Hyunjin
Jeongin'in okula gitmediğini anladıktan sonra evine gidip onun iyi olup olmadığını kontrol etmek istemiştim. Ancak onun minho'nun arabasından inmesini gerçekten beklemiyordum.
Minho'nun onu bana karşı dolduracağını biliyorum. Bunu ölümüne yapardı. Jeongin'i kullanarak benden intikam almaya çalışmasını istemiyorum.
Minho arabasıyla uzaklaştığı zaman bahçe kapısının önünde duran bedenin yanına gittim.
İlk başta ne kadar sessiz kalmak istemesem de bana yalan söyleyip tüm gün onunla olma düşüncesi beni sinirlendiriyordu. Bu sinirle sessiz kalmak isterdim ancak maalesef karakterim buna elverişli değildi.
Bana bir kere bile bakmayan bedene döndüm. Neden geldiğimi bildiği halde bakmıyor bana?
Minho yüzünden.
"Eve gelmemiştin. Minhoyla mı birlikteydin?" Dedim sakinliğimi koruyarak.
Bana bakmamaya devam edip "evet" dedi ve ilk defa bana baktı. Tamam sinirlenmene gerek yok hyunjin. Normal bir şey bu.
"Niye yalan söyledin? Okula da gitmedin. Onunla mıydın?" İçimi kemiren kıskançlık duygusu yüzünden sakin kalmam pek mümkün değil.
"Seni ilgilendirmiyor. Onunla olmak istedim işte. Boşver. Şimdi eve gideceğim müsadenle"
İlgilendirmiyor mu? Bunu sormaya bile hakkım yok muydu yani?
Bana hiç duygu barındırmayan gözlerle baktıktan sonra eve gitmek için adım attığı an kolunu tuttum. Öyle kolay bırakmayacağım.
Bana sinirle oflayınca kaşlarımı çattım.
"Ne var?"Bu sert tavır da ne böyle? Minho ne yapmıştı benim jeongin'ime? Bana karşı bir kere bile böyle ciddileşmemişti. Ciddileşmek de değil şuan benden nefret ediyordu. Sıkılmış gibi bir hali vardı.
"Niye böyle davranıyorsun? Sabah böyle değildin bana karşı"
Sadece omuz silkmiş ve kolunu çekmişti. Boşta kalan elimi bir süre sonra aşağı indirdim. Dün geceden farklıydı.
"Haftaya buradan gidicem, beni kandırmana gerek yok artık."
Ne gitmesi amına koyayım?
"Ne diyorsun sen?" Dedim sesimin yüksek çıkmasına engel olamayarak.
"Duyduğunu düşünüyorum" dedi ukala bir tavırla.
"Ani kararlar verip pişman olmanı istemiyorum jeongin. Lütfen mantıklı düşünür müsün?"
Dediğim şey sanki çok komikmiş gibi gülüyordu. İlk defa gülmesinden hoşlanmıyorum şuan. Neden böyle davranıyor bana? O minho'nun ağzına sıçıcam.
"Pişman olmamak için gidiyorum zaten. Lütfen beni önemsiyormuşsun gibi davranma."
"Seni önemsiyorum jeongin. Gitmeni istemiyorum. Gitme." Dedim ve elini tuttum. Elimi tekrar hızla uzaklaştırdı.
"Off hyunjin ger-"
"Minho ne dedi sana?" Dedim lafını bölerek.
"Bir şey demedi."
"Yalan söyleme bana!"
"Bağırma sakın" dedi omzumdan iterek. Gözlerimi açarak ona baktım. Dolmuş olan gözlerini benden saklayıp arkasını döndü.
"Sana ne söylediyse benim de bilmem gerekiyor. Doğru olup olmadığını bile sormayacak mısın?"
Elini yüzüne götürüp gözyaşını sildi. Onu bu kadar üzmüş bir şey ise neden bana söylemiyor?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mokita, hyunin
Teen FictionAilesini yangında kaybeden jeongin hiç bilmediği teyzesiyle yaşamaya başlar. -- Mokita, Herkesin bildiği ama konuşmadığı gerçekler. se-le-na, selena, selena. Selam kızlar😉☝️ ❗Yazım yanlışlarının ve olası cringe sahnelerinin kusuruna bakmayın. Takı...