6:Witchcraft!

988 76 29
                                        

Merabalar
Keyifli okumalar.
*******************************

  Hermione yanındaki buhar tüttüren kazana bir bakış atıp boğazını temizledi. Elindeki zar zor bitirebildiği kolyeye bakıp,kendisine endişeyle bakan okyanuslara gülümseyerek "Her şey kontrolüm altında!" diyerek kızıl saçları alnından çekip alnına ufak bir sembol çizdi. Semböl,Paganlara ait bir şans tılsımıydı.

Hermione daha önce hiç büyü yapmamıştı,hatta yapanları bile tanımamıştı. Ama şimdi,bir büyü yapacaktı,elleri heyecanla titriyor,avuç içleri terliyordu. Boğazını ikinci kere temizlerken,Harry endişeyle arkadaşlarına bakıyordu. "Emin misin Mione?" Hermione hemen kafasını salladı,soy ağaçlarında bir şifacının ve bir cadının olduğunu duymuştu.

Harry sıkıca tuttuğu kıyafetiyle onlara bakarken,Hermione kolyeyi kızılın kafasında sağa ve sola hareket ettirerek büyülü sözleri mırıldanmaya başladı. Temiz olan yıldızlı gök yüzü bozarken,yıldırımlar ve sert esen rüzgar evlerin açık perdelerinden içeriye girmeye başlamıştı.

Harry aynadan pencelerin kapatıldığını görürken,Hermione hala titreyen elleri ile büyüye devam ediyordu. Tanrı affetsin.

O anda,endişeli gözlerin rengi,solarak bembeyaz oldu. Gözleri yerindeydi,ama rengi tamamen beyazlamıştı. Ron'un dudakları nefes alamıyormuş gibi aralanırken,Hermione terleyen alnına rağmen devam etti. Pencere kapalı olsa da içeriye vuran rüzgar eteğini uçuruyordu...

☀︎☀︎︎☀︎︎

Delta,gördüğü rüyadan,kendini daha başka bir yerde bulmuştu. Burası güneş alan,çok güzel bir manzarası olan bir balkondu. Kaşları çatılırken,ellerini demirlere yaslayarak ileride gördüğü krallığa baktı. Kendi krallığı,Vast krallığına bakıyordu. Sanki birkaç yıl sonrası gibiydi.

Alttan insanlar geçiyor,herkes kendi işiyle meşkul oluyordu. Bakışlarındaki şüphe kendini yavaş yavaş keyife bıraktı,anlaşılan bu yıllar kral olduğu yıllardı. Köy meydanında kendi heykelini görüyordu.

Ellerini arkasında birleştirerek,odaya girdi. Büyük bir oda,iki kişilik yatak ve ona ait olamayacak eşyalar...Anlaşılan sonunda eşini bulmuştu. Aynada gördüğü yüzüne baktı. Daha olgunlaşmış yüz hatları,biraz daha cüsseli duran vücudu ve görüntüsü ile kesinlikle yıllar ona yaramıştı.

Odanın kapısı açılırken,Blaise heyecanla oraya baktı. Eşinin yüzünü tabi ki göremezdi,ama en azından biraz olsun geri kalanına bakabilirdi. Eşinin yüzünde var olduğunu bildiği bir gülümseme ile yanına yaklaştı,yüzü bulurluydu. Göremiyordu.

Elleri sanki ezberlemiş gibi beline giderken,eşi de ona ayak uydurarak yanına iyice yaklaştı. Blaise iyice yukarıdan baktığı eşine gülümserken,eşinin eli de kollarına giderek orayı tutmuştu. "Neden yüzünü görmeme izin yok?" Eşinin melodik kahkahası duyuldu "Kurallar böyle,bulamadan,sadece rüyalarında."

Gözleri göremediği gözlere kenetlenirken,eşinin belini daha sıkı kavradı. Giydiği beyaz gömleğin bile dokusunu hissederken,eşinin yüzünün düştüğünü hissetti. "Bir sorun mu var?"

Eşi kafasını göğsüne yaslayarak "Beni bir an önce bulmalısın,sana çok ihtiyacım var." diye mırıldandı. Salgıladığı kokunun tonu artarken,Blaise bunun üzüntüden olduğunu biliyordu. İkisi sarılırken,bebek ağlamasına benzer bir ses duyuldu. Ortalık karışmaya,eşi kollarından kaybolmaya başlarken,son diyebildiği şey "Bulacağım!" olmuştu. Zaten daha sonra eşi kaybolmuştu....

☀︎︎☀︎︎☀︎︎☀︎︎

Blaise yatağında gözlerini açtığında,boğazının kuruduğunu,vücudunun terlediğini hissediyordu. Hızla nefes alıp verirken,kapıda bekleyen korumalar hızla içeriye daldı "Efendim,iyi misiniz?" Kafasıyla onayladı Blaise,gün ağarıyordu.

Alfalar emin olduktan sonra odayı terk edince kalkarak üstünü giydi. Rüyasında bile eşinin ne kadar güzel olduğunu görmüş gibiydi,büyülenmişti. Annesiyle konuşmaya gidecekti,eşinin başının dertte olduğu çok belliydi.

Hazırlanıp bitirdikten sonra odasından çıkarak annesinin odasına doğru gitti. Kraliçe bu saatlerde uyanmış olurdu. Kraliçe ve kralın odasına geldiğinde kapıyı çaldı. İki saniye sonra içeriden gel sesini duyunca kapıyı açıp içeriye girdi.

Nymeria üstündeki gecelik ile oğluna bakarken,Alaezar sanki bir şeyi bölmüş gibi tip tip ve gıcık olmuş gibi bakıyordu. "Blaise?" Blaise boğazını temizleyerek "Ruh eşimi gördüm." dedi. Alaezar ciddileşirken "Ne gördün? Nasıl birisiydi?" diye sordu.

Blaise "Göremedim,ama başı belada,canı sıkkın gibiydi." diyerek babasının çıplak göğsüne bakmamaya çalıştı. Gerçekten bir  şeyleri bölmüştü anlaşılan! Nymeria ve Alaezar göz göze gelirken,Blaise daha fazla durmamak için "Siz düşünün." diyerek odayı terk etti.

******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

İstek ve teori:

İstek ve teori:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ron Weasley

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ron Weasley.

Adios.

You're Mine.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin