merhabalar
uzun zaman oldu, buraya sanirim ilk defa biseyler yaziyor olusum. fic hakkinda birkac seye deginmek istiyorum. aklinizi kurcalanmasini istemem.basta bahsetmedim ama fic omega evreninde gerceklesiyor, erkek hamileligi yalnizca o evrende ihtimalli. kokular, feromonlar vb. seyler gibi terimlere hic deginmedigim icin bunu aciklamak istedim.
bolumler sizce kisa mi? yani ben anlatmak istedigim kadarini anlatiyorum, daha da uzatma imkanim var ama sizi bunaltip sıkmak istemem. bolumlerin daha uzun olmasini isterseniz lutfen cekinmeden soyleyin^^
hikayenin gidisati ile ilgili olarak zihnimdeki hedefi adim adim tamamliyorum, hikayenin yarisina ulasmamiza en az bir bes alti bolum var. tahminlerime gore de otuz bolume yakinlastikca final verecegiz. sahsen hikaye hakkinda cok guzel ve sizinde hosunuza gidecegini dusundugum momentlar var:")
neyse fazla uzatmaya gerek yok, son olarak sinir ne kadar hizli dolarsa o kadar da hizli bolum okuruz. elbette bende derslerden vakit bulup yazabilirsem.
simdilik tesekkurlerr, keyifli okumalarr ve fikirlerinizi yazmayi ihmal etmeyinnn
-
Yaz sıcaklığını iyice hissettirmeye başlamıştı. Hyunsuk bunun farkına elbette yeni varmıyordu. Evindeyken uzun eşofmanların yerine şortlarını giyiyordu. Ve şimdi burada apartmanın asansörünün bozulması mecburi bir şekilde merdivenlere yönelmesi ona sıcaklığı hatırlatmıştı.
Yanında ki Jihoon ellerini tutup destek olmasına rağmen sıcaktan dolayı terlemesine engel olamamıştı.
"Bu binanın havalanmasına henüz bir çare bulamamışlar." diye şikayet etti Hyunsuk. Jihoon gülmesine engel olamadı.
"Çok aceleci davranıyorsun bebeğim. Hongjoong'un bir şeyler çevirme olasılığı o kadar düşük ki boş yere kuruntu yapıyorsun."
Hyunsuk son basamağı da çıkıp durduğunda nefeslenmek için kafasını kaldırdı. Jihoon'un yüzüne bakmadan önce yıllardır yaşadığı evin kapısına baktı.
"Kuruntu yaptığım yok Ji, diyet listemi almaya geldim." dedi.
"Böyle apar topar ve gizlice mi?"
"Alakası bile yok." dedi Hyunsuk, Jihoon'un zile uzanan eline hafifçe vurup uzaklaştırdı.
"Canım öyle istiyor ve yapmaya da hakkım var diye düşünüyorum."
Çantasının derinliklerinde saklı olan evin anahtarını buldu ve deliğe takmadan önce hemen yanında ki Jihoon'un bedenine döndü.
"Sessiz ol." Jihoon kıkırdadı. Başını sallayınca Hyunsuk önüne döndü. Jihoon'un elleri belini bulunca kıpırdamadı ve anahtarı deliğe sessizce yerleştirdi.
Kapıyı sessizce açtığında içini bir pişmanlık bastı. Birisinin -ki bu birisi kardeşi Hongjoong'tu- kişisel alanını işgal ediyormuş gibi hissetti.
Ama hemen durdu ve kulak kabarttı içeriye. Birkaç kahkaha duydu, bekledi ve bebek seslerini tekrar duyunca hızla Jihoon'un suratına baktı.Jihoon'un ifadesiz yüzüne kendi yüzüde ek olarak stabil kalmıştı. Duyduğu sesler gerçek miydi?
Kapıyı öne doğru itti ve yavaş, sessiz adımlarla içeriye girdi. Jihoon hâlâ arkasından geliyordu.
Evin eski tanıdık yolları onu karşıladığın da burun deliklerinde bir sızı duydu. Boşta ki eli karnının üstünde ki küçük çıkıntıya gitti.
Koridorun yarısına vardıklarında seslerin daha da netleştiğini fark etti Hyunsuk. Hongjoong'un sesiydi biri, ama diğer gülen yetişkin kimdi bilmiyordu. Ve her şeyden önemli minik kahkahaları ile evi canlandıran bir bebek vardı.
Oturma odasının kapısında durdukların da içerideki görüntüye baktı Hyunsuk. L koltuğun köşesinde oturan bir bebek vardı. Erkekti ve çok güzeldi. Siyah saçları iki yan doğru dağılıyordu, yüzünde yemek kırıntıları, gözlerinde ise yıldızlar vardı.
Hemen yanında bir adam vardı. Uzun yapılıydı, saçları uzundu ve kalpağının iki yanına dökülüyordu. Tıpkı bebek gibi onun gözlerinde de yıldızlar vardı.
İkisinin önüne yere oturan ise Hongjoong'tu. Elinde bir kase yemek vardı, bebeğe yemek yediriyordu.
Gülüyorlardı ve mutlulardı. Tıpkı bir aile gibi. Hyunsuk geriye doğru yaslandı ve Jihoon'un geniş göğsüne iyice sokuldu. Hongjoong'un cidden de bir çocuğu vardı.
Ne güzelde bir bebekti, adı neydi acaba? Jihoon'un sakinleştirici elleri gövdesinin iki yanında gezindi ve Hyunsuk'u hâlâ onlara bakmaya devam etti.
Birkaç saniye sürmemişti ki genç adamın yıldız gözlerini üzerinde hissetti. Yaptığı şeyden pişmanlık duyup korkması gerekirken genç adamın korku ve endişeyle gerilen yüzüne şahit oldu.
"Hongjoong." dedi. Narin bir sesi vardı ve tınısı tıpkı bebeğin gülüşü gibiydi. Hyunsuk onun diğer ebeveyni olduğunu düşündü.
Hongjoong'u bakışları önce ona seslene çocuğa döndü. Sonra çocuğun kapıya bakışları ile Hyunsuk ve Jihoon'u gördü.
Endişeden ziyade biraz gergin bir şekilde ayağa kalkan Hongjoong, derin bir nefes alarak elindeki tabağı genç adama verdi.
"Neden ben misafirler ile konuşana kadar Wonbin'i doyurmuyorsun tatlım?"
Hyunsuk gözlerini şokla açtı. Aman Tanrım, dedi. Aman Tanrım her şey doğru mu?
Genç adam kafasını salladığın da Hongjoong'un geriye dönüşünü izledi Hyunsuk.
Yüzündeki pişmanlık hissini gizlemeye çalıştı ve geri adım attı. Onunla birlikte geriye doğru gelen Jihoon da sabit kalmalarını sağladı.
Hongjoong'un önlerinden geçip sol çaprazda ki mutfağa girişini gördü Hyunsuk. İçeride ki genç adamın kucağına aldığı bebeğe son kez bakıp Hongjoong'un ardından mutfağa girmişti.
"Ev kilidini daha hızlı değiştirmeyi düşünmeliydim." diye söze girmişti Hongjoong. Hyunsuk mutfağın ortasına doğru adımlarken Jihoon kapı eşiğinde durmuştu.
"Ben özür dilerim Joongie, bunun olacağına hiç ihtimal vermemiştim." dedi Hyunsuk. Hongjoong'un kaşlarının çatışını izledi.
"Neye ihtimal vermedin Hyun?"
"Buna." dedi Hyunsuk elini oturma odasına doğru uzatırken. "Seni ailenle rahatsız etmek istemezdim."
Hongjoong'un gülüşü etrafa yayıldı. Ama acı içinde bir gülüştü.
"Benim ailem değil ki onlar." Hongjoong'un gözlerinin doluşunu izledi Hyunsuk. Göğüs kafesinde ki sızıyı bastıramadı.
"Nasıl?" diye sordu Hyunsuk.
"O Seonghwa'nın oğlu." Yanaklarını ıslatan gözyaşlarını görmezden geldi Hongjoong. "Seonghwa ve oğlu bir aile ama değilim. Onların hiçbir şeyi değilim."
"Joongie." diye yanına yaklaşmıştı Hyunsuk. Kollarını iki yana açıp kendinden birkaç santim uzun ikizine sarılmıştı.
"Bunun için endişelenme, biz yanındayız."
Kalbinde bir parçasını taşıdığı erkek kardeşi için üzülmeden duramadı Hyunsuk. Hikayenin tamamını da bilmiyor olmasına rağmen Hongjoong'un yanında olmaya and içmişti.
"Onu seviyorum Hyunsuk."
-
oy siniri 19
ŞİMDİ OKUDUĞUN
43, hoonsuk
FanfictionHyunsuk, Park Jihoon'un çocuğuna hamileydi. - Bu kurgu da geçen her türlü olay, davranış ve kişilerin gerçek ile bağlantısı bulunmamaktadır.