23:New Home

692 66 46
                                        

Merabalar
Keyifli okumalar.
*******************************

Pekala,inat etmek hiç bir zaman iyi sonuçlanmazdı. Ancak,Ron her zaman inat etmeyi sevmişti. Sonunda hep annesi yada abileri kaybederdi. Ancak bu sefer suratı asıkken ve kaşları çatıkken,inat etmekten pek keyif aldığı söylenemezdi. Blaise ile dün akşama kadar saraya gelmeyeceği konusunda inat etmiş,ancak şimdi ise sarayın kapısında dikilirken bulmuştu kendini.

Blaise,yan bir sırıtmayla suratı asık omegayı izlerken keyfi epey yerindeydi. Aslında,böyle çok tatlıydı. Hayır,o hep güzel ve tatlıydı.

"Kral ve kraliçe bekliyor." diyerek elinden tuttuğu kızılı çekiştirmeye başladı Blaise. Büyük olan sarayda isteyeceği son şey omegasını kaybetmekti. Yanından geçtikleri her yardımcı ve asker şaşkın bakışlarla dönüp tekrar ikisine bakarken,Blaise'in umurunda olan son şey bile değildi.

En sonunda anne ve babasının zamanlarının çoğunu geçirdikleri taht odasına geldiklerinde,Ron endişe ile fark etmeden elini sıktı. Blaise baş parmağı ile hafifçe elinin üstünü okşadı "Endişe etme." Ron derin bir nefes verdi. O an giydiği kazak ve pantolon yerine daha iyi bir şeyler giyseydim keşke diye düşündü.

Blaise,açılan kapının ardından gözüne ilişen ebeveynleri ile kocaman gülümsedi. Annesinin gururlu bakışları arasında iki tahtın önüne yürüdü. Ron saygıyla eğilirken,Blaise ona eşlik ederek kral ve kraliçenin önünde eğildi.

Gözleri yere sabitlenmişken,çenesinin altından tutan zarif parmaklar ile kafasını kaldırdı Ron. Kraliçe Nymeria'nın zarif ve aynı zamanda asil yüzüne bakarken,istemsiz oluşan hayran bakışlarına engel olamadı. Kadından resmen asalet fışkırıyordu. Kraliçe,beyaz tenli gencin suratına bakarken,şefkatle gülümseyerek parmaklarını çekti.

"Kraliçem,eşim." Kraliçe aynı gururlu bakışlarla oğluna baktıktan sonra,kızılın güzel yüzüne döndü. "Ailemize hoş geldin tatlım. Benden çekinmene gerek yok." Kızılın saçlarını okşadı,uzun boyu sayesinde ondan uzundu "Beni annen gibi kabul et." diye kulağına fısıldadı sessizce.

Ron,yere bakan bakışlarını kraliçeye çevirdi "Artık ailemin bir parçasısın." Blaise engel olamadığı sırıtması ile babasına baktı. Alaezar,en son beş yaşındayken,annesine ilk kez çiçek getirdiği zaman görmüştü bu bakışları. Gerçi,yine annesine bir çiçek getirmiş gibi bir şey olmuştu.

"Onu odasına götür lütfen." diye ona itafen konuştu Nymeria. Hala oğlu ile gurur duyuyor,ve eşini bulduğu için mutlulukla kalbinin çırpınmasını hissediyordu. "Çok çabuk büyüdü..." Alaezar,tahtına geri oturan eşinin elini tuttu "O hala bizim bebeğimiz,beyaz zambağım." Nymeria duyduğu lakap ile gülümsemeden edemedi.

༒︎༒︎

Ron elinden tutulup götürülürken,sadece düşünüyordu. Neden aniden hayatı alt-üst olmuştu? Peki neden şimdi en güzel şekilde tekrardan düzene giriyordu?

"Burası senin." Önünde olan odaya baktı Ron. Kendi odasının üç katı,beyaz ve mavi ile döşenmiş bir odaydı. İçerisinde dolap,ayna,komodin yatak ve süs eşyaları vardı. Kısaca bir odada olması gereken her şeyle donatılmıştı. Sanki,birisi özellikle onun için döşemiş gibiydi.

"Yanındaki oda da benim. Ne zaman istersen,bilirsin,gelirsin." Yan bir ifadeyle dönerek ona baktı Ron "Ben gelemiyorum,sen gel demek istiyorsun yani?" Blaise alınmış gibi "Ben öyle bir şey demedim,ama bu kadar hevesliysen,neden olmasın." Ron istemeden yaptığı ima ile kızardığını hissetti. Kural bir,sapık eşinin yanında böyle imalarda bulunma.

Blaise,kendisine adeta kahkahalarla gülen siyahi prens ile kaşlarını çattı. Buna pişman olması lazımdı. Yüzüne yerleştirdiği sırıtma ile parmak  uçlarına yükselerek,dudaklarını birleştirdi. Beklediği gibi olmuştu.

Blaise,donup kalırken,keyifle geri çekilmek için bir hamle yaptı. Ancak hamlesi yarım kaldı. Beline sıkıca dolanan kollar,kendisini duvara yaslarken,bu sefer donma sırası kendisindeydi. Blaise,kendisini ona yaslayarak bir üst seviyeye geçti. Eli kazaktan içeri girerken,Ron deli gibi çarpan kalbi ile çaresizce ona tutunmaya çalıştı düşmemek için,kendi dizleri titremeye başlamıştı.

Blaise bir zaman sonra ayrılarak,derin nefesler almaya başladı. Göz rengi siyah renkle parlarken,Ron kısılmış gözleri ile ona baktı. Gözlerini kapatarak,alınlarını yasladı. "Bir daha..." diye söze başladı. Bu sefer alnına bir öpücük kondurdu  "Kızgınlığım yakınken benimle bu şekilde oynama."

Ron aldığı iyice sertleşmiş feremonlar ile yutkundu "Gelecek sefer kendime engel olamam." Ron hala şok içerisinde ve nefes nefese kendisine bakarken,gözlerini sıkıca kapattı ve sanki kendisine hakim olmaya çalışıyormuş gibi derin nefesler alarak dışarı çıktı. Ron ise hala şoktaydı.

*******************************

Bölüm sonu.

Ne düşünüyorsunuz bakalım?

Evettt ilk öpücük ve iletişiminizi aldıkkk

Beyaz zambak:Güzelliği ve zarafeti temsil eder.

Beyaz zambak:Güzelliği ve zarafeti temsil eder

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kral ve Kraliçe tahtı.

Adios.

You're Mine.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin