DKTT- Hiç İyi DeğilimBazı insanlar acıların
saklamakta çok iyi. Dıştan enerji dolu, neşeli, şakacı olanların arkalarında çok büyük acıları olabiliyor. Her insanın acısı olur bazıları içine gömer. Benim gibi...
Öyle neşeli, şakacı insanlardan değilim bazen saatlerce gülebilirim, bazense saatlerce ağlardım. Karakterim beni bile şaşırtıyor.Karşıya geçerken annemin öğrettiği gibi bir sağa birde sola baktım yol boştu. Karşı kaldırıma doğru yürümeye başladım. Hava kararmıştı ama bu sahil kenarına inmek için bahane değildi. Annem bazen akşamları dışarı çıkmama kızardı. Annem olsaydı akşam akşam dışarı çıkmama kızardı..
Korna sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp sese baktım. Motorsiklet ve süren kişi yana doğru devrilmişti. Benim Yüzümden.. Bu da benim yüzümden..Herşey sanki benim yüzümdenmiş gibi...
Kendime gelerek sürücüye doğru koştum, dizlerimin üstüne oturunca soğuktan irkilmiştim üstümde dizlerime kadar gelen elbise vardı.
Sürücünün sadece gözlerini görüyordum kafasında kask vardı. Yutkunarak konuşmaya başladım.
"İyi misin?"
"Özür dilerim çok özür dilerim."Biraz daha konuşsam ağlayacaktım. Yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı.
"İyi misin?" Dediğimde tamamen gözlerini açmış ve doğrulmuştu.
"Kızım sen delirdin mi yolun ortasında ne işin var? Ölmeye çalışıyorsan git uçurumdan falan atla!" Dedi. Başımı aşağıya doğru eğdim suçlu edasıyla.
"Özür dilerim." Dedim Kısık sesimle.
"İklim.."
Kaskını çıkarmış bana bakıyordu. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Oydu..
"Ya- Yağız.."
Onu görmeyi beklemiyordum. Zaten okulda hergün kendisini ve diğerlerini görüyordum. Yerden destek alarak ayağa kalktım
"Özür dilerim bi an dalmışım görmedim geldiğini." Dedim. Neredeyse ağlayacaktım. Oda Ayağa kalktı.
"Bir yerin ağrıyor mu?" Göz göze gelmemeye çalışıyordum.
"Yok ağrımıyor."
Kaşlarımı çatarak "Emin misin?" Diye sordum.
"Ağrıması mı gerekiyordu İklim."
"Yok hayır. Eğer bir yerin ağrıyorsa hastaneye götüreyim diyecektim." Dedim yüzü hariç her yere bakıyordum.
"Neyse, sen akşam saatinde dışarı da ne yapıyorsun?" Diye sordu sakince.
Okulun zorbalarından biri karşımda bana sakince soru soruyor.RÜYADAMIYIM? Beni bi çimdikleyin..
"Hiç hava alıcaktım." Dedim omuzlarımı silkerek.
"Bu saatte ne havası acaba?" Kollarını önünde birleştirerek kaşlarını çatmıştı. Gözlerini üstümde gezdiriyordu ve ben bundan rahatsız olmuştum. Rahatsız olduğumu anlamış olmalı ki gözlerini tekrar yüzüme çıkardı
"Yağız bu seni ne kadar ilgilendirir? İyi olduğuna göre artık ben gideyim." Diyerek arkamı döndüm ve sahile doğru yürümeye başladım. Pardon başlayamadım çünkü önüme geçmesiyle durmuştum.
"Ne var Yağız ya? Ne istiyorsun? Anladık okulda rahat yok tamam ama bari dışarıda rahat bırakın ya." Dedim sinirlenmiştim. Okulda bana yapmadıkları kalmamıştı Yağız 'ın çok birşey yaptığı yoktu ama yapıncada en ağırından yapıyordu.
Bomboş yüzüme bakıyordu. Yanından geçerek yürümeye devam ettim.
Benden neden nefret ediyorlardı. Ben onlara hiç birşey yapmamıştım. Bazen çok düşünüyordum onlara ne yaptımda bana bunu yapıyolar diye. Zenginler diye her istediklerini yapamazlardı. Bende onlar kadar varlıklı bir ailenin çocuğuyum ama onların yaptıklarını şu zamana kadar bir kere bile yapmamışımdır.
Annemle önceden çok iyi ikiliydik pardon üçlü bi de kız kardeşim vardı. İrem..
Annem bizimle ilgilenirdi beraber oyunlar oynardık, yemek yapardık, dans ederdik anlayacağınız eğlenirdik..
Ta ki İrem ölene kadar. İrem öldükten sonra annem değişti artık hiçbir şey yapmıyordu. Sonra babamla birlikte yurt dışına taşındılar bende annemin o halini görmeye dayanamadığım için burada kaldım.
Annemin o halini gördükçe içim acıyodu ama burada bana olanlardan annemin haberi bile yoktu. Babam tatilerde beni görmeye geliyordu ama ben onları görmeye gitmiyordum.Sahile vardığımda banklardan birine oturarak dalgaları izlemeye başladım.
Annem de beni suçlardı.
Sen öldürdün kızımı derdi yüzüme. Haklıydı benim yüzümden ölmüştü İrem. Keşke ben ölseydim keşke. Ama ben ölümden çok korkardım. Koca bir karanlıktan kim korkmazdı ki.İrem.. bana istediğim kitabı almak için kitapçıya giderken ölmüştü...
3 Sene önce
Ailecek doğum günümü kutlayacaktık çok mutluydum. En çokta hediyeler için mutluydum. Bir sürü hediyr paketi vardı ama en güzeli İreminkiydi istediğim kitabı alıcaktı bana.
Bahçedeki koltuklardan birine oturarak İrem 'i beklemeye başladım ama İrem bir türlü gelmiyordu. İstesem alıcağı kitabı kendimde alırdım ama İrem 'in alması...çok tuhaf bir histi. Kardeşimi çok seviyordum bazen keşke ikiz olsak diyordu ama ben ona biz zaten seninle ikiziz diyordum. 14 yaşındaydı kocaman olmuştu aramızda 2 yaş vardı.
Annemin çığlıklarıyla ayağa kalktım, bahçe kapısında bir yere odaklanmıştı. Yanına koşarak baktığı yere baktım. İrem yerde kanlar içinde yatıyordu.
Ben seni böyle beklememiştim. İrem hadi kalk gel yanıma..
Şimdiki Zaman
Gözlerimden yavaşça yaşlar süzüldü. Kafamı kaldırarak gökyüzüne baktım.
İrem seni çok özlüyorum...
"Seni çok özlüyorum ve seviyorum.." dedim sesli bir şekilde.
Telefonumun çalmasıyla göz yaşlarımı sildim ve çantamdan telefonumu çıkardım.Babamdı.
Telefonu açarak kulağıma götürdüm."Alo?" Dedim burnumu çekerek.
"Kızım nasılsın?"
"İyiyim baba sen nasılsın? Annem nasıl?" Diye sordum.
"İyiyiz kızım annende bende çok iyiyiz." Sanki birşey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu.
"Baba bir sorun mu var?"
"Yok kızım ne sorunu sadece..."
"Sadece.." diye tekrarladım.
"Kızım biz seni çok özledik. "
"Bende sizi özledim," dedim ama babamın dediğine inanmamıştım bir sorun vardı.
"İklim annen.." dedi. Bu adam herşeyi yarıda bırakmak zorunda mı?
"Annen artık seni istemiyor." Dediğinde dünyanın başıma yıkıldığını hissettim.
"Baba ne diyorsun?" Dedim zorla yutkunarak.
"Ne seninle görüşmek istiyor ne de konuşmak. Ama merak etme ben öyle düşünmüyorum. Sakın yanlış anlama tamam mı güzel kızım?" Dediğinde sanki görecekmiş gibi başımı salladım.
"Görüşürüz. Kendine iyi bak." Dedi ve kapattı.
Artık kimsem yoktu. Belki de hiç olmamıştı.