23 (+18)

23.8K 274 103
                                    

upuzun bir bölümle karşınızdayım!

geçen bölümle arasında az vakit olduğundan bir süre bölüm gelmeyebilir. yazmak gerçekten fazla vakit alıyor, bitirdiğim gibi atayım kafasında olduğum için de çoğunuz oy vermeyip diğer bölüme çoktan geçmiş oluyorsunuz

oy sınırı koymasam da okuyup oy vermeyen herkese dargınlıklarımı iletiyorum..

artı olarak yorum okumak, yorumlarda konuşmak aşırı keyif verici. lütfen yorumlarınızı esirgemeyin benden ):




"Sen olduğunu anlamış olabilir mi?" derken soğuk soğuk terliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.










"Sen olduğunu anlamış olabilir mi?" derken soğuk soğuk terliyordum.

Akın dudaklarını birbirine bastırıp nefeslendikten sonra sonunu kabul etmiş bir idam mahkumu gibi başını ağır ağır salladı. Olabilir, demekti bu. Buket ile eskiden olan yakınlığıma dayanarak sorumu sorarken cevabını biliyordum, yani Buket ve görsel hafızasını. Ya da analitik zihin yapısını. Abisini sırtından tanıyabilirdi.

Buket elindeki poşetlerle biraz daha parka yaklaştığında Akın'dan dolayı sadece saçlarımın gözüktüğüne güvenerek çaktırmadan onu izliyordum.

"Nisan." diyen Akın'a baş parmağımı dudaklarıma yaslayıp gözlerimi belerterek baktığımda anında sustu. Tipini yediğim.

"Sessiz ol!" dedim yine de işimi sağlama almak için.

"Senin için sorun değilse ilişkimizi Buket'e açabiliriz, normal karşılayacaktır." derken annesinden azar yemiş bir çocuğun sessizliği vardı sesinde.

"Saçmalama..." diye mırıldandım ama bir yandan Buket'i takip edip bir yandan Akın'a laf yetiştirmek zor olduğu için devamı gelmedi.

Başımı biraz daha göğsüne saklayıp Akın'n kolunun yanından doğru Buket'e baktığımda göz göze gelir gibi olduk ama Akın'ın sırtına bakıyor da olabilirdi. Karanlıktan pek çözememiştim. Buna rağmen küçük dilimi yutacak kadar büyük bir korkuyu hissetmiştim içimde.

"Kız kardeşin bizi öpüşürken, hatta kabaca yiyişirken gördü ve sen karşına alıp biz sevgiliyiz demekten mi bahsediyorsun?" Akın'ın sorusunu unuttuğumu fark edince çabucak yanıtladım kıpkısık sesimle.

"Otuz yaşındayım, sevgilimle öpüşmem çok normal... Anlıyorum senin için yeri ve zamanı değil ama yeri ve zamanı ne zaman Nisan?"

Akın korkak bir adam değildi. Tek bir korkusu olmuştu, o da beni kaybetmekti.

İlişkinin korkağı bendim. Abimin arkadaşıyla aylardır birlikte olduğumu, küçüklüğümüzün birlikte geçtiğini bilen herkese açmaktan korkuyordum.

Utanmazdım, arsızdım ama bunların yanında korkaktım da.

"Biliyor musun, bunu konuşmanın da yeri ve zamanı değil." dedikten sonra tekrardan Buket'e baktım. Ellerindeki poşetleri kaldırıma bırakıyordu büyük bir dikkatle.

NİSAN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin