11

418 30 1
                                    

Hayatımın merkezine koyduğum kişilerden son bir haftadır yediğim darbelere bir kişi daha eklenmişti.
Kalbimin sancıları zehire dönüşmüştü. Sanki bir zehir beni boğuyor yavaş yavaş kalbimi parçalıyordu. Nefes alamıyordum.
'Benim yalnızlığımı görüp nasıl sustun?' diye sordum. Dolan gözlerimi hiçe saydım.

'Gökalp lütfen bir dinle' dedi titreyen sesiyle Revan
'Baban, Ne' diye bağırdım. Revan iki adım geri gittiğinde alnıma ellerimi vurdum.
'Baban' dedi kekeleyerek.
'Baban, beni tehdit etti Gökalp' dediğin de ağlıyordu.
'Yemin ederim sevgilim' dediğin de yanıma yaklaştı. Ellerimi tutmak isterken geriye doğru ittim Revan'ı.

' Ben bir hiç olarak yaşadım Revan. Ben çok yalnızdım o evde. Bunları bilen, hisseden tek senken nasıl sustun' diye bağırdım.
'Seni kaybetmekten korktum Gökalp, baban sana anlatsaydım seni yurt dışına yollayacaktı' dediğin de yüzüne baktım.

'Ne diyorsun Revan sen' diye bağırdım.
'Sen, Sen bana her şeyi anlatsaydın beni hangi güç tutabilirdi?' diye bağırdım.
'Ben belki bu kadar yıl yalnız kalmazdım, ben belki hiç olan çocuk olmazdım' dedim.
Yanıma yaklaştı. Sarılmak istedi ittim.

'Gökalp, Lütfen' dedi hıçkırıklarının arasından konuşmaya çalışıyordu.
'Sevgilim Lütfen' dedi tekrar.
'Revan, sus' dedim sadece. 'Sus daha fazla konuşma' dedim.
Konuşsa ömrümde çiçekler açacak kadına susması için yalvarıyordum.

'Ben senden nasıl nefret edeceğim, ben senden nasıl uzak kalacağım?' diye sordum.
'Yapma Gökalp ne olur?' dedi
'Bunu bize yapma' dedi.
'Beni sensiz bırakma yalvarırım' dedi yere bırakırken kendini.

'Revan yalvarırım sus ve git' dedim onu yerden kaldırırken.
Ayağa kalkıp gözlerime baktı. Elleriyle gözleriyle sildi. 'Bunu bize yapma' dedi son sesi ve çaresizliğiyle.
'Seni çok seviyorum, seni bulmuşken seni kaybedemem lütfen Gökalp' dedi.
'Keşke hep sussaydın ya da hiç susmasaydın' dedim acı içinde.

Arkamı dönüp odadan çıktım ve kendimi bahçeye attım. Kendimi ağacın altına attım.
Başımı dizlerime koyup beynimde yankılanan sesi duymamaya çalıştım.
Biliyordum ..
Susmuştu..

'Yapma böyle' diyen Nazeni'nin sesi. Kafamı kaldırıp ona baktım. Yanıma otururken kolunu omuzuma attı.
'Seni kaybetmemek için yaptığını biliyorsun seni çok seviyor' dedi.
'Sevgi bu yükü hafifletir mi?' diye sordum ve omuzuna kafamı koydum.
'Beni tek hisseden Revandı. Benim acılarımı iyileştirecek kişiyi nasıl saklar?' dedim.

'Yapma Gökalp hepimiz susardık' dedi.
'Ben kimseden böyle bir gerçeği saklamazdım Nazeni' dedim.
'Ne olursa olsun mu?' diye sordu.
'Ne olursa olsun' dedim.
'Affet Gökalp. Seni kaybetmemek için yapılmış bir şey kötülüğün için değil' dedi Nazeni.

'Ne kadar kötü ve harap bir halde biliyor musun?' diye sordu.
Içim gidiyordu.
'Yıllardır aşık olduğun kadınla tam birlikte olmuşken nasıl bırakacaksın'
'Tek bir hata ve bunu affetmen gerek'
'Kendine de ona da bu kötülüğü yapma' dedi.

'İçim acıyor, içim bunu kaldıramıyor' dedim.
'Acı çektirme ikinizede' dedi ve omuzumu okşadı.
'Çok yoruldum Nazeni. Herkesten bir darbe almaktan çok yoruldum' dedim.
'Revan beni ayakta tutan şeyken beni yere düşüren kişi oldu' dedim.

'Ben bunu nasıl affedeceğim?' dedim.
'Ben ona nasıl güveneceğim?' diye sordum.
'Ah Gökalp' dedi iç çekerek.
'Sen ne yapardın?' diye sordum.
'Böyle konuştuğuma bakma ben daha kötüsünü yapardım' dedi.
'Sadece kafanda ki sizi hemen bitirme olur mu?' diye sordu
'Tamam' dedim.

'Revan'ı yalnız bırakma' dedim omuzundan kalkarken.
'Melih ve Serhat yanında' dediğinde gülümsedim.
'Roller mi değişti?' diye sordum.
Kafasını salladı gülerek.

SAMYELİ MAHALLESİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin