih’i savunarak.

‘Eğer yanınızda olurlarsa daha iyi koruyabilirsiniz ve bence kızlar zaten uzak durmaz artık onların kini ve nefreti sizin ikinizden daha çok’ dedi Silo

‘Özellikle Nazeni’yi kimse tutamaz’ diye ekledi.

‘Sikeyim ya’ dedi Melih elinde ki sigarayı yerde söndürdü.

Her şey düzelecek derken daha da sarpa sarması daha da bulanıklaştırması hepimizi karıştırmıştı.

‘Yan yana olduğunuza sevinin karşı karşıya değilsiniz en azından’ dedi Silo ve o da sigarasını söndürdüğün de bana dikti gözlerini.

Sigaramı yanımda ki küllüğe bırakıp ayağa kalktım.

‘Nazeni’nin yanına gideyim ben’ dedim ve aşağı kata inip Nazeni’nin odasına girip yanında ki koltuğa oturdum.

O canlı gülümsemesi yerine ifadesizce yatan Nazeni’yi görmek daha da kalbimi sancısını arttırıyordu.

‘Nazeni’ diye fısıldadım.

‘Kaldıramıyorum bu ağırlığı’

‘Kaldıramıyorum bu kadar şeyi’ dedim. Sesim titrerken kalbim artık kendini bırakmıştı.

SAMYELİ MAHALLESİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin