"Poyraz, şu Adem'i korur musun? Evin içine giriyor!"
Poyraz daha ağzını açamadan Adem, "Ne korunması kardeşim. Korunacak bir şey varsa oda bunların canlarıdır." demeye başladı.
Gözlerimi devirdim.
Her seferinde aynısını yapıyordu. Düşman olduğunu bildiği eve hiç düşünmeden dalıyordu.
Poyraz, "Bırak yavrum, ölsün." deyince, kimse görmemesine rağmen kabullenip omuz silktim.
"Lan, YARDIM EDİN!"
Bizim kızlar kahkahalarla gülerken oflayıp puflayarak onu kurtarmaya koştum. Neyse ki Poyraz da benimle gelmişti ki rahatça onu kurtarabilmiştik. Kimseyi öldürememiştik çünkü hepsi kaçmıştı ve bunun sebebini Adem ne kadar kendine bağlasa da ikimizde Poyraz sayesinde olduğunu biliyorduk.
Serkan bile iki kere ölmüştü ama Poyraz bir kere bile ölmemişti ve ben beş dakika önce çatıdan düştüğüm için ölmüştüm!
Ekranın üst kısımdan bildirim geldi. Karşı takımdan victoryking adındaki biri onunla iletişime geçmemi istiyordu. Hep bir ağızdan konuştukları için küçük bir kargaşa yaratan bizimkinlerin konuşmasını böldüm.
"Size söylemem gereken önemli bir şey var." Garip bir şekilde konuşmalar aniden kesildi, galiba ses tonum düşündüğümden ciddi çıktığını düşünürken, Poyraz'ın "Dinliyorlar güzelim." dediğinde fark ettim ki bütün konuşmaları kapatmıştı. Yüzümdeki gülümsemeye engel olamadan konuştum.
"Karşı takımdan victoryking adındaki biri benimle konuşmak istiyormuş."
Hepsinin sesleri bir anda açıldı. Bizim kızlar konuşmamı söylüyorken, diğerleri aynı fikirde değildi. Serkan, "Bir bakalım ne söyleyeceklermiş. Eylül, konuşmayı başlatırken en üstte tüm grubun duyabileceği bir seçenek var ona basar mısın?" dedi, söylediğini yapmadan önce konuşmayı başlatmam gerekiyormuş bu yüzden ilk teklifi kabul ettim sonra da tüm grubun duyabilmesi için o işarete tıkladım.
Bir boğaz temizleme sesinden sonra, "Merhaba." dedi, oyun başladığından beri ilk defa duyduğum kalın sesli bir erkek.
Bende onun gibi kısaca "Merhaba." diyerek beklemeye başladım.
"Bizi çok iyi bir şekilde tuzağa düşürdünüz. İlk önce tebrik etmek istiyoruz. Ama merak ettiğimiz bir durum var. Bu hileyi size Ölçer mi söyledi?"
O an gruptan Adem'in mesajını gördüm. "Söyle Eylül'cüm, liderimin bu konuda kaç yıllık geçmişi var, de."
Dudaklarımı sıkı sıkı birbirine bastırıp gülmemi durdurdum. Adem'den küçükte olsa bir intikam alma vakti gelmişti.
"Bende bunu sizinle öğrendim. Planı yapan kişiye sorduğumda, uykusuz bir şekilde oynarken uykuya dalmış ve parmağı o işaretin üzerinde basılı kalınca yanlışlıkla böyle bir hileyi bulduğunu söylüyor."
Adem, "NEEE!" gibi ard arda onlarca mesaj atarken büyük bir zevkle görmemezlikten geldim. "Lan gitti tüm karizma iyi mi!"
Düşman tekrar konuştu. "Anladım bilgilendirdiğin için teşekkürler." Ama ses hemen kapanmadı arkadan daha önce duyduğuma emin olduğum bir kızın sesi duyuldu. "...neredeler bunlar anlamıyorum ki, biz Sarı Patikaya gidiyor-." o anda karşı takımla olan sesler bitti.
Mine, "O zaman yeni rotamız belli! Sarı Patikaya gidip tuzak kuracağız." kimseden ses çıkmayınca tereddütte düşen bir sesle, "... değil mi?" diye ekledi.
Faruk, "Elbette ki hayır..." görmesem de gözlerinin devirdiğine emindim. "Adamlar bunları duymamız için konuşmayı başlattı zaten."
Poyraz, "Sen bu kadar zeki miydin?" diye sorduğun hepimiz kahkahayı patlatmıştık çünkü Poyraz dalga geçer gibi değil de gerçekten bu konuda şaşırmış gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
with you MELİFLOUS
Fiksi RemajaSıcacık avuçlarıyla yanaklarımı kavradı. Gözlerimi kırpıştırarak yüzüne bakarken yavaşça gülümsedi. "Şu haline bak," Yanaklarımı daha sıkı kavradı. "... Küçücüksün ama bu koca bedenim sana muhtaç." ~DÜZENLENDİ~