NİSAN (+18)

19 (+18)

normalde yazmış olduğumdan daha açık seçik olacak şekilde dirty talk yazsam rahatsız olur musunuz?

Eğer rahatsız olunmayacaksa, bir sonraki bölüm ve Akın karakteri bunun için zaten müsait, paşalar gibi yazarım

Lütfen yorumlarda fikir belirtir misiniz size danışmam gerekiyor gibi hissettim bu konuda

*

"Neredeymiş benim koca bebeğim?" dedim kafamdaki kapşonu çıkartıp, kapıyı kapatırken.

"Akııınn." içeri doğru seslendim. Birkaç saniye bekledim ama tek bir çıt sesi bile yoktu evde. Akın evde olduğunu söylemişti.

Evin anahtarı bende de olduğu için kapıyı kendim açmıştım. Akın evde olmadığı halde evde olduğunu söylediyse anahtarı ona yutturmak için elimde iyice sıktım.

Alt kattaki odaları gelişigüzel dolaştıktan sonra üst kata adımladım. Merdiven bittiğinde duyduğum su sesiyle gözlerim parladı. Akın duş alıyordu.

"Koca oğlanım banyodaymış." dedim fısıldayarak ve üstümdeki eşyaları hole bırakıp yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledim. Eminim ki bu koca bebek kapıyı kilitlememişti.

Kapının kulbunu ses çıkmaması için özendiğim bir yavaşlıkla çevirirken gülümsedim. Dediğim gibi kapı kilitli değildi.

Geniş, çizilesi sırtı girdi ilk görüş açıma. Arkası dönük olduğu için gülümsemem genişledi çünkü işime gelmişti. Bugün gerçekten de ballıydım. Ballı bir Nisan demek, balıyla ballandırmak üzere olduğu bir adet de Akın demekti. Birazdan ballanacaktık.

Kapıyı girebileceğim kadar açıp tamamen banyonun içine girdim. Akın'ın şu an duş aldığı banyo duşakabinsizdi. Alt katta bir tuvalet daha vardı, onun banyosu duşakabinliydi.

Ona iyice yaklaştığım sırada aslında çoktan varlığımı hissettiğini biliyordum. Akın refleks ve hisleri kuvvetli bir adamdı, varlığımı hissetmemesi imkansızdı ve oyunuma ayak uyduruşu ise nikahlık...

Tırnaklarımı sırtına değdirdiğim an sırt kasları gerildi ama arkasını dönmedi. Sürterek bir aşağı inip, bir yukarı çıktım tırnaklarımla. Sırtını turladığım saniyelerin ardından parmaklarımın ucuna yükselip ensesine içli ve ıslak bir öpücük kondurdum. Başımızdan aşağı akan su saçlarımı ıslatmaya başlamıştı.

"Ya başkası olsaydı?" dedim dilimi tenine değdirmeden önce. Islıklı bir soluk kaçtı dudaklarından.

"Bu koku başkasına ait olamaz." dedikten sonra arkasını döndü. Yüzümü incelemeye başladı. Yüzümü incelemesinin bile bana zevk vermesi o kadar deliceydi ki! Her an inleyebilirdim.

Parmak ucumda yükselip ellerimi boynuna sardım. Akın da benim ellerimin yanında kocaman kalan ellerini belime sarıp beni havalandırdı. Bu sefer de bacaklarımı beline sardım. Erkekliğini hissedebiliyordum şimdi.

Bir elini belimde sıkılaştırıp yerimi sabitlediği sırada diğer eliyle akan suyu kapattı. Ardından aynı elini enseme sarıp dudaklarımızı sertçe birleştirdi. Sert olmasını seviyordum. Ağzım boş olsaydı eğer, daha da sert olması için yalvarırdım.

Alt dudağımı iki dudağının arasına alıp çekiştirdiğinde inleyip ellerimi sırtında dolaştırmaya başladım. Üst dudağını kavradığım sırada alt dudağımı derince emip diliyle üstünden geçti.

Dilini ağzımın içine gönderip dilimle buluşturması bile beni boşaltabilirdi. Diliyle dilimi dövüp ardından dilini damağıma bastırdı ve geri çekildi.