Mavi Gri - Ben Sende Yandım
Yağızla barışmamızın üstünden bir hafta geçmişti. Bir haftada hiç bir sorun çıkmamıştı. Okulda görüşemiyorduk ama bazen Sinan bizim masamıza oturduğunda o da oturuyordu.
Ne zormuş insanın aşkını gizlemesi.
"Ee İklim sen ne giyeceksin?" Diye soran Mira 'ya döndü bakışlarım. Önümüzdeki hafta sonu yılbaşı partisi vardı.
Şahsen ben gitmeyi düşünmüyordum.
Öğlen arasındaydık kantinden kendimize birer kahve almış, çimenlerde oturuyorduk.
"Ben gelmeyi düşünmüyorum." Bu cümlemle Mira öldürücü bakışlar attı bana.
"Ne demek gelmeyeceğim?"
"Gelmicem işte. Canım istemiyor." Gözlerini kısarak kafasını sola doğru çevirdi.
"Geliceksin. Hele bi gelme önümüzdeki yıllarda Mira diye arkadaşın olmaz." Tehdit.
Kafamı sallayarak, "Tamam gelirim ama çok durmam."
"Nereye gidiyorsun bakalım?" Yağız 'ın sesiyle kafamı ona çevirdim.
Yanında Sinan vardı. Deha muhtemelen kütüphanedeydi.
"Yılbaşı partisine." Dedim düz bir şekilde.
Kafamı Mira 'nın dizine koyduğum sırada onlar da yanımıza oturmuştu. Gökmen 'e döndüğümde hala birisiyle gülerek yazışıyordu.
"Sanırım birisi manita yapmış." Dediğimde kafasını telefonundan kaldırarak yüzüme baktı.
Kafamı iki yana sallayarak," Ne boş boş bakıyon? Söylesene sen kimle mesajlaşıyon sabahtan beri?" Gözlerini kaçırdı.
" Yakın bir arkadaşımla konuşuyorum ." Diyerek geri telefonuna döndü.
Yağızlara döndüğümde eteğime bakıyordu. Hayliyle bacaklarıma da.
Sinan ensesine vurunca gözlerini gözlerime çıkardı.
"Ne bakıyorsun oğlum kızın bacaklarına." Yağız omuzlarını silkti.
"Hangi beyinsiz yaptıysa bu eteği çok uğraşmadığı kesin." Derken ceketini çıkartarak bacaklarımı örttü.
Kafamı sallayarak, " Bende her gün buna benzer şeyler söylüyorum. Ne gerek var şu eteğe pantolon varken." Dedim. Gülerek kafasını salladı.
Aylin 'in cırtlak sesini duyunca Gökmen hariç hepimizin bakışları ona döndü.
"Yağız ne işin var senin orada?" Çakma sarılarını savurarak yanımızda bitti. Gözlerimi devirdim. Ve bakışlarımı gökyüzüne çıkardım. Saf ve temiz...
"Hadi kalk şurdaki banklara gidelim." Diyerek Yağız 'ın elinden tutup ayağa kaldırmaya çalıştı. Yağız elini çekerek kendi kalktı ayağa.
Ona yandan bir bakış attım.
Ben bu kızı yolardım ama ne zaman?
"Sen otur Aylin benim müzik sınıfına gitmem lazım." Dediğinde Aylin bozuntuya vermeden otuz iki diş gülümsedi.
"İyi ya bende seni dinlerim işte." Dedi koluna girerek. " Ne çalacaksın."
Yağız önce Aylin 'in tuttuğu koluna sonra da benim yüzüme baktı.
Bacaklarımda ki ceketi alarak ayağa kalktım. Ceketi Yağız 'a uzatarak, "Teşekkür ederim. " Dedim. Sonrada Mira 'ya döndüm. "Ben kütüphanedeyim."
Kafasını salladı.
"Tamam ders boş zaten istediğin kadar takıl sen kütüphane de." Sanırım ders İngilizce ve Selin hocanın toplantısı olduğu için bugün okulda değildi.
Bu bilgi benim işime yarardı. Sonraki ders saatine kadar Bir köşeye sinerek kitap okuyabilirdim.
Yanlarından geçerek okula doğru yürüdüm. İlk önce sınıfa çıkıp okuma kitabımı alacaktım sonra da kütüphaneye inecektim.
