içerik uyarısı, müstehcenlik
-
Hyunsuk gergindi. Elleri yatağın çarşaflarının üzerinde serbestçe duruyordu. Ama kalbi maraton koşuyor gibi hızlıydı. Gözleri önünde ki adama kaydı. Jihoon hiçbir şeyden habersizce uyuyordu, sabahın erken saatleriydi. Ama suçluydu.
Hyunsuk yüzüne dağılan uzun saçlarını geriye attı ve kafasını yastığına gömdü. Küçük bir inilti bıraktı. Neden bu kadar azgın hissettiğini anlamıyordu, düşüncesizce bacakları arasında oluşan kayganlığı bile hissedebiliyordu. Tekrar inledi ve yataktan kalktı.
Banyo yapmaya karar verdi. Eğer Jihoon'un uyanmasını beklerse birlikte duş alacaklarını biliyordu. Yatakta yarı çıplak yatan Jihoon figürü ona şimdi bunları yaptıysa duşta başına gelecekleri hiç düşünemiyordu.
Duşa girmeden önce birkaç parça kıyafet aldı. Sıcak suyun altında vücudunu yıkadı ve azgın düşüncelerinden kurtuldu. Bornozunu giyip dışarı çıktığında Jihoon'un çalan alarm sesini duyabiliyordu. Yüz bakımını yaptıktan sonra vücut losyonu ile birlikte odasına geri döndü.
Yatağın ortasında oturan Jihoon'un bakışları hemen onu buldu. Son zamanlarda aşırı sıcak havalardan dolayı uyku tişörtünü giymeden uyumaya başlamıştı. Bunlar çok iyiymiş gibi birde şortunun altında kaslı bacak kıvrımları Hyunsuk'un ağzının su akıtmasına neden oluyordu.
Dolabında geniş bir pantolun alıp giyen Hyunsuk, elinde ki vücut losyonu ile birlikte aynanın önüne geçtiğinde Jihoon'un yeni uyanmış derin sesini duymuştu.
"Bebeğim?" Konuşmak yerine mırıldandı Hyunsuk.
"Duş aldın mı bile?"
"Evet." Hazırladığı yalanı derin bir nefes vererek dile getirdi Hyunsuk. "Gece çok sıcaktı, aşırı terlediğim için berbat hissettim."
Jihoon birkaç onay mırıltısı çıkardı. Ama yüzündeki gülümsemenin düşüşü gözle görülürdü. Yüzüne sürdüğü losyonu iyiyce yaydıktan sonra Jihoon'un yanına doğru yatağa adımlamıştı.
Jihoon'un açık bacakları arasına otururken avucundaki losyonu da kocasına uzatmıştı. Jihoon'a arkası dönük bir şekilde oturup "Sırtıma masaj yapar mısın?" diye sormuştu.
Genç adamın tensel temastan ne kadar hoşlandığını biliyordu Hyunsuk. Nerde olursa olsun verdiği öpücüklerden veyahut ellerinin Hyunsuk'un bedeninde gezişine bayılıyordu.
Herhangi bir onay vermeyen Jihoon'un aksine Hyunsuk gözlerini yumdu ve bekledi. Saniyeler sonra losyonun kapağının açılma sesini duyan Hyunsuk vücuduna değecek olan soğukluğu beklemeye başladı.
Ama bunun yerine ensesinde önce sıcak bir nefes ardından bağımlı olduğu dudakları hissetti. Hemen ardından sırtını alt kısmına sürülen soğuk jeli. Hyunsuk kasıldı. Nefes almayı bıraktı ve ince parmakları pantolonunun yumuşak kumaşına daha da baski yaptı.
Jihoon'un ellerinin hareketi hemen başladı. Önce bütün sırtına jeli sürdü ve sonra da masaj yapmaya başladı. Ama sıcak nefesi Hyunsuk'un boynunu sarıp durdu. Dudakları kulağının kabuğunu sıyırdı, yumuşak deriye öpücükler bıraktı.
"Bu sabah yataktaki tarafın çok güzel kokuyordu. Şimdi o kokuyu alamıyorum." demişti Jihoon. Hyunsuk'un ince belinin etrafına masaj yapmaya başladı.
"Nasıl kokuyordu ki?" diye bilinçsizce konuştu Hyunsuk. Jihoon'un karnına doğru süzülen parmaklarına odaklanmamayı geri çevirerek. Bacaklarını birbirine bastırdı. Yoksa tekrar ıslanacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
43, hoonsuk
FanficHyunsuk, Park Jihoon'un çocuğuna hamileydi. - Bu kurgu da geçen her türlü olay, davranış ve kişilerin gerçek ile bağlantısı bulunmamaktadır.