23.BÖLÜM

132 4 41
                                    

Zaaf - Ömrümün En Güzel Yarısı

Gökmen 'in ısrarlarıyla beni eve bırakmasına izin vermiştim. Yarın yeni yıla girecektik. Bunun için pek heyecanlı olduğum sayılmazdı.

Önceden annem ve babam yanımda olmasa bile arayıp beraber girerdik. Aramızda mesafeler olmasına rağmen.

Hala da mesafeler vardı ama artık kutlayacağımızı sanmıyordum.

Fatoş teyze de gelmiyordu bundan sonra geleceğini de sanmıyordum. Çünkü artık git gel yapmaktan yorulmuş ve babama bildirmişti bunu. Üzülmüştüm. Kocaman evde artık tek başımaydım.

Gökmen 'in sesiyle kafamı ona doğru döndüm.
"İklim iyi misin? Bugün fazla sessizsin sanki." Gülümsedim.

"İyiyim sadece... Yarın ki partiyi düşünüyordum." Dedim. Anlayışla kafasını salladı.

Araba evimin önünde durunca kemeri yuvasından çıkararak Gökmen 'e döndüm.
"İçeri gel." Dedim.

Kafasını iki yana sallayarak, "Maalesef ablama gideceğim. İşi varmış ve Deniz 'e benim bakmamı istedi." Gülümseyerek kafamı salladım.

Gökmen 'in ablası geçen sene evlenmiş ve altı aylık bir bebeği varmış. Boş boş otururken anlatmıştı. Hatta bebeğin fotoğrafını bile göstermişti. Çok tatlıydı.

Gökmenle vedalaştıktan sonra içeri girdim.

🌙

Dudaklarıma çok koyu olmayan ruju da sürdükten sonra işim bitmişti. Mira sabahtan beri arayıp gelip gelmediğimi yokluyordu. Akşama kadar ders çalışmıştım. Şimdi de parti için hazırlanıyordum. Daha doğrusu hazırlanmıştım.

Üstüme sırt dekolteli siyah bir elbise giymiştim. Saçlarımı her zamanki gibi açık bırakarak yüzüme abartılı olmayan bir makyaj yapmıştım. Aynada son kez kendime baktım.

Yatağın üstünden daha önceden hazırlamış olduğum küçük siyah çantayı ve ceketimi aldım.

Gökmen Mira ve beni alacağını söylemişti. İtiraz etmeden kabul etmiştik ikimizde.

Siyah botlarımı da giyerek kapıdan çıktım. Ben kapıdan çıkar çıkmaz Gökmen 'in arabası bahçenin tam önünde durmuştu.

Kapıyı kilitledikten sonra arabaya doğru yürümeye başladım.

Koltuğa yerleşip kemerimi taktım.
Gökmen ' e dönerek gidebiliriz diye bir işaret verdim.
Kafasını salladı ve gaza bastı.

"Kızıl hanım yine yakıyorsunuz." Dedi kırmızı ışıkta beklerken.
Gülümsedim.

"Ama.." yeşil ışığın yanması ile cümlesi yarım kaldı.

"Ama." Dedim.

"Ama sanki partiye değilde cenazeye gider gibisin." Güldüm.

Ben zaten her gün kendi cenazemle baş başaydım.

"Siyahta bir renk hatırlatırım." Dedim. Miraların evinin önünde durduk. Kafasını sallayarak dışarıyı seyretmeye başladı.

Birkaç dakika geçince Mira koşarak çıkmıştı evden. Topuklularla!? O şeylerle nasıl yürüyebiliyor ki?

Arka kapıyı açtı ve kendini içeriye attı. Üstünde lacivert bir elbise vardı. Yüzünde ise her zamanki ona göre fazla olmayan ama bana göre düğün makyajı vardı. Saçlarına kıyarak düzleştirmişti.

"Selam gençlik." Dedi kafasını öne doğru uzatarak.

"Selam." Dedik Gökmenle aynı anda.

"İklim taş olmuşsun kızım." Dedi.
Bir ağzının sularını akıtmadığı kalmıştı.

Hiç Mi Sevmedin?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin