3.BÖLÜM

466 15 2
                                    


Mavi Gri- Alt üst olmuşum

Sabah kulağımın dibinde çalan alarmın sesiyle uyanmıştım. Yataktan kalkarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayarak formamı giydim. Formanın eteği çok kısaydı ve ben bundan çok rahatsız oluyordum. Forma demeye bin şahit lazım. Üstü beyaz gömlekti, gömleğin altına pantolon çok güzel gider di ama işte..

Kızıl Saçlarım dün ıslak durduğu için kabarmıştı. Tarakla taradım ve açık bırakarak aralarına küçük örgüler ördüm. Morarmış göz altlarımı kapatıcıyla kapattım. Çantamıda alarak merdivenlerden inmeye başladım. Servisle gidiyordum okula. Servisin gelmesine 20-25 dakika vardı. Montumu üstüme geçirdikten sonra botlarımıda ayağıma geçirdim Ekim 'in ortasındaydık ve havalar soğumaya başlamıştı. Kapıdan çıktıktan sonra kilitledim ardındanda bahçe duvarına yaslanarak servisin gelmesini bekledim.

Aradan 15 dakika geçince servis gelmişti. Her zamanki yerime geçerek kafamı cama yasladım.

"Oo İklim naber?" Sesiyle kafamı önüme çevirdim.

"Gökmen ne diyeceksen de rahatsız etme beni." Dedim. Hiç bir yerde rahat bırakmıyorlar ya. Yanımdaki boş koltuğa oturmadı resmen hayvan gibi yayılmıştı.

"Sevgilin var mı?" Gözlerimi devirdim.

"Bu seni ne kadar alakadar eder?"

"İklim, konuşmaya çalışıyorum ama sen onuda yapamıyorsun, terslemekten başka birşey bilmiyorsun!?" Kaşlarımı çattım kurduğu cümleye .

"Siz benimle ancak dalga geçmek için konuşursunuz." Dedim servis okulun bahçesine girince yavaşça ayağa kalktım. Servis tamamen durunca inerek okula doğru yürümeye başladım. Gökmen yanımda yürüyordu.

"İklim ben onlar gibi değilim. Sadece seninle arkadaş olmak istiyorum." Ona inanmalımıydım. Güven problemi yaratmışlardı artık bende.

"Gökmen sana neden inanayım. Artık kendinizi tanıtsanız bana ona bile inanmayacağım."

"Özür dilerim İklim. Elimden birşey gelse yapardım ama biliyorsun kimse beni dinlemez. Hem bazen eğer seni savunursam seninle ve benimle ilgili kötü dedikodular çıkar üzülürsün diye birşey yapamadım." Dediği şeylere istemsizce gülümsemiştim. İnşallah kandırılmam.

"Gökmen benim bir tek sana karşı değil okulda ki herkese karşı güven problemim var."

"Biliyorum, haklısın da."

"Neyse ya boşver." Okulun içine girmiştik, sınıflarımız aynı kattaydı. Sınıfa girene kadar kimseyle karşılaşmamıştım. Fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Sınıfa girdiğimde sadece birkaç kişi vardı. Mira sırada oturmuş telefonuna bakıyordu. Yanına yaklaşınca telefonundan kafasını kaldırarak bana baktı. Arkasındaki sırada oturuyordum çantamı sıranın üstüne bıraktım.

"Kızım sen neredesin? Dün telefonu yüzüme kapattın." Kaşlarını çatmış öylece suratıma bakıyordu.

"Sonra anlatırım." Dedim Ders zilinin çalmasıyla yerime geçtim. Dersin kitabını ve not tuttuğum defteri çıkardım. Ders matematikti aramız pek iyi değildi bu dersle.

Teneffüs zili çalınca Mira 'yla beraber kantine iniyorduk. Merdivenlerden inerken aramıza Gökmen 'de katılmıştı. Üçümüz beraber kantine indik ben bir tane meyve suyu almıştım. Mira'yla Gökmen' de kendilerine kahve almıştı. Meyve suyumu içerken bir anda herkesin telefonuna bildirim gelmişti. Mira ve Gökmen telefonlarına bakmıştı ama ben pek önemsememiştim.

Annesi artık istemiyormuş.

Kardeşi onun yüzünden mi ölmüş?

Bende onu suçlardım. Annesi suçlamakta haklı.

Hiç Mi Sevmedin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin