8:Delta

1K 77 29
                                        

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

  Kuşların cıvıldadığı bir sabahta odasına kapanıp çalışmak sadece Blaise Zabini'ye ait bir aktivite olabilirdi. Kardeşlerinin neşeli seslerini duyuyordu,Chris yine Meline ile uğraşıyordu anlaşılan. "Omeganın cıvıltılı sesini duymak istemiyor musub Blaise?" Kardeşlerini dinlediği anlarda konuşan Delta ile tekrar önüne döndü.

"Ne kadar istediğimi sende biliyorsun." Delta ufak bir kahkaha attı "Sen bu yavaşlıkla gidersen omeganı kaparlar. Ne kadar güzel koktuğunu biliyorsun."  Blaise hatırlayamadığı kokuyu düşündü,kokuyu unutmuştu.

Delta bir sürelik bir sessizlikten sonra "Omega'na şimdi kimler dokunuyor Blaise? Neden o kadar korkmuştu?" diye sordu kışkırtıcı bir sesle. Blaise'i neyin delirteceğini çok iyi biliyordu.

Blaise bundan yıllar önce ilk kez kızgınlık geçirdiğinde resmen ortalığı kaos götürmüştü. Diğer alfa prensler Blaise'e kafa tutamamıştı,delirmiş Delta'yı saraydan,prenslerden uzağa çekerek sakinleştirmişlerdi. O gün Nymeria ve Alaezar çok korkmuştu,ama yine de onu orada bırakmak zorunda kalmışlardı.

Blaise o anları hatırlamamak için gözlerini kapatarak açtı,eşi için ağlayıp yalvardığını hatırlıyordu. İçindeki acı vücudunu kemirirken,delta sürekli aynı şeyleri tekrarlayarak genç prensin bir hafta boyunca aklıyla oynamıştı.

"Şu kızıl saçlı omegayı hatırlıyor musun?" "Şu mavi gözlü olan mı?"  Blaise elindeki kitabın sayfasını çevirdi,güneş kitabının sayfalarına vuruyordu. "Evet." Ne olmuş ona?" Deltadan bir süre ses gelmedi "Hiç."

Blaise gözlerini kaldırarak omegayı düşündü. Mavi gözlü omegayı ilk gördüğü günü düşündü. Tören sırasında öylece halkı süzerken,mavi gözleri görmüştü. Herkes gibi ona bakıyordu,diğer omegalardan farklı olarak ise göz göze gelince gözlerini kaçırmıştı.

Daha önce hiç kimsenin hareketlerine bu denli aklı takıldığını hatırlamıyordu. Tören boyunca göz ucuyla omegayı izlemişti. Yanındaki arkadaşları ile konuşmuş,şeker yemiş ve bolca gülümsemişti. Aslında,gülüşü güzeldi Blaise'e göre.

Daha sonra ise yanına bir alfa gelmişti. Pek sevinmişe benzemiyordu omega,sürekli yere bakarak sessizce durmuş,kısa cevaplarla konuşmuştu. Alfa ise anlamışa benzemiyor,sürekli konuşmaya çalışıyordu.

Kafasını sallayarak düşüncelerinden kurtuldu,ona neydi omega'dan? Neden aklına takılıyordu?

Kapısının çalınmasıyla kitabını yerine bıraktı "Gel." İçeri gülümseyerek annesi girdiğinde ayağa kalktı Blaise,annesinin yanına gelmesini izledi. Nymeria elini oğlunun omzuna koyarak kapağı kapalı kitaba baktı "Alışkanlıklarından vazgeçemiyorsun." Blaise annesinin sözlerine gülümsedi,çocukluğundan beridir annesine düşkünlüğü vardı.

"Eşini görebildin mi?" Nymeria'nın sorusu ile kafasını salladı Blaise,yine görememişti. "Tabi göremezsin! Millet eş derdinde,sen gelmiş elalemin omegasını düşünüyorsun! Ben olsam bende göstermezdim." Blaise deltanın sesine göz devirdi.

Nymeria çenesini sıvazladı,kendisi on sekiz yaşındayken eşini bulabilmişti. Blaise ise neredeyse yirmi iki yaşındaydı,çoktan bulmuş olması lazımdı. "Sen böyle çok dur. Omeganı kapsınlarda gör"

Nymeria oğlunun gözlerine baktı "Belki de köyde bir gezintiye çıkmalısındır?" Blaise kalçasını masasına yasladı "İşe yarar mı?" Nymeria gülümsedi "Tabi ki! Sarayda kalırsan hiç bulamazsın,böyle bir şansın var."  "Anneni seviyorum Blaise,senin aksine zeki kadın." Blaise tekrar göz devirdi,bazen deltaya gıcık oluyordu.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Blaise Zabini.

Sizce neler olacak?

Başlarına neler gelecek?

Adios.

You're Mine.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin