14

8.5K 249 11
                                    

Kısa ve Akın'ın 3 yıllık ilişkisinin karşımıza çıkartıldığı son bölüm. (iç rahatlatayım derken spoi vermem hoş olmadı ama yapacak bi şey yok... bıktım senin exinden akın.)

keyifli okumalar dilerimm

keyifli okumalar dilerimm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





*


"Akın ne yapıyorsun?" sesim bir fısıltıdan ibaret de olsa hiddetliydi.

"Yavrum bi rahat durur musun?"

"Ya bıraksana!"

"Heh, oldu tamam."

Eşofmanının iplerini büyük bir özenle bağladıktan sonra eğildiği önümden ayaklandı. Eşofmanı diyordum çünkü demin altıma giydirdiği şey kendi eşofmanıydı.

"Neden bunu yaptın?" derken sesim hala fısıltıdan ibaretti. Herkes yemek için terasa çıkmış da olsa sanki her an biri odaya dalacakmış gibi hissediyordum.

"Rahatsız olduğunu hissettim. Hem üşürsün, teras soğuk eser."

Eliyle önüme gelen saçlarımı nazikçe itti ve baş parmağıyla yanağımda daireler çizmeye başladı. Ardından elini enseme kaydırdı ama baş parmağı yanağımdaki yerini korumaya devam etti.

Bir anda beni ensemden çekip öpmesini beklemiyordum. O kadar gergindi ki bütün kaslarım, Akın'ın öpüşünün beni gevşetmesiyle fark etmiştim bunu. Saniyelik, sert bir öpücüktü ama yetmişti bütün gerginliğimi almaya.

Alınlarımızı birbirine yaslayıp sert bir nefes verdi burnundan.

"Bebeğim bugün buradaki güruhta tek bir kişinin dilinin kemiği yok. Demin işittiklerin sadece başlangıçtı," çatılan kaşlarımın arasına parmağını bastırıp devam etti lafına. "Ve emin ol ki gecenin sonunda gitme teklifimi kabul etmediğine pişman olacaksın."

"Olmam ki." mayışmıştım sesi ve dokunuşuyla.

"Öyle umalım." dedikten sonra saçlarımın üstünden art arda öptü. Ne zaman kapandığını fark etmediğim gözlerimi açıp alttan alttan baktım ona. Tapılası çehresi her zamanki gibi sert değildi. Belirgin çene kemiği rahattı, damarları hiç olmadığı kadar yoktu hatta.

"Akın." sakince bana indirdi gözlerini. Göz şekli öylesine kendine hastı ki, 90 yaşıma gelsem yine unutmazdım gözlerini.

Kendimi unutur, karşımdaki adamı unutmazdım.

"Söyle güzelim."

Kullandığı her kelimenin beni kasılmaya itmesi büyük delilikti. Ses tonunun, bakışlarının bu deliliğe girmesi ise kaçınılmazdı. Öyle bir çekimdi ki aramızdaki, her saniyem onun olsun istiyordum. Her saniyesi benim olsun, saliselerimize kadar birleşelim ve hiç ayrılamayacak kadar bir olalım. Benden birinde, ondan biri olma dürtüsüydü bu. Bir olmak arzusu.

NİSAN (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin