2:Alpha's and the delta in village

905 64 44
                                    

Merabalar.
Keyifli okumalar.
*******************************

  "Ne düşünüyorsun?" Harry taca şöyle bir baktı "Bence  muhteşem olur." Ginny tacı çevirip,içindeki beyaz ve pembemsi çiçeklere baktı,bunu omegası Luna'ya verecekti. Luna pahalı hediyeleri değil,anlamlı hediyeleri seven birisiydi. Mesela,ona bir kolye alacaksanız,özel bir anlamda alırsanız daha çok beğenirdi. Ginny,bunu bildiği için ona kendi elleriyle bir adet çiçek tacı örmüştü. Luna'nın favorisi ve ona en çok yakışacak çiçekleri kullanmaya çalışmıştı.

"Öyle mi dersin?" Harry gülümsedi "Tabi ki de Ginn,Luna buna bayılır!" Ginny arladaşından aldığı destekle stresle gülümsedi,Luna'nın hediyesini beğenmesini çok istiyordu. "Teşekkür ederim Harry!" Harry giden Alfa'nın arkasından bakıp gülümsedi,geçen yıl Luna Ginny'e dokunduğu zaman parmak uçlarında çiçek açmıştı,oradan anlayarak birlikte olmuştu ikili.

İlişkileri çok güzel ilerliyordu.

"O Ginny miydi?" Harry yanına gelen Hermione ile "Evet,Luna için hediye yapmış." diyerek gülümsedi. Kendi eşinin de böyle birisi olmasını diliyordu. Yada en azından iyi birisi olmasını. "Çarşıya gideceğiz,geliyor musun?" Harry kafasını salladı,gezmek istiyordu zaten.

"Ronald bizi evde bekliyor,acele et!" diyerek hızla yürümeye başladı kabarık saçlı omega. Arkadaşını bekletmek istemiyordu.

Weasley'lerin evinin önüne geldiğinde,Ronald'ı kardeşi Percy ile konuşurken buldu Hermione. İkisi de konuşmaya dalmıştı. "Ronald!" Ron kafasını kaldırarak gülümsedi "Geliyorum Herm! Sonra görüşürüz Percy." Percy kardeşine gülümsedi "Dikkatli ol,yükün ağır olursa dükkanlardan birisine bırak,akşam iş çıkışı alırım." "Tamam!"

İki arkadaş en sonunda gelen Harry ile göz devirdi "Erken gelsen şaşardım Harry." Harry onlara bakıp "Annem izin vermedi,babamı devreye sokmak zorunda kaldım." diyerek nefes nefese konuştu,babası annesine ne yaptı bilmiyordu,ama odadan çıktıktan sonra annesinin itiraz eden sesleri kesilmişti.

"Hadi gidelim!" Harry nefeslerini düzenledikten sonra konuştu,arkadaşları ile gezmeyi çok özlemişti. Hermione ve Ron,onun bu haline gülüp yanında yürümeye başlarken,Harry 'Acaba ne alsam?' diye düşünüyordu şimdiden. Acaba,elbise mi alsaydı,yoksa başka bir şey mi?

Hermione'nin bilimsel konuşma ve sohbetlerinden sonra,nihayet pazar yerine ulaşmışlardı. Hem Harry,hem Ron beyinlerinin emcüklendiğini hissederken,Hermione göz devirmekle yetindi. Arkadaşlarının tabi ki zeki olmasını beklemiyordu,yani ona cevap vermek için düşüneceklerini. Ama bu biraz komik bir durumdu.

Ron,gördüğü bir bileziğe bakarken,Hermione de yanında beğendiği bir bilezik ile ilgileniyordu. Harry ise konudan tamamen alakasız bir biçimde dikiliyordu. Yüzük mü,yoksa kolye mi diye düşünüyordu. Ron ve Hermione'nin aksine son derece arsız ve başına buyruktu,onu alt edebilen bir alfa daha çıkmamıştı.

Ron beğendiği bir bilekliği icelerken Hermione bir yüzük beğenmişti. Yüzüğün ücretini soracakken,bir el aniden önüne konmuş,omega kafasını kaldırınca simsiyah saçlı,güzel gözlü bir alfa ile karşılaşmıştı. "Yalnız mısın güzellik?" Hermione kaşlarını çattı "Sana ne?" Yüzüğü alarak satıcıya döndü "Ücreti ne kadar?"

Yaşlı adam yüzüğe bakıp "Elli beş galeon." diyerek elindeki kolyeyi dizmeye geri döndü. Hermione elini beline atıp,küçük çantasından parayı çıkarmaya uğraşırken,siyah saçlı alfa ücreti yaşlı adama uzattı. Adam parayı alıp cebine sıkıştırırken,"İyi günlerde kullanın." diye mırıldandı.

You're Mine.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin