~... BENİMLE~

99 20 5
                                    

Botlar arkamızdan sıkarken Vitamin tekrar tekrar kez ölmüştü ve her seferinde verdiği tepkiler o kadar komikti ki hepimizi güldürüyordu. Hatta bir ara Poyraz'ın mikrofonunun birkaç kez parlayıp söndüğüne şahit olmuştum.

İlk oyunu kaybetmiştik ve fazla acemi oluşumuza suç atıp tekrar oynamıştık ama ikinci oyunu da kaybedince birbirimizi suç atmaya çalışmıştık. En sonunda bu oynadığımız üçüncü oyunda kazanabilmiştik.

En çok adam öldüren Poyraz ve Serkan olurken en az öldüren sadece bendim. Mine bile benim skorumun iki katı kadar adam öldürebilmişti. Oynadığımız toplam üç oyunda sadece iki kişiyi öldürebilmiştim.

Bu olaylar olurken Poyraz'ın sesini sadece iki kere net bir şekilde duymuştum onda da bana değil genel olarak konuşmuş birkaç taktik vermişti. Oyunun başında konuşmaya utanan ben ise kendimi o kadar kaptırmışım ki bunu oyun bitince anlayabilmiştim.

Allah'ım nolur kendimi rezil etmiş olmayayım.

Ölçer, "Gayet iyi ısındık ve oyunu öğrendiniz, şimdi ikili olarak üç gruba ayrılacağız. Karşılıklı savaşacağız. Toplu konuşmamız burada bitiyor ama grup olduğunuz arkadaşınızla rahatça konuşabilirsiniz."

Vitamin hararetli bir şekilde ortaya atıldı. "Aga kim Ölçer'le grup olursa direkt kazanır." Dediğinde söylediğinden hiçbir şey anlamamıştım.

Ölçer bile "Neden ki?" Deyince tek anlamayanın ben olmadığımı fark ettim.

"Olum oyunu sen kurdun, her şeyini sen bilmeyeceksin de ben mi bileceğim!?" Aslında dediği mantıklıydı ama Ölçer'in de daha yeni oynadığı oyunları göz önüne alırsak hile yapmadığı aşikardı.

"O kadar oyun oynadık yeni mi aklına geldi?" Dedi Ölçer gülerek sonra, "Tamam Adem gel aynı grupta olalım hile yapıp yapmadığımı görürsün."

Vitaminin gerçek adı Adem'miş.

Oradan Mine atıldı. "O zaman Eylül biz de seninle takım oluruz."

Neden olmasın? Tam konuşuyordum,

Poyraz, "Eylül benimle." Demesi ile kalbim sekti. Konuşurken ki ses tonu yumuşak ama bir o kadar da otoriterdir.

Nefesim kesilmiş kalp atışlarım hızlanmıştı. İsmimi ilk kez ağzından duymuştum.

Mine'ye cevap verecek durumda değildim. Neyseki o da üzerinde durmamıştı ama "Ne yani ben yine abime mi kaldım!?" Demişti sitemle.

Vitamin diğer adıyla Adem kafası karışmış gibi, "Abi derken?" Diye sordu.

Mine kıkırdayarak, "Ay söylemedim mi? Serkan benim öz abim." Dediğinde,

Adem, "Şaka yapıyorsun?"

Ölçer, "Gerçekten mi? Bu bilgiyi ben de yeni öğrendim."

Ben de şaşırmıştım aslında onların birbirlerini tanıdıkları belliydi ama kardeş olmaları... Bir an Nisan'la olan konuşmalarımız gözümde canlandı. Sürekli birbirimizi sinir etmek için uğraşıyorduk ve bir aradayken kavga etmeden geçirdiğimiz tek günümüz yoktu.

Ama Mine ve Serkan ise bir kez bile tartışmamışlardı. Bunlar nasıl kardeşlerdi böyle?

Adem düşüncelerimi duymuş gibi sesli bir şekilde dile getirdi. "Lan siz nasıl kardeşsiniz ben benimkini iki gün önce eve almadım olum!" Gülmeye başladık.

Ekrana oyun içinden bir bildirim geldiğinde dikkatim oraya kaydı.

Poyraz sizi gruba çağırıyor!

Kabul etmek için tıklayın...

Ölçer, "Gruplar yerlerini aldıysa başlatıyorum!" Dediğinde diğerlerinde onayladıklarına dair mırıldanmalar duyuldu.

Kalbimi merdiven boşluğunda sallandırıyormuşum gibi hissederken, titremeye başlayan elim ile
'Kabul Et!' tuşuna bastım.

Ve oyun başladı.



with you MELİFLOUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin