16'

493 68 186
                                    

Jeongin

Hyunjinle ayrıldıktan sonra evde yemek masasında beni bekleyenlerin yanına gittim. Kuzenim önündeki yemeği yerken luna tabağına dokunmamış bir şekilde beni bekliyordu.

Luna benim geldiğimi anlayınca gözlerindeki rahatlamayı gördüm. Benim gitmemi neden bu kadar istemiyordu ki?
Onun amacı neydi benimle? Herkesin benimle bir derdi vardı ama hiçbirini bilmiyordum. Nasıl bir olayın içindeyim ben ya.

"Neredeydin? Amcanla konuştuktan sonra aramalarımıza bile dönmedin jeongin"

"Okuldaydım." Dedim masaya otururken.

"Gece de okulda mı kaldın?" Kuzenimi dinlemeden teyzeme bakmaya devam ettim. O da benden cevap bekliyordu.

"Arkadaşımda kaldım."

"Arkadaşın mı var senin?" Bunu istemediği yüzünden belli oluyordu. Yok tabi. O arkadaşım değil.

"Evet"

"Gitmeden önce haber vermeliydin"

"Chan biliyordu gittiğimi." Dedim yemek yiyen chan'a bakarak. Annesinin bakışlarını üzerinde hissedince elindeki çubukları bırakıp ağzında yemek varken konuştu.

"Gece gelir sandım."

"Bir daha böyle bir şey yapma jeongin. Merak ettik seni. En azından haber verebilirdin."

"Tamam" diyerek konuyu kapatmaya çalıştım. Zaten pek iyi olduğum söylenemez.

"Yemek yiyebilirsin."

İzin almama gerek yok heralde. İstersem yerim. Şunların şu tavırlarından nefret ediyorum.

"Arkadaşım ile yedim. Tokum."

"Hangi arkadaş o ya? Merak ettim."

"Minho" dedim sevgili kuzenime gülerek.
Ağzındakini çiğnemeyi bırakmış gözleriyle ateş ediyordu bana.

"Şimdi afiyet olsun." Diyerek masadan kalktım.

Odama gittiğimde odamın kapısını kilitleyip üzerimi değiştirdim. Üstümde Hyunjin'in bana verdiği tişört vardı. Onu katlayıp çantama koydum. Yarın geri vermem gerekiyordu. Bana ait değildi çünkü.

Ders çalışmak istemediğim için kendimi direkt yatağa bıraktım. Bugün çok fazla yürüdüğüm için bacaklarım, çok fazla düşündüğüm için de başım ağrıyordu.

Ellerimi başıma koyup bugün yaşadıklarımı düşündüm, asla ders almıyorum. En son annem ve babamın katilinin kim olabileceğini düşünürken şimdi Hyunjin'in beni gerçekten sevip sevmediğini düşünüyordum. Çok yüzsüz bir davranıştı bu.

Bunu düşünürken bile annemle babama saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. Aklım gerçekten yerinde değildi sanırım. Aklımı kaybettim buradakiler yüzünden.

Gitmek bana iyi gelecekti.

Hyunjin bana bunları düşünmeden uyu demişti ama ben düşünüyordum. Çarpan kalbimi tutup yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkamam lazımdı. Bonyoya gidip  yüzümü yıkadım. Biraz da olsa daha iyi olduğumu düşündüğüm an yatağa girip gözlerimi kapattım.

Sabah alarmdan önce uyanıp duş aldım. Hâlâ doğmayan güneşten dolayı arada uyumak istiyordum ama uyursam eğer tekrar uyanabilceğimi düşünmüyorum.

O yüzden vakit öldürmek için odadan çıkıp mutfakta kendime tost yaptım. Uyudukları için sessiz ve çok yavaş hareketlerle hazırladım.

Yaptığım tostu da yedikten sonra evden çıktım. Sabahın bu saatinde çalan telefonuma küfür edip arayan kişiye bakacaktım ancak önüme gelmiş elindeki telefonu sallayan bedeni görünce telefonumu kapatıp cebime koydum.

mokita, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin