You're Mine.

1:feast for the villagers

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************
   Vast krallığının gözde köyü olan Kuzey Lilian köyünde,zavallı halkın morali biraz olsun düzelsin diye bir etkinlik tertib edilmişti. Yakın zamanlarda köye düzenlenen saldırıda kaybedilen onlarca alfa ve esir edilen omegalar için ufak bir anma töreni ve geride kalanlar için bir şölen düzenlenmişti kral ailesi tarafından.

Bu şöleni daha dikkat çekici yapan şey ise,kral ve kraliçenin delta oğulları Blaise'in de katılacak olmasıydı. Delta en son çok küçükken görülmüş,daha sonra eğitim için yıllarını harcayarak ortalıkta görünmemişti. Şimdi ise geri döndüğü dört yılın ardından,ilk defa delta ve velihat olarak halk önüne çıkacaktı.

Krallıktaki herkes,özellikle omegalar prensi merak ediyordu. Bizim altın üçlü de bunlar arasındaydı,ama onlar sadece gelecekteki krallarını görmek için katılmaya karar vermişlerdi. Verdikleri onca kayıp ve adkadaştan sonra pek cazip gelmese de,yine de katılacaklardı.

Hermione ve Ron neredeyse komşu oldukları için beraber Harry'nin evine gelmişlerdi. Onları sıcak bir şekilde karşılayan James amca,oğlu Harry'nin hemen geleceğini söyleyerek eşinin yanına giderek belini tuttu. Uzun saçlı adam buna dudaklarını bir birine bastırarak karşılık verirken,Ron ve Hermione imalı imalı sırıtarak ikisine bakıyorlardı.

Harry oldum olası geç kalan birisiydi,hatta kendi mezuniyetine bile geç kalacaktı,ama neyseki teknik bir arıza geç kalmaktan kurtarmıştı onu. Şimdi ise yine geç kalıyordu,hangi kıyafetini giyse diye karar verememişti,tabi sadece durup bakışıyordu,ama olsun.

Hermione arkadaşının daha uzun süre yukarıda kalacağını bildiğinden "Harry James Potter,yukarı gelirsem seni pijamalarınla sürüklerim!" diyerek uyarıda bulundu,yapardı. Harry buna karşılık,eline ilk geçenleri birleştirerek giymeye karar verdi.

Üstündekileri zar zor düzelterek aşağıya indiğinde,çoktan on dakika geçmiş,Hermione sinirle ayağıyla ritim tutmaya başlamıştı. Betanın zihni ile omega'nın bedenine sahip arkadaşı göz devirdi "Tanrıya şükür!" Harry masum bakışlarıyla "Özür dilerim Herm." diyince 'Sen adam olmazsın!' bakışı atıp güldü.

"Geç kalıyoruz,yürüyün hadi!" Ron kabarık saçlı omegayı takip ederken,Harry annesinin ve babasının yüzüne ufak bir öpücük kondurdu "Çok geç kalma!" Severus her tipik annenin yaptığı uyarıyı yaparak oğlunun kapıdan hızla fırlamasını izledi,oğlu aynı babasına çekmişti. Deli dolu,yerinde duramayan,zeki ama hırçın bir yapısı vardı. Bazen neden kocasının aynısını doğurduğunu sorguluyordu.

Üçlü hızla şölenin yapılacağı yere doğru yürürken Ron kafasını eğik tutmaya çalışıyordu. Bekar bir omega olarak alfaların dikkatini epeyce çekiyordu. Kızıl saçları,masmavi rahatlatıcı gözleri,ona yakışan feromon kokusu ve ince,kadınsı bedeni ile epeyce dikkat çekiciydi. Şimdiye kadar kaç kişiden teklif almıştı sayısını unutmuştu.

Ailenin tek omegası-Fleur'dan başka- olarak herkes üzerine titriyordu evde,bu yüzden ona en iyi seçeneği seçmeye çalışıyorlardı. Ona iyi bakabilecek,iyi davranacak,her istediğini altın tepside önüne sunacak birisini arıyorlardı.

Şölen alanına geldiklerinde,Harry şöyle bir ortalığa baktı. Alfa ve omegaların istila ettiği alan her türden feremon kokusuna ev sahipliği yapıyor,boğucu bir koku sunuyordu. Pek iç açıcı değildi,ama neyseki sarayın temin ettiği yiyecekler enfes görünüyor ve kokuyordu.

"Geç kalmamışız Herm." Hermione kollarını birleştirdi "Evet,ama kalabilirdik!" Harry arkadaşına hak veriyordu.

Ron göz ucuyla etrafı süzerken,kendisine bakan Alfaları görebiliyordu. Rahatsız ediciydi,ama artık alışmıştı. Dikkatini önündeki arkadaşlarına verdiği sırada Harry aldığı şekeri Ron'a uzattı,evden çıkmadan önce babası biraz para vermişti. Ron keyifle şekeri yemeye başlarken,saray muhafızları ortalığı kolaçan etmeye başlamıştı,kraliyet ailesi gelmek üzereydi anlaşılan.