1'

1.6K 130 181
                                    

Jeongin

"Aldın mı tüm eşyalarını?"

"Evet"

Küçük sırt çantamla birlikte arabanın arkasına geçip teyzemin arabayı çalıştırmasını bekledim. Arabayı çalıştırdıktan sonra derin bir nefes verip arkamda bıraktığım, yarısı yanmış olan, eve baktım.

Tüm hayatım, anılarımla birlikte yanmıştı. Bulabildiğim sağlam anılarımı da sırt çantama koymuş, var olduğunu yeni öğrendiğim teyzemle birlikte onun yaşadığı eve gidiyordum.

Bir hafta önce evimizde çıkan yangın sonucunda annem ve babamı kaybetmiştim. Yangın çıktığı zaman evde olmadığım için ise kendimi suçluyordum. Ben olsaydım belki daha farklı olurdu. Ölsem bile sorun değil, en azından şu an tanımadığım teyzem ile olmaktansa ailemle birlikte olurdum.

Haberi aldığımda, eve gittiğimde gördüğüm büyük alevlerin arasına kendimi atmaktan çekinmedim ama öyle dizilerde göründüğü gibi değilmiş yanan bir evin içerisi. Girdiğim an nefes alamayıp bayılmıştım. Sonrasını hatırlamıyorum.

Uyandığımda ambulanstaydım. Ertesi gün de ailemin öldüğünü söylediler. Bir de çok kolay söylediler bunu.

Kuru bir cümle ve acılı bakışlar.

Özellikle cenazede yediğim darbeleri asla unutmayacağım. Aile dostu dediğimiz insanlar bile benimle uzun uzun konuşmadı. Nedeni ise onların hayatına yük olmamdan korkmaları.

Kötü günde gerçekten yanınızda kim var kim yok anlıyorsunuz. Mesela şu an arabayı kullanan teyzem.

Annemle yıllar önce iletişimini kesmesine rağmen beni yanına almayı kabul etti. Tabii bunu içten yapıp yapmadığından emin değilim.

Diğerlerini anlıyorum on dokuz yaşındaki bir gencin sorumluluğunu almanın kolay olmadığını fark ediyorum tabii ki. Kimsenin ayağına kapanıp da 'beni yanına al' demedim. Şimdi bile kendimi kötü hissediyorum, yük olacağımı hissediyorum.

Teyzemin de kurulu bir düzeni var ve çok anlamsız bir şekilde hayatlarına giriyorum.

İsteksiz olmasını anlıyorum.

"Aç mısın?"

Düşüncelerimi bölen ses ile elimi yasladığım camdan çekip kafamı salladım. Aç değilim pek, iştahım yok.

"Hayır"

"Ben acıktım, benimle birlikte eşlik eder misin?"

O açıktığına göre kabul etmem de bir sakınca yoktu. Hem yemek yerken yalnız kalmamış olur.

Arabayı durdurup dışarıya çıktı. Birkaç dakika sonra elinde büyük bir poşetle geldi. İçinden çıkardığı hamburgeri bana uzatıp kendisi de kendi önündeki yemeye başladı.

O yediği an bende bir ısırık alıp onun aksine yavaş yedim. Baya iştahlı yiyordu.

"Buranın sosları inanılmaz bir şey jeongin. Oğlum önermişti, yani kuzenin."
Dedi boğuk bir sesle.

Evet bir de kuzen var değil mi? Daha adını bile bilmediğim bir kuzenimin olması beni birazcık geriyordu. 

Teyzem, anlattığına göre Kore'ye yeni gelmiş. Genç yaşta ailesini terk ettikten sonra Avustralya'ya taşınmış ve orada tanıştığı bir adamla evlenmiş. Hayatını buraya geri taşımasının nedeni ise kocası ile boşanmasıymış. Aksanından belli oluyordu, uzun zamandır konuşmadığı bir dili konuşuyor tekrar.

"Yolumuz uzun devam edelim bakalım"

Elindeki çöpleri poşete koydu, poşeti de yanındaki boş koltuğa attı.

Bir kaç saatlik bir yolculuktan sonra gayet ihtişamlı bir siteye girdik. Sanırım zengindi ve bu beni daha da kötü hissettiriyor.
Arabayla geçtiğimiz her evde ben daha da stres olurken midemin kasılmasına engel olamadım.

"Geldik"

Bahçenin otoparkına park ettiği aradan  onunla birlikte indim. Önümdeki iki katlı eve baktıktan sonra çantamın kolunu sıkıp onu takip ettim.

Kapıyı çaldığında uzun bir sessizliğin ardından tekrar çaldı.

"Anahtarı unuttum umarım Chris uyumuyordur." Elini alnına koyduktan sonra gözlerimiz kesiştiği an gülüp
"jet lag" dedi.

Tabii anlıyorum.

Kapı sonunda açılınca yeni uyanmış olduğu belli olan kuzenimi(?) gördüm.

Benden büyüktü. Büyük olduğu belli de oluyordu. Hem fiziğine de pek önem veren birisi sanırım.

Luna, yani teyzem elini oğluna attıktan sonra beni içeriye davet etti. Sessizliğimi koruyarak içeriye girdim. Yeni uyanmış olduğu için afallamış olan kuzenime selam verip teyzemin çağırdığı yere gittim.

Üst katta bir odaya girince onunla birlikte içeriye girdim ancak yatağın üzerinde uyuyan bedenle teyzeme baktım.

"Anne! Arkadaşım var orada."

"Sana burası jeongin'in odası olacak dedim."

"Biliyorum da bugün geleceğinizi bilmiyordum."

İkisi konuşurken kurbanlık koyun gibi kenarda bekliyordum. Evet daha alışamamıştım ve sanırım hiç alışamayacaktım.

Biraz gariplerdi.

"Uyandır şunu."

"Tamam ya tamam."

Chris gördüğüm kadarıyla arkadaşına yastık atıp onu uyandırmıştı. Küfür ettikten sonra annesini gören arkadaşı gülüp selam verdi.

"Naber Luna Hanım?"

"Seni görmesem daha iyi olacaktım hyunjin."

"Ayıp ediyorsun" onaylamayan sesler çıkardıktan sonra bana baktı. Tanıyıp tanımadığını anlamak için dikkatlice baktı. Tanımadığını fark edince chris'e sordu.

"Dediğim kuzen işte." dedi bıkkın bir ses tonuyla. Sanırım birilerine anlatılmıştım. Çok güzel.

"Selam yeni kuzen." Elini sallayıp gülünce bende gülerek onu taklit ettim.

"Selam"

Hepsi birlikte odadan çıktıktan sonra luna beni sonunda boşalmış olan odayla yalnız bıraktı.

İlk iş olarak dağınık olan yatağı topladım sonra da eşyalarımı yerleştirmek için dolabı açtım ancak dolabın kıyafetlerle dolu olduğunu gördüm. Bunlar ya benim içindi ya da Chris'indi.

Benim olduğunu anlayınca bıkkın bir nefes verdim. Odadaki boğuk havanın gitmesi için camı açtım. O sırada evden çıkan hyunjin'i gördüm. Telefonla konuşarak gidiyordu.

Kapı açılınca odaya giren Chris ile camın önünden ayrılıp ona baktım.

O kapıyı kapatıp kapandığına emin olduktan sonra yanıma geldi. O kadar garip bakıyordu ki tam duygularını anladığım söylenemez ancak benden pek haz etmediği belliydi.

"Hoşgeldin... Adın neydi senin? Hafızam pek iyi değil." Dedi yapmacık bir tonda.

Evet şimdi anlamıştım gözlerindeki duyguyu.

"Jeongin" dedim.

"Hmm anladım jeongin, sana bir şey söylemek için geldim."

"Evet?"

"Seni burada kimse istemiyor bunun farkındasındır diye düşünüyorum. En kısa zamanda bu evden gidişini görmek istiyorum ufaklık. Ben tanımadığım insanların yanında farklı reaksiyonlar gösteriyorum da o yüzden söyledim."

___________________________________________

Oylesine bir şey

İftar yaklassin diye son bir saat yazdım birazdan yemek yemeye gidicem bb

Oy yorum falan isteğe kalmış belki silerim gece TWYSİSLGSZYİSSJJSK

❗FAZLA CİDDİYE ALMAYİNİZ AC KAFA İLE YAZİLMİS BİR SEYYY❗

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin