İmparatorun Alternatifi

26

Saray mensupları, yeni İmparatoriçe hakkında şimdiden heyecan duyuyorlardı ve onu eski bir metres olarak tarihin en başarılı kadını olarak selamlıyorlardı. Bir metres olarak geçmişinin faktörünü ortadan kaldırmış olsanız bile, bir imparatoru taşımış bir İmparatoriçe, kimsenin ne söyleyebileceğine bakılmaksızın inkar edilemez derecede başarılı bir kadındı. 900 yaşın üzerindeki bir imparatorluğu yöneten dünyanın en güçlü kadınıydı.

"Hediyeleri aldın mı? Hoşunuza gitmediler mi?" diye sordu.

"Hayır Majesteleri. Verdiğin şey fazlasıyla yeterli."

Metresin beni saf mı ya da aptal mı gördüğü önemli değildi. Gardımı düşürmemek daha iyiydi. Prensip olarak, İmparatoriçe'nin I. Teiles'in annesi olması uygun olurdu, ancak ölümünden sonra metres zorla İmparatoriçe olarak kabul edildi. Altıncı Prensin doğum annesi olarak konumunu zorla ileri süren zorlu 'reformistlerin' sağlam desteği önemli bir rol oynadı. Elbette, diğer soylu gruplar buna karşı çıksaydı, biraz daha zorlayıcı olabilirdi.

Altıncı Prensin tahta çıkışı sırasında Lecan aşırı derecede sessizdi. Onun uysallığı nihayetinde diğer soylu grupların tüm muhalefetini susturdu.'

Lecan'la doğrudan ilgilenmemiş olmama rağmen, onun sessizliğinden faydalanmıştım ve aksini iddia etmeyecektim. Metresin siyasetten neredeyse haberi olmadığı için, yeni kraliyet yönetiminin siyasi atamaları büyük ölçüde benim elimdeydi. Yeniden yapılanmada 'reformist' fraksiyonu ilkinden daha fazla güçlendirdim, ancak dengeyi bozan herhangi bir randevu almadım. Ayrıca, Habil imparatorluğu'nun fazla etkili olmasını önlemek için Lecan'ın 'tarafsız' hizipine ve Alfred'in 'seçkinlerine' yetki verdim. Dahası, siyasi durumu bir anda altüst etmeye çalışmak tepkiye neden olmuş olabilir. Gücü kademeli olarak pekiştirmek daha güvenliydi.

"İşte sipariş ettiğiniz personel reformu için gözden geçirilmiş teklif."

Belgeleri teslim ederken İmparatoriçe okumak için zahmet etmeden başını salladı.

"İyi iş çıkardın. Olduğu gibi uygulanmasına devam edin."

"..."

"Daha da önemlisi, yeni edindiğiniz statünüzden memnun musunuz?"

Hafif kırışık gözleri gerçekten berraktı, neredeyse silahsızlanıyordu. Ama o çocuksu gülümsemenin arkasında ne kadar zulüm olduğunu bilerek ona uydum.

"Evet Majesteleri. Bana yeni bir isim verdiğini öğrendiğim için memnun oldum."

"Öneminiz göz önüne alındığında, kendinizi bu dar duvarların içinde ne kadar süre hapsedeceksiniz?"

"İlginiz için her zamanki gibi teşekkür ederim."

"Gelecekte saray için ayrılan bütçenin yarısı sizin yetki alanınızda olacak."

Sözleri bana 50 milyar zennen tutarındaki 'Afet Önleme Bağışlarını' hatırlattı. Bu bütçenin amacı hakkında endişelenmemiş gibiydi. Bir noktada, mahkum edilmiş beyaz bir fili elitistlerden birine teslim edeceğime yemin ettim.'

"Bana inandığın kadar çalışacağım."

"İmparatorun önünde bile her zaman önce geleceğimi asla unutmamalısın."

Duraksadım, bu sözlere cevap veremedim.

Uzun zaman önce, bir Doğu imparatorluğunda, imparatoriçe olmak için yükselen bir saray hizmetçisi vakası vardı. Sonunda ilk kadın hükümdar olduğunu iddia ederek kendisini imparator ilan ederek kendi oğlunu öldürdü. Ülkeyi herkesten daha iyi yönetmesine rağmen, halkın lehine kaybetti ve sonraki yıllarda onu torunlarına teslim etmek zorunda kaldı. Böylesine güçlü bir kadın için mütevazı bir sondu.

İmparatoriçe Naibini gözlemlemek, oğluna anne sevgisini hissetmek yerine, aile bağlarını bile bir araç olarak kullanan bir zulüm hissettim. Ancak ... oğlunu öldürmeyi amaçlamadığı sürece, o tarihi şahsiyetlere benzer şekilde, yargılamak benim yerim değildi.

"Bunu aklımda tutacağım."

"O zaman kovuldun."

Bana verilen gücün tek bir kelime ile geri çekilebileceğinin farkındaydım. Tıpkı taslakları gözden geçirmeden devirmemi emrettiği gibi, benim incelemem olmadan kolayca bir emri yerine getirebilirdi. Her zaman iktidar hırsını tatmin etmeye çalıştı.

Her şeyden önce, ilk yeniden yapılanmamın İmparatoriçe için bir sınav olduğunu biliyorum. Bu nedenle, bir kişi dışında, kasıtlı olarak ihmal ettiğim, kişisel duygularımın çok güçlü olduğu biri dışında, kusursuz bir şekilde temiz ve herkes için açık olan kapsamlı bir personel reformunu titizlikle hazırladım.

Benedict, Şansölye Alfred'in oğlu.

İntikam, uzlaşamadığım bir alandı.

Ailemin soyunu yok edip seninkinin hayatta kalmasını beklemiyorsun.'

Benedict'in 'Seçkin Hizip'ten farklı bir eğilimi vardı ve Lecan'ın 'Tarafsız Hizip'ine daha yakındı. Ama emin değildim. En önemlisi, Benedict'in Şansölye Alfred'in sevgili oğlu olmasıydı.

I. Teiles'in ölümüyle sona erecek bir nefret değildi. İntikamım henüz gerçek anlamda başlamamıştı. Yavaş ama emin adımlarla hepsini mahvetmeye kararlıydım.

***

"Beklediğimden daha temiz."

Kütüphaneci, görevlerin verimli bir şekilde ele alınmasına hayran kaldı. 'Reformistlerin' parçası olmayan tüm soylular, yeni değişikliğin nasıl görüneceğini görmek için nefesleri kesilerek bekliyorlardı.

Önemi belliydi. Sonuncusu Teiles I de dahil olmak üzere beş kuşak imparator, Şansölye Alfred tarafından seçilmişti. Altı kuşak içinde ilk kez, farklı bir soylu hizip tarafından desteklenen bir imparatorun tahta çıktığına işaret ediyordu. Bu nedenle, yeni imparatorun personel reformu, gelecekteki eylemlerini ölçmek için mükemmel bir temel oluşturdu.

Daha fazlasını isteseler bile, bir şekilde kabul etmek zorunda kalacaklardı. Dengeli atamalar, imparatoru destekleyen 'seçkinlere' aşırı eğilimli değildi ve 'reformistlere' veya 'tarafsız' hiziplere karşı önyargılı değildi. Titizlikle dağıtıldılar.

Hepsi o kadının zihninden alınan kararlar.'

Lecan önceki gün aldığı raporu hatırladı. Altıncı Prens kılığına girmesinden farklı olarak, saray hizmetçisi olarak hareket etmesi bilgi toplamasını biraz kolaylaştırmıştı. Odaları bile sıkı bir şekilde güvence altına alınmamıştı, bu nedenle Lecan hem ilk taslağı hem de siyasi değişikliğin yeniden taslağını kolayca alabildi. Sunulan bilgiler kusursuzdu, aldığı ayrıntılarla aynıydı. Bu yetkinlik tamamen kadının işiydi. İmparatoriçe'nin uzak bir akrabası kılığında, yaz aylarında yirmi dört yaşında, adı altında doğdu...

Leyesha.'

Muhtemelen bir takma ad olmasına rağmen, bütün gün aklında kaldı. İsim silinmez bir şekilde beynine kazınmış gibiydi. Kısa bir süre tuttuğu narin bileğin canlı hissi, soluk lavanta kokusundan aşırı pürüzsüz ve zarif boyuna kadar kavrayışını hala somut olarak hissediyordu.

Oy vermeyi unutmayın<3