10'

565 66 112
                                    

Jeongin

"Öldürüyordun bizi ve sen karşıma geçmiş gülüyor musunuz?"

Hyunjin kendini koltuğa atmış yarılarak gülüyordu. Hayır komik olan bir şey yoktu ortada.

Ara sokakta hız yapmıştı ve az daha  önümüze çıkan  küçük bir çocuğa çarpacaktı. Bunları yaşarken sadece kahkaha atmıştı. Manyak mı bu?

Hem katil olacaktı hem de kendisini öldürecekti giderken.

"Jeongin senin yüzün..." Elini yanaklarına koyup gülmesini durdurmaya çalıştı.
"...O kadar komiktin ki. Sana gülüyorum."

Korktuğum için mi gülüyordu?

"Siktir git ya!"

Büyük salondan çıkıp yeni geldiğim ve bilmediğim evin açık kapısından mutfak olduğunu anladığım yere girdim. O da arkamdan geliyordu ama hâlâ gülüyordu.

Ciddileşene kadar onunla konuşmayacağım.

"Yapma ama komikti. Sende gülsene"

Ben bardağa su koyarken asık suratımı eliyle düzeltmeye çalıştı. Bu biraz komiğime gitsede içimdeki duyguyu bastırıp suyu içtim.

"Hadi hadi gül"

Önüme eğilmiş dil çıkarıp komik yüz ifadeleri yaparken gözlerimi ondan ayırıp bahçe kapısına baktım. Dışarıda gördüğüm hamak ile onu elimle itip masaya çarpmasını sağladım.

Bahçeye çıkıp hamağın sağlamlığına baktım. Şimdi düşüp rezil olmayalım. Bir kere daha gülerse eğer ağlarım.

Bugün okuldan erken çıkıp hyunjin ile vakit geçirmekle hata yapmışım. Adam dalga geçiyor yaptığı o hızla. Normal birisi değil gerçekten.

"Gel" elimi tutup oturduğu hamağa beni de çekti. Kucağına oturduğumda yanağımdan makas almıştı. Ani hareketler yapma şapşal.

"Yavşaksın biliyorsun değil mi?"

Sessizliğimi böyle bozmama şaşırmış sonra da kafasını sallamıştı.

Karşısındaki insanın duygularını umursamadan hareket ediyordu her seferinde. İstesem de istemesem de sormadan kendi kararlarını veriyordu.

"Benimle derdin ne senin? Neden böyle ilgilisin?" Dedim gayet ciddi bir yüz ifadesiyle. Ciddi olduğumu anlayınca arkasına yaslanıp kolunun üstüne kafasını koymuştu.

"Derdim yok, hoşuma gidiyorsun olay bu" dedi düz bir sesle. Hiçbir duygu barındırmayan sesi vardı.

Off anlamıyorum amına koyayım.

Oflayarak kucağından kalkıp yanına oturdum.

"Dalga mı geçiyorsun? Anlamıyorum seni açık açık konuşsana" dediğime gülüp saçlarımı karıştırmıştı. Bir kere ciddi olsana bir şeye bakıcam.

"Boşver jeongi-"

"Minho senden uzak durmamı istiyor." Dedim ani bir aldığım kararla. Lafını bölmeme şaşırmayıp duyduğu şeye şaşırmıştı. Kafasını kaldırıp bana döndü.

"Nedenmiş?"

Söylememem gerekiyordu aslında ama olsun gıcıklık değil mi?

"Bilmem, öyle dedi."

"Onun bu konu hakkında konuşmaya hakkı var mıydı? Gerizekalıya bak sen."

Gerçekten sinirlenmişti. Zaten hyunjin'i bir sinirliyken anlayabiliyorum. Öbür duygularını çok iyi gizliyor bence.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin