~5 METRE~

85 16 11
                                    

"Kızım bakın hele bir şuraya."

"Tamam babaanne, geliyorum."

Babaannemin bulunduğu odaya girdiğimde telefonunun ekranına bakıp söylendiğini duydum.

Geldiğimi fark edince, "Heh kızım gel bir bak şu telefona, deden gelmeden sil hemen şu herifleri."

"Ne herifleri?" Telefonunu elime aldım. Ekranda facebookun açıktı. Hesabında çıkan arkadaş önerileri kısmında ki erkek profillerini görünce sorduğum sorunun cevabını almış oldum.

"Bunlar önemli değil nene herkeste böyle gözükebilir."

Yanıma yaklaşıp fısıldayarak konuştu. Sanki odada bizden başka birileri var da duymalarını istemiyormuş gibiydi. "Deden görse yaşatmaz bunları ben diyeyim."

"Ay babaanne sakin ol. Dedem sana kızamaz çünkü onun facebookun da karşısına çıkan kadınlara karışmıyorsun değil mi?"

Babaannem duraksadı. "Hele," dedi 'e' harfini uzatarak. "Şimdi bu boyları posları devrilesileceler böyle fırt diye karşıma çıkıy ya benim. Dedenin de mi çıkıyor?"

"Tabiki de bunlar herkesin karşısına çıkan şeyler bunlara tanıyor olabileceğiniz kişiler deni- babaanne? Nereye?" Aniden ayaklanan babaannemin arkasından bakakaldım. Kapıdan çıkmadan önce, "Sessiz ol," dedi azarlayarak. "Gidem de dedenin telefonundaki bu meret uygulamayı silem."

Arkasından sessizce güldüm ve hemen ardından umarım yaşlandığımda ben de böyle olmam diyerek dualar etmeye başladım.

Odama geçerken bunaldığımı hissedip odamda bulunan balkona ilerledim. Elimdeki telefonuma bakarken onu düşünmeye başladım.

Poyraz...

Uzun zamandır aklımda tek bir düşünce vardı, onunla bir sonumuz olabilecek miydi? Onu görmek istiyordum ama ya ben hayal ettiği gibi biri değilsem? Ya birbirimizi hiç görmeden aniden konuşmayı bitirirse? Ona başka türlü ulaşabileceğim hiçbir yol yoktu. Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım.

Yedi katlı bir apartmanın dördüncü katında oturuyorduk. Bazı geceler başımı kaldırdığım üst katın balkon tabanını değil de direkt gökyüzünü görmek isterdim. Elimdeki telefon titredi.

7 Hecelilerden 3 mesaj var...

Neyseki bu grup ve içindekiler vardı yoksa kafayı yiyebilirdim.

Mine: Az önce bir geziden geldik ve tek kelimeyle muhteşem geçti.

Serkan: Ben kaybolmuştum ama!

Mine: İşte, dediğim gibi muhteşemdi.

Vitamin: Hhgfksdfskdfkl.

Vitamin: Aga fark ettimde hepimizin kardeşlerden yana veya daha farklı sebeplerden ötürü öfke sorunumuz var. Siz normalde öfkelenince nasıl sakinleşiyorsunuz?

Mine: Ben genellikle ağlayarak atlatıyorum.

Eylül: Hayır, derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalış. Benimle tekrar et hiçbir sorun beni yıldıramaz.

Nisan: Ben genellikle uyuyorum geçiyor.

Eylül: Nisan, ablacım sen hep uyuyorsun o sadece bahane ama yine de sende tekrar et hiçbir sorun beni yıldıramaz.

Poyraz: Ben genellikle birilerini dövüyorum sonra fark etmeden sakinleşiyorum.

Eylül: Ne!?

Poyraz: :)

Serkan: Balkona çıkıp temiz hava alarak sakinleşmeye çalışıyorum.

Eylül: Serkan, maalesef tek normal sensin hemen kendinle gurur duy.

with you MELİFLOUS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin