Merhabaaa 🧚🧚
Sanırım en uzun bölümümüz bu bölüm olduu.
Oy verdiyseniz keyifle okuyunnnn ❤️❤️
...
Son gece...
Evimde son gecemde olmak yüreğimi hem sevinçle dolduruyor hem de bir buruklukla sarhoş ediyordu. Yarın hayatımın en önemli adımlarından birini atacaktım. Akın ile evlenecektim. Bu düşünce bile kalbimin hızla çarpmasına neden oluyordu. Heyecan, korku, umut... Hepsi bir arada.
Annemin dizinde yatarken babaannem tam karşımda oturuyordu. Annemin elleri saçlarımın arasından kayarken göz yaşlarının damladığını hissettim. Televizyonda olan bakışlarımı kaldırarak annemin yüzüne baktım. Zaten televizyona da öyle boş boş bakıyordum. Yaşlanan gözlerini görmemem için benden kaçırırken elimle yanağına dokundum.
"Anne ağlama lütfen. Uzağa gitmiyorum ki şurası hemen."
Kendi göz yaşlarını eliyle temizleyerek bana doğru baktı. Onun o halini görmek kendimi tutmama engel gibiydi. Boğazıma duran yumruda ağlamamak için kendimle savaşıyordum. Bir yanımda Akın ile evleneceğim için şenlik varken diğer yanım buradan, evimden ayrılacağım için buruktu. Hem ağlarım hem giderim dedikleri sanırım buydu.
"Şurası ama sen bir de onu bana sor. İstediğim zaman göremeyeceğim seni. Odan bomboş kalacak."
Tekrar yaşlanan gözleriyle ben daha da zorlandım.
"Biz de verdik kızımızı Ayşe." Dedi babaannem. "Yuvasını kuracak. Zor elbet ama alışıyorsun. Telli duvaklı çıkacak evden. Bundan güzeli var mı? Hadi ağlama da kızı da üzme gider ayak."
Babaannemin sözleriyle annem derin bir nefes alarak olduğu yerde dikleşti ve burnunu çekip gözlerindeki yaşı silerek kendini toparlamaya çalıştı. "Ben çay koyayım." Dedi ayaklanarak. "Son kez çay keyfi yapalım."
Kendi canını acıtmak ister gibi son kez çay keyfi diyordu sanki. Cümlenin bittiği yerde bile gözleri dolu dolu oldu, çenesi titremeye başladı.
''Anne!'' dedim arkasından yapma dercesine ama o hızlı hızlı mutfağa doğru gitti.
"Senin yaptığında iş değil ama Leyla." Dedi babaannem asık suratıyla. "Kınasız kız mı çıkar evden?"
Kına gecesi yapmak istememiştim ve Akın'ın da sen ne dersen o olsun diyerek arkamda duruşuyla kimse bir şey diyememişti.
"Ben böyle tercih ettim babaanne.'' Dedim hiç uzatmadan tatlı bir dille. ''Sevmiyorum ben.''
O ise benim tatlı dilimin aksi bir ifadeyle başını yana çevirerek "Hey Allah'ım." Dedi. "Kına sevilmez mi hiç? Mis gibi kokar. Hem âdettendir. İyice unutuyorsunuz adetleri. Annende iş yok senin. Dinlemeyeceklerdi seni."
Zaten zor bir akşam geçiren annemin bir de babaannemin laflarıyla kötüleşmesini istemiyordum.
''Sakın annemin yanında da böyle konuşma babaanne. Lütfen.'' Dedim gözlerimi üzerine doğrultarak. O lütfen üzerindeki o baskı ve bakışlarımın üzerinde sabit kalması onun bakışlarının benden kaçmasına sebep oldu. Camdan dışarı doğru bakarken odada oluşan sessizlikle ben de telefonumu elime alarak mesaj bölümüne girdim.
Leyla Yazıyor...
Mesaj: Ne yapıyorsun?
Hemen çevrimiçi oluşu bile yüzümde bir gülümsemeye sebep oldu. Ben hala içinde bulunduğumuz gerçekliğin şaşkınlığındaydım. Bu gece son bekar gecemizdi ve biz yarına evli bir çift olarak devam edecektik. Kısa bir an düşünmek bile karnımda kelebeklerin uçuşup beni elden ayaktan kesen hislerin oluşmasına sebep oluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elzem: Leyla Gecesi
Romans"Leyla!" Günlerin yer değiştirdiği o saatlerde, gecenin en karasında, bir ruhun kilitli kalmış sokaklarındaydık. "Burada ne arıyorsun?" Başkası için kül olan bir yüreğin yeniden yanacağını düşünmezdim ona kadar. Sigaranın külünün düştüğü zeminde a...