4.BÖLÜM

400 13 0
                                    


Can Ozan - Öyle Kolay Aşık Olmam

Bugün her zamankinden erken kalkmıştım. Aşağıdan gelen tabak sesleriyle Fatoş teyzenin geldiğini anlamıştım. Elimi yüzümü yıkayarak hızlıca formamı üzerime geçirdim. Saçlarımı açık bıraktım. Çantamıda hazırladıktan sonra merdivenleri ikişerli inmeye başladım. Küçükken de böyle inermişim bir keresinde yüz üstü yapışmıştım ve kolum çatlamıştı.

"Kızım yavaş in yavaş düşüceksin!" Dedi Fatoş teyze. Nereden görmüştü benim öyle indiğimi. Yanına giderek yanağına sulu bir öpücük bıraktım.
"Dur kızıl dur. Bakıyorumda iyiyce zayıflamışsın." Dedi yandan bir bakış atarak.
"Sen kızılına bakmazsan kızılın da zayıflar." Dedim.
"Hadi hadi oturda kahvaltını yap. Şimdi ben yokken sen kahvaltı falan da yapmamışsındır." Gözleriyle hazırladığı kahvaltı masasını gösterdi. Sandalyeye oturduk ve bol sohbetli bir kahvaltı yaptık.

Servise bindiğimde Gökmen dün oturduğu koltukta oturuyordu.

"Günaydın." Diyerek yanına oturdum.

"Günaydın, Nasılsın?" Diye sordu.

"İyiyim sen?"

"Aynı. Sınav tarihleri açıklanmış gördün mü?" Diye sordu. Daha okula yeni açılmıştı bu ne acele işte Demir koleji. Derslere çok önem veriyorlar.
"Bakmadım. Ne zaman açıklanmış?"

"Dün akşam."

"Dün kafamı kitaplara gömdüm o yüzden bakamadım." Diye açıkladım.Kafasını sallayarak önüne döndü.

Servis okulun bahçesinde durunca beraber indik. Gözlerimi bahçede gezdirdim. Sanki birini ararmış gibi.Ama kimi?
"Söylediklerini duymazdan gel. Sen onları duyup üzüldükçe onlar daha çok devam edecek." Dedi Gökmen. Haklıydı ben onları hiç duymazdan gelmemiştim.

Sınıfımızın olduğu kata gelince çantasını bırakıp geleceğini söylemişti. Mira daha gelmemişti. Ona göre biraz erken bir saat olabilirdi. Babasının özel şoförü bırakıyordu. Çantamı sırama bırakarak kapıda Gökmen 'i bekledim. Sınıfını bilmiyordum bilseydim kendim gidebilirdim.

Biraz daha beklersem meyve vericektim. En iyisi onun sınıfını bulmaktı. Koridor boyunca aradım en son koridorun sağından gelen sesle orada olduğunu anladım. Hiç iyi sesler değildi. Koşarak seslerin olduğu yere gittim. Yine o..
Gökmen 'in yakasını tutmuş, duvara yaslamıştı.

"Ne yapıyorsun sen ya?" Dedim ikisinin de gözleri beni bulmuştu.

"İklim sen git ben gelicem." Dedi Gökmen. Yağız gözlerini ona çevirdi ardından tekrar bana. Birkaç adımla yanlarına vararak Yağız 'ı ittim. Gökmen arkamda kalmıştı.

"Sen karışma." Dedi dişlerini sıkarak.

"Arkadaşımı rahat bırak." Dedim onun gibi dişlerimi sıkarak.

"Sana karışma dedim dimi?"

"Bende sana arkadaşımı rahat bırak dedim." Omzumun üstünden Gökmen 'e baktım. Arkamı dönmeden bileğini tuttum ve yürümeye -sürüklemeye- başladım. Yağız 'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Kızım bir dur kolum çıkacak senin yüzünden." Dedi. Merdivenlerin başına kadar sürüklemiştim onu.

"Özür dilerim ya. Sinirimi senden çıkardım." Elimi hızla bileğinden çekip arkama attım.
"Tamam ya sorun yok." Dedi beni taklit ederek. Sesli bir kahkaha attım.

"Hiç beceremedin." Dedim.

"Hadi ya neyse eve gidince biraz çalışırım." Dediğinde ensesine bir tane şaplak attım.

Hiç Mi Sevmedin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin