6

12.6K 265 16
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



.

"NE?! Seviştin? O deccalle?"

"Bağırmasana Şebnem."

"O suratsızın suratına oturdum deme bana..."

"Biri duyacak ya, sus."

"Duymaz kimse. Seviştin mi onu söyle sen?"

"Ya tam sevişemedik. Bi anda kapı-"

"Abin mi bastı yoksa?!"

"Off ne abisi? Eski sevgilisi geldi."

"NE ALAKA BE?"

Şebnem'in attığı çığlıkla kulaklarımı kapattım. Zaten ince olan sesi geçtiğimiz yarım saatlik konuşmada daha da incelmiş, o incelik yükselince de beni, akıl ve kulak sağlığımı tehlikeye atmaya ant içmişti. Sabır çekme faslımı bitirip gözleri kocaman açılmış arkadaşıma doğru döndüm.

"Her şeyi baştan düzgünce anlatacağım ve sen sadece susup dinleyeceksin." kahvemden bir yudum alıp derince nefeslendim.

"Her şeyi duymak istediğimden emin değilim." bana garip bir ifadeyle bakmasına karşı sırıttım ama tabii ki her şeyi anlatmayacaktım..

"Sus da dinle. Arzu ablayı biliyorsun, Akın'ın annesi. Neyse ailecek bize yemeğe geldiler geçen akşam, Buket hariç." yüzümü buruşturdum. "Gonca kaşmeri de geldi." Şebnem'in de yüzü buruştu. "Geceye doğru abime rica ettim Bizan'daki eve bıraksın beni diye, biliyorsun ya işe daha yakın oluyor oradan." kafa salladığı sırada yüzümde bir gülüş oluştu. "Abim de reddetti. Sonra Akın'ım haşmetül dehşet kocam beni bırakmayı teklif edince salonun ortasında seviştik."

"Ne?" dedi Şebnem anlam veremeyerek. "Herkesin önünde mi?" Yüzündeki saf korkuya gülüp devam ettim konuşmaya.

"Yok be Şebo. Bizim salonda değil, abimlerin evin salonda."

Rahatlamış gibi bir nefes aldıktan sonra gülmeye başladı. "Ulan Kaan da ne adam ya, kurda kuzu teslim edilir mi? Kendi elleriyle Akın'a bırakmış seni." dediklerine gülsem de abimin olanları öğrenme ihtimalini düşünmek bile yutkunmama sebep oldu.

"Ben yapışmasam bir şey yaşanmazdı o gece." dedikten sonra kafenin içini süzdüm, daha kuşlar bokunu yememişti ama çoluk çocuk her yer dopdoluydu, bizim millet garipti biraz ve bu garipliğe bende dahildim.

"Abinin arkadaşına he..." Şebnem'e geri döndüm. Şaşkınlığı çok normaldi çünkü Akın'ı sevdiğimi üç kişi biliyordu şu hayatta; biri ben, diğeri Akın. 3.sü biraz isteğim dışı gerçekleşse de zararsızdı, Şebnem ile birlikte 4 kişi olmuştuk.

Şebnem, Akın'ı fazla soğuk ve korumacı bulurdu her zaman. Abimin yapmadığını Akın yapar, sürekli dibimde biterdi ve Şebnem de yakın arkadaşım olarak iyiliğimi düşünür, Akın'ı dövdürebileceğini her daim belirtirdi ama Akın ile olmak benim için bir lütuftu. Sıkboğaz olmayı geçtim, olumsuz hiçbir duygu canlanmıyordu içimde.

"Hikayedeki kurt sensin kızım." güldü Şebnem. Evet, hikayedeki kurt, arsız bendim. Akın'a arsızdım.

Akın'ı yalayıp yutmayı düşünürken Şebnem'in sorduğu soruyla ona döndüm. "Ee nesiniz şimdi siz?"

"Bilmem. Sormadım." Kaşları çatıldı.

"Tamam sormaman çok normal ama Akın deccali de mi bir şey demedi?"

Omuz silktim. "Hayır." Umurumda değilmiş gibi gösterdiğim bu durum aslında içimi yaksa da belli etmedim. Şebnem büyük bir ihtimalle anlamıştı ama o da ses etmemişti, şu vakitte ikimizin konuşması bir şey değiştirmeyeceği için sustuk.

İlerleyen yarım saatte Şebnem'e, Sinem ile olan kısımları anlatmış, kulaklarımın küfürden sağır olmasıyla kulaksız kalmıştım.

"Sinem." dediğimde bakışları ok gibi beni buldu, anında ciddileşti, kadınların hassas bir noktası varsa o da stalktı. "Sinem Dökel."

Ne ara bulduk soyadını. Ohhaa be yavvaş yavaş abe hayran.

Anlaşıldı der gibi kafasını salladığında, saatler içinde Sinem'e dair her şeyi bulacağını ve avucumun içine koyacağını biliyordum.








.



bu bölümü geçiş bölümü gibi düşünün, o yüzden kısa kalıyor diğer bölümlere göre.

NASILSINIZ??????

beni soracak olursaniz kotuyum. yaz geldi. yazı severim fakat kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkaramadan gelen yazı sevmem..

NİSAN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin