İcle, Nisan, Akın.
Keyifli okumalarrrr
oy ve yorum lütfen ya! gırtlağıma geldi hüzünyetr
*
İlk defa Arzu ablayla aynı evdeyken gergindim. Çünkü neredeyse Akın'ın bütün sülalesi sofradaydı. Ve, ve ben üzerime yapışan diz üstü bir şortla öylece duruyordum. Üstümdeki hoodie götümü kapatmıyordu bile. Kabak gibi ortada oluşu beni epey germişti nutkumun tutulma sebebi olan kalabalığı görünce.
Kapının eşiğinde durup Akın'a baktığımda dudağını ısırmış bir hâlde evdeki izdihamı seyrettiğini gördüm. Bir anda bakışlarının bana dönüp hayret içindeki ifademle karşılaşması ikimiz içinde şaşırtıcıydı. Gerçi şu an şaşırma duygum öyle bir noktadaydı ki Akın önümden uçarak gidip ağzında bir ceylanla dönse şaşırmaz, bir bakışa şaşırabilirdim. Dengesizleştirmişti bu kalabalık beni. Düzeltiyorum, Akın'ın kanından olan insanların kalabalığı.
"Geçsenize içeri!" diyerek gelen kişi geçen gün şekerpare gömen sarılıdan başkası değildi.
"Hoşgeldin Nisan," dedi önümüze geldiğinde "Şekerpare yok mu bu sefer?" göz kırptığında utandığımı hissettim. İyi de ben doğru düzgün hiçbir şeye utanmazdım ki.
"Maalesef,"
"İcle bu arada ben. O gün tanışamamıştık."
Tam elimi uzatacakken beni saran kollarıyla hafif sarsılır gibi oldum. Aramızdaki boy farkından ve benim habersizliğimden dolayı garip bir sarılma gerçekleşmişti biraz. İcle gülümseyerek kolumdan tutup beni çekiştirmeye başladığında arkamı dönüp Akın'a yardım et bakışları attım ama onun da benden pek farkı yoktu. Yanında beş küçük çocuk ve bir teyzeden oluşan grup, Akın'ı soru yağmuruna tutmaya başlamıştı bile.
İcle'nin beni sürüklediği salona öylece bakakaldım kapıdayken. Akın aşiret falan mıydı? Salondaki teyze fazlalığı normal değildi çünkü.
"İcle." dedim teyzelerin bacaklarımda dönen rahatsız edici bakışları yüzünden yanımdaki kıza fısıldayarak. "Altıma verebileceğin kıyafetin var mı?"
"Gerek yok, bizimkiler takılmaz." dedikten sonra benim rahatsız olma ihtimalimi kafasında silmiş olacak ki iki sandalye alıp beni çekiştirmeye kaldığı yerden devam etti. Hem sandalyeleri hem beni sırtlıyor oluşu... Akın'ın kuzeniydi işte. Genetikti sanırım bazı şeyler.
"Hanım kızımız kim Arzucuğum?" dedi tekli koltuktaki kısa, kızıl saçlı bir kadın.
"Komşumuz!" diye bir bağırış yükseldi mutfaktan. "Nisan hoşgeldin hayatım!" dedi sonrasında. Bağırmaya her ne kadar utansam da karşılık vermem gerektiğinin bilincinde bir şekilde sesimi yükselterek konuştum salon kapısına doğru. "Hoşbuldum Arzu abla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİSAN (+18)
Teen FictionAbimin arkadaşı kurgusudur. Fazlaca yetişkin içerik, dirty talk, küfür, erkek nefreti(hshsdhajah) içerir, rahatsız olacaklar usulca başka kitaplara ilerlesin<3