NİSAN (+18)

8

evet okunuyor olması benim için gerçekten çokkk büyük bir durum. senin okuman demek benim öne çıkmam demek, çok teşekkür ederim ilgin için.

ama bu süreçte yorumunu, fikrini, eleştirini bana katmazsan ben kendimi başka bir gözle göremediğim için aslında bir noktaya kadar ilerleyebilirim. öylece dönüp dururum o bulunduğum yerde.

bu yüzden rica ediyorum fikrini benimle paylaş. sadece okuman, oy veriyor olman benim için çok değerliyken, beni mutlu etmeye yetiyorken yorumun havalara uçuracak emin ol ki.

anama sövmediğin sürece.

seviliyorsun.

iyi okumalar <3

.

1 hafta öncesi,

"Sinem Dökel." dedi Lale. "Yaptığım stalklara dayanarak bu kadın Akın'ın hayatına 2019 gibi girmiş,"

"Nasıl buldun be onu?" dedi Şebnem ağzındaki çekirdeği tükürürken. "Kim tuzlu aldı bunu? Allah sizi ne yapmasın ya yara var diyorum ağzımda yara! Su!"

"Tuzsuz çekirdek sensiz bana benzer Şebo." dedi Lale büyük bir ciddiyetle ve hemen ardından ayağının dibindeki bidonu yerde uzanan Şebnem'e doğru itekledi, Şebnem bidonu kapıp kafaya dikti. Garipsemedim önümdeki görüntüyü.

"Facebook'da fotoğrafları duruyor." dedi Lale. Nefesim boğazıma kaçıp öksürmeye başladım ve bu sefer yanındaki küçük şişeyi bana fırlattı. Şişe kafama geldiği için öksürmeme eklenen baş ağrısı bu sefer de midemi bulandırmıştı. Vücudumun her noktası anlaşmış gibiydi.

"Ne demek duruyor?" dedim zar zor. Şebnem hâlâ su içiyordu.

"Bildiğin. Sinem'in hesabında boy boy fotoğrafları duruyor, en son iki yıl önce paylaşmış Akın ile fotoğraf."

Hissettiğim neydi bilmiyorum, bir adı var mıydı onu da bilmiyorum. Tek bildiğim o hesabı yok edip anıları da Akın'ın zihninden silmek istememdi ve içimde gittikçe yükselen ateş bunun için ilerliyordu sanki.

"Bakayım mı?" diye masumca bir soru yönelttiğimde ortamdaki iki kadından da olumsuz hağırışlar yükseldi, bence de bakmamam en iyisiydi ama delice merak ediyordum.

"Telif falan atın aşkım. Bu ne biçim bi vizyonsuzluk." Şebnem'e ciddi misin der gibi baktığımızda omuz silkti. "E aktif mi bari hesapta?"

Tam olarak bunu merak ediyordum. "Değil." dedi Lale. "En son bir buçuk yıl önce bir şeyler paylaşmış."

"Bu devirde facebook da neyse..."

"Harbi lan." dedi Lale. "Bak hiç bunu sorgulamamıştım ama kızın anormallik buradan belli aslında."

"Rezil." dedi Şebnem. "Yılan, maymun-"

"Neyse." dedim en sonunda. "Kardeşi var mı bu Sinem'in?"

"Arada paylaştığı bi erkek çocuğu var ama neyin nesi, belli değil. Emojilerle falan paylaşmış, yazı yok."

Akın'ın, Sinem ile okulda karşılaştıklarına inansam da merakıma engel olamıyordum. Sinem'in kardeşi ile tanışıyorlar mıydı mesela, kardeşi Akın'ı görünce ne tepki vermişti?

"Lan." bir anda aklıma gelenle ayaklandım, kızlar da irkildi. "Lan." dedim tekrardan ama sesim kısıktı bu sefer.

"Ne oldu?"

"Bunlar 3 yıl." demeye nefesim yetti sadece, ardından ellerimle dönen başımı tuttum.

Kızlar beni koltuğa yatırırken aklımda dönen tek bir şey vardı.

Üç yıl.

2019'dan 2022'ye.

Pek de eskide kalmamış aslında. Akın çok eskiden biri demişti.

Üç yıl!

Akın'ın tam da başka bir şehire taşındığı yıllara denk geliyordu, o zamanlar birbirimize karşı bir şeyler hissetmiyorduk ama

Üç yıl.

Üç.

"Lale." dedim başımdaki varlığına. "Üç yıl lan. Ciddi ilişkiymiş lan. Annesiyle tanıştırmış mıydı acaba? Anneannesiyle? Kuzenleriyle? Birlikte iskender de yemişler midir? Yemişlerdir tabii, niye yemesinler. Belki de o yüzden ekti o gün beni, anıları depreşmesin diye. Unutmuştur değil mi?"

"Aşkım unutmasa deliler divaneler pervaneler gibi döner miydi peşinde?" dedi nereden geldiğini anlayamadığım ses ağır ağır. "O deccalin sana farklı bi düşkünlüğü olduğunu hep düşünüyordum da abinin arkadaşı, abin gibi falan diye söylememiştim hiç sana."

"Lan!" dedim ayağa kalkmaya çalışarak ama durduruldum. "Onun yüzünden mi tekrar taşındı, geldi buralara? Belki de ben Sinem'den kalma boşluğa dolan öylesine biriyimdir. Allah'ım!"

"Mantıklı düşünemiyorsun." dedi çift gördüğüm Lale. "Akın ile konuşursan her şey yerine oturacak. Konuşana kadar sık dişini, şu kafandaki sesleri kontrol altına al."

"Yok anam." dedim. "Anam, anam, anam. Yoğurttan ağzı üşüyen sütü dondurup içermiş. Yok. Benden bu kadar. Yeter vallahi. Uyuyacağım."

Bulanık gören gözlerimi kapattığım sırada Lale'nin Şebnem'e, "Şu kıza saçma sapan akıl verme bak bu süreçte. Sürekli olumsuz tavsiyelerinle gidişatı etkiliyorsun, arkadaşı olduğun için ister istemez etkinde kalıyor çünkü. Yapmamız gereken tek şey içini ferah tutmaya çalışmak..." gibi bir şeyler dediğini duydum ama üç yıl.

Üç.